Kusurlarıyla barışık ve kendini her geçen gün geliştirmeye çalışan biriydi o. Ben ise onunla beraber küçülüyordum. Beraber büyümek istiyorcasına....
O bir çiçek kadar narin, derin ve özeldi. Ben ise onun dikeni...
🔗Çınar Göktuğ ve Eylül Akça🔗
Daha...
"Ayh yeter sus Ecrin. Valla kına günü sinirimi bozma. Sabahtan beri sözünde kına geçen her şarkıyı söylüyorsun"
"Aa şarkı söylemekte mi yasak canım? Hayret bir şey yani."
"Onu bunu bırak. Bugün kına,yarın düğün. Allah'ım çok heyecanlıyım."
Gülümseyerek muhabbetlerine baktım. Kuafördeydik. Hepimizin de saçları yapılıyordu. Ben pek abartılı bir şey istememiştim. Saçlarımı maşalayıp, yandan üç tane örgü örülecekti yalnızca. Kuaföre bile gitmeye gerek yoktu ama Kübra'ya destek olacağız diye gelmiştik işte.
"Kınaya iki saat kaldı. Saçlar yapılacak, sonra kıyafet giyilecek ve salona gidilecek. Yetişir herhalde."
"Yetişir yetişir"
"Ya ben hangi saçı yaptırsam ya?" dediğinde Ecrin ona aynadan baktım.
"Ecrin bak üstten örülsün, daha sonra saçını topla. Ama saçın düz ya kıvırcık daha güzel olur. Maşala istersen."
"Bilemedim ki ya. Neyse senin dediğin olsun bakalım, güveniyorum sana Eylül."
"Bak gör çok güzel olacaksın."
"Benim gibi kısa saçınız olsaydı sorun olmazdı. Al bak ufacık bir örgü tamamdır." Rana da simsiyah olan kısa saçlarına bir bandaj örgü yaptırmıştı. Açıkçası çok yakışmıştı ona bu.
"Ee kimle gidiyorsunuz kınaya?" Kübra bize bakıp tek tek sorduğunda ben -herkesin baktığına eminim- taraklara baktım. Daha sonra aynadan gözetlediğimde, taraklara bakılan gözün yalnızca ben olmadığımı da ispatlamış oldum.
"Dur tahmin edeyim. Bak Rana Ali'yle, Eylül Çınar'la, Ecrin gidecek biri bulamadığından Gökay'la gidecek."
"Bende gidecek biri bulamadığımdan Ali'yle gidiyorum." Rana'nın bu söylemesine güldüğümüzde kaşlarını çatarak bize baktı. "Ne be, sanki sevgilim mi de?"
"Olur olur bal gibi olur" Ecrin yine söylemlere girdiğinde Rana da bitmiş olan saçıyla ayağa kalktı. "Neden bahsediyorsunuz siz?"
"La la la la la"
"Sinirimi bozmayın, valla hepinizin saçını bir çekerim görürsünüz lalala yı"
"Ah Rana bitter çikolatam, seni sinir etmiyoruz ki. Aranızdaki bağı hissetmek ve bunu sana söylemek ayıp mı? Ben Eylül'e de söylüyorum bunu her gün." dediğinde Ecrin bu sefer de ben sinirle Ecrin'e baktım.
