36.BÖLÜM: ❝Eylül ve Çınar❞
"Yaralar alarak gelmiştik biz bugünlere..."
Uzun yıllar sonra kendimi ilk defa bir aşkta bulmuştum.
Asla aşık olmam dediğim sözlerimin üzerine gelmişti Çınar.
Asla yapmam dediğim ne varsa o varken öylece yapmıştım ben bunları.
Başkalarının canının yine benim yüzümden tehlikeye atılmasını istemediğim için yıllar boyunca kalbimi kimseye almamıştım.
Ama Çınar kalbimi sarıp sarmalamıştı sanki.
İyiliğiyle, masumluğuyla sarıp sarmalamıştı kalbimi...
Yara almasını istememiştim. Uzak durmak istemiştim ama olmamıştı.
Benim yüzümden çok defa yaralar almıştı. Ama suçu kendinde bulmuştu.
Yaralar alarak gelmiştik biz bugünlere...
Çınar ilk defa aşkı bende öğrenmişti...
Bende ilk defa bir insana bu kadar bağlanmıştım...
Ama bağlanılmayacak gibi de değildi.
Ben Çınar'ı gerçekten çok seviyordum ve ondan ayrılmak hiç istemiyordum...
O varken hiçbir şeye gerek kalmıyordu.
O benim için bu dünyadaki en büyük şansımdı.
Gerçek aşkı bulmuştum ben onda.
Daha ne isteyebilirdim ki?
🍂
Elimde davetiyem öylece yatağımda yatıyordum.
Yarın düğünümün olması heyecandan yatağımda bir o yana bir diğer yana dönmeme sebep oluyordu.
Davetiyem ise beni hala büyülüyordu.
Üzerinde pasta resimleri, bisikletler ve bizim resim figürlerimizin de bir sürü olduğu davetiye...
Özenle hazırlanmıştı. Hep Çınar yapıyordu böyle şeyleri ama bu sefer ben yapmak istemiştim.
Ayrıntıyla kendim resmetmiştim davetiyeyi. İlişkimizden semboller de koymuştum. Ve Çınar görünce elinden bırakamamıştı.
"Gördüğüm en güzel davetiye" diyerek birkaç tane almıştı.
Davetiyeye bakarken gözlerim yaşardı. Anılarım geldi aklıma birer birer...
Yaşadığımız onca şey aklıma geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Engelsiz Engeller
Ficção AdolescenteKusurlarıyla barışık ve kendini her geçen gün geliştirmeye çalışan biriydi o. Ben ise onunla beraber küçülüyordum. Beraber büyümek istiyorcasına.... O bir çiçek kadar narin, derin ve özeldi. Ben ise onun dikeni... 🔗Çınar Göktuğ ve Eylül Akça🔗 Daha...