11.BÖLÜM: ❝Yaralı ve Kırık Kalpli Kızın Hikayesi...❞
"Kırık ve yaralı kalbim..."
Üzerime beyaz boğazlı kazağımı geçirip, altıma da siyah diz kapaklarımın altında biten eteğimi geçirdim. Beyaz sporlarımı ayağıma geçirip, saçlarımı alttan bağladığımda sadece göz makyajı yaptım ve çantamı da alarak evden çıktım.İlk günüm olacaktı ve içimde büyük bir sıkıntı vardı.
Tek başıma yeni bir hayata yol açmıştım fakat, uzun zamandır yalnız kalmamıştım...
Paramı idareli kullanmak adına fazla da uzak olmayan şirketin yolunu yürümeye başladığımda gelen ambulans sesleriyle beraber duraksadım.
Karşıma baktığımda ise, yerde kanlar içinde yatan bir genci ve hemen yanında hüngür hüngür ağlayan bir kızı gördüm.
Sertçe yutkunarak karşıma baktığımda aklıma gelenle beraber gözümden akan yaşı sildim ve yere çöktüm.
Ellerim tir tir titrerken yavaşça kaldırıma oturdum.
On altı yaşında saf bir duygunun içerisindeyken yaşamış olduğum belki de en ağır şeydi... Elimi kalbime koyup derin derin nefesler aldım ve gözlerimi kapatıp başımı dizlerime koydum.
2011 Aralık~
Çantama testlerimi koyup, hızla sınıftan çıktığımda arkamdan gelen sesle beraber donakaldım. Yüzümde gülümseme oluşsa da tekrar yürümeye devam ettim.
"Hey, Eylül! Beklesene."
Özgür'ün sesi arkamdan geldiğinde durdum ve yavaşça arkamı döndüm. "Duymamıştım."diye mırıldandığımda beraber yürümeye başladık. Dışarıda yağan karın atıştırması devam ederken bir yandan da kalbim yerinden çıkarmışçasına atıyordu. "Arkadaşlarınla gitmeyecek misin?" diye mırıldandığımda omuz silkti.
"İyi ama neden?"
"Seninle lisenin ilk gününden beri ilk defa konuşuyoruz farkında mısın? Ve ben..sana bir kaç şeyi itiraf etmek istiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Engelsiz Engeller
Ficção AdolescenteKusurlarıyla barışık ve kendini her geçen gün geliştirmeye çalışan biriydi o. Ben ise onunla beraber küçülüyordum. Beraber büyümek istiyorcasına.... O bir çiçek kadar narin, derin ve özeldi. Ben ise onun dikeni... 🔗Çınar Göktuğ ve Eylül Akça🔗 Daha...