14.BÖLÜM: ❝Gökyüzüne Farklı Bakmak❞

2.6K 304 429
                                    

*Selam, hoşgeldiniz.

Yukarıdaki şarkıyı açmayı ve bölümü öyle okumayı unutmayalım.

İyi ve keyifli okumalar.*

14.BÖLÜM: ❝Gökyüzüne Farklı Bakmak❞

"Yağmurda kibrit çakmaya benzer..."

|Bölüm Şarkısı: Alec Benjamin-Match In The Rain|

Gözlerimi tatlı bir sabaha açtığımda yatağımdan kalktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözlerimi tatlı bir sabaha açtığımda yatağımdan kalktım. Ellerimi ve yüzümü yıkayıp, odamın camını açarak yatağımı topladım ve üzerime hırkamı geçirerek odadan çıktım. Annem mutfaktayken onun yanına gittim. "Günaydın." Annem elindeki börekleri masaya koyarken bana gülümsedi ve "Günaydın güzel kızım." Diye mırıldandı. Sofrada eksik bir şey göremezken,tezgahtaki yıkamış olduğu salatalık ve domatesleri gördüm. Onları doğrayarak masaya koyfuğumda annem çayları bardaklara doldurdu. "Hadi güzelim baban ve Rüzgar'ı uyandırda şöyle güzel bir Pazar kahvaltısı yapalım."

"Yapalım." diyerek hızlı adımlarla Rüzgar'ın odasına girdim. Deli gibi yatakta yatarken saçlarını okşadım. "Hadi kalk deli, kahvaltı hazır."

"Hüseyin beş dakka daha kardeşim. Okul kaçmıyor ya." Kıkırdadığımda "Hiç Hüseyin'e mi benziyor sesim?"dedim. Rüzgar bir anda gözlerini açtığında gülümsedi. "Hüseyin'in sesi de böyle abla. Boru yutmuş gibi çıkıyor."

Ellerimdeki saçları çektiğimde yüzünü buruşturdu. "Ya yine mi ya? Saçlarım, canlarım! Yazık değil mi abla?"

"Iıh."dediğimde saçlarını bıraktım ve yatak odasına ilerledim. Babam çoktan uyanmıştı. Banyodan çıkarken onu gördüğümde bana gülümsedi. "Günaydın canım."

"Günaydın." Babam ve Rüzgar da mutfağa geçtiğinde hep beraber sofraya geçtik. "Şu cadı yine saçlarımı çekti. Tabi kendi saçları klasik bir renk ya kıskanıyor işte."

"Allah Allah neresini kıskancam be?"

"Neyse işte."

Güldüğümde o da güldü ve ekmeğine yağ sürdü. "Valla Hüseyin'den daha beter uyandırıyon o en azından canımcımlarımı çekmiyordu."

"Canımcım ne oğlum?"dediğinde annem Rüzgar saçlarını düzeltti. "Saçlarım annemcim."

Annem de gülmeye başladığında Rüzgar kaşlarını çattı. "Ne yani benim canlarım bunlar."

"Tamam Rüzgar."

"Hanım, bugün Eminlere gidelim diyorum. Çınar'a bir bakalım. Ne dersin?"

Artık evlilik konusunun bahsi açılmıyordu ve bu beni rahatlatıyordu... "Olur, olur."

"Ben de geleceğim. Şu oğlanla bir konuşamadım mübarek. Konuşayım azcık."

"Olur olur."

Kahvaltımızı bitirip,masayı topladığımızda Rüzgar ve babamı televizyonda eskisi gibi oyun oynarken gördüm ve yanlarına geçtim. "Kazanan benle oynuyor."

Engelsiz Engeller Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin