Yalnızlığım ve ben seni çok bekledik.
Cemal Süreya
Bade yüzündeki şapşal gülümsemesi ile beraber arabasını Selin'in evine doğru sürmeye başladı. Selin'le konuşup arasını çabucak düzeltmeliydi. Selin onun altı yıldır arkadaşıydı. Artık arkadaştan öte kardeş olmuşlardı. Onu gerçekten çok kırmıştı. Arabasını Selinin kapısının önüne park edip aşağı indi ve hızlı adımlarla apartmana doğru ilerleyerek zile bastı. Kapı açılınca yine hızlı adımlarla asansöre ilerledi ve daire kapısını açmış gelenin kim olduğunu bekleyen Selinle göz göze geldi. Selin karşısında arkadaşını görünce bir şey demeden kapıyı açık bırakarak içeri girdi. Bade gözlerini yumdu ve arkadaşının arkasından içeriye girip kapıyı kapadı ve salona doğru gitti. Selin koltukta öylece oturmuş Bade'nin gelmesini bekliyordu. Bade salona girince çantasını koltuğun üzerine bırakarak arkadaşının yanına oturdu. Bir süre ikisi de sustu. Bade suskunluğunu bozarak konuşmaya başladı.
'Özür dilerim. Söylediklerimin tek bir kelimesini bile hak etmedin. Sen benim olmayan kardeşimsin. Seni kırmak isteyeceğim en son şey bile değildi. Selin her şey üst üste geldi. Bir anda karşımda Yağız'ı buldum, ardından itirafları geldi, duyduğum şeylerle sarsıldım ve ardından da sana patlamış bulundum. Ben çok ama çok özür dilerim kuzucum. İnan ki amacım seni kırmak değildi.' Selin arkadaşını dinledi ve kafasını salladı. 'Evet söylediklerini hak etmedim! Ben senin en yakın arkadaşınım! Her şeye hakkım var bunu unutma! Kalk şimdi kahve yapıp buraya gel ve neler olup bittiğini anlat, bana bunu yapan elin oğluna neler yaptı kim bilir! Bak hala oturuyor! Kızım kalksana!' Bade kahkaha atarak koltuktan kalktı ve mutfağa gitti. Kahveleri yapıp tepsiye koydu. Çekmeceyi açıp arkadaşının en sevdiği çikolataları görünce onları da tepsiye koyup salona gitti. 'Evet başlıyorum!' diyerek arkadaşının karşısına oturdu. Selin kafasını sallayıp kahve fincanını eline aldı.
'Yağız'ın üniversitede bir sevgilisi olmuş ama kız en yakın arkadaşıyla aldatmış. Bu yüzden de Yağız'ın güven problemi oluşmuş, üzerine de bizim yakınlaşmamız falan derken işler iyice karışmış, ama o akşam bana hislerini anlattı. Beraber el ele her şeyin üstesinden gelelim dedi. Sonra bende beni evime götür dedim. O da aynı senin gibi gözlerini böyle kocaman açarak bana baktı. İşte eve götürdü beni. Bütün gece uyumadım, sabah olunca da hemen yola çıktım. Evine gittim tamam dedim deneyelim dedim, galiba şuan bir sevgilim var.' Kahkaha atarak güldü iki genç kız. 'Kızım senden korkulur! Sağ gösterip soldan vurmuşsun! Seni yere bakan yürek yakan!' Bade gülümseyerek arkadaşına baktı. 'Abartma be! kendimi çok iyi hissediyorum Selin! Sanki şuan bir şeyler tamamlanmış gibi içimde. Mutluyum! Hayat güzel, kuşlar uçuyor. Ha bu arada sen işe gideceksin değil mi? Ben eve geçeyim dinleneyim daha izindeyim ne de olsa.' Selin arkadaşına gülümsedi. 'Tamam kuzum beni haberdar et. Ha bir de enişte beyle daha ciddi olarak tanışmak istiyorum!' Bade kahkahasını bıraktı. 'Tamamdır n yakın zamanda!' iki arkadaş birbirine sarılarak vedalaştılar. Evden çıkan Bade arabasına binerek evine doğru sürdü.
Yağız Bade gittikten sonra duşunu almış giyinmiş ve evinden çıkıp şirkete doğru sürmüştü arabasını. Ümit'le her şeyi konuşmak, dolu dolu kahkaha atmak istiyordu. Çok mutluydu, içi içine sığmıyordu. 'Allahım sen bu mutluluğu bozma!' diyerek dua etti içinden. Nihayet şirkete gelmişti. Kendi odasına uğramadan önce Ümit'in odasına gitti. Kapıyı çalmadan Ümit'in odasına girdi.
'Dingonun ahırı değil kardeşim burası! Yavaş be iyice şaşırdın sen!' Yağız güldü. 'İstesen de sinirimi bozamazsın. Bade geldi. Adresi senden almış sanırım. İlk defa bir işe yaradın lan! Her şeyi konuştuk, anlaştık. Sanırım yaklaşık iki saattir sevgilim var. Oğlum çok mutluyum! İçim içime sığmıyor, fazla enerjik hissediyorum. O sabah depresyona giren ergenden iz kalmadı. Meğer benim ilacım Badeymiş.' Ümit kahkaha attı. 'Ateş bacayı çoktan sarmış. Gözünüz aydın abicim! Hayırlısı olsun! Üzme kızı sıkıca tut ellerini, sarıl kocaman!' Yağız kafasını salladı. 'Sen merak etme kardeşim! Kalbimle zorum yok! Daha da üzecek bir şey yapmam!' Ümit arkadaşının bu haline tebessüm etti ve ellerini açarak havaya kaldırdı. 'Allahım bana da şöyle bir aşk nasip et!' Yağız yeniden güldü. 'Hadi inşallah! Kardeşim ben odama geçiyorum birkaç iş vardı onlara bakayım. Konuşuruz sonra. Kolay gelsin!' Ümit kafasını salladı. 'Tamamdır kerdeşim!' odasından çıkan arkadaşının arkasından gülümseyerek baktı. Bu sefer mutlu olmasını diledi içinden. Çalışmalarına devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAMAM MIYIZ?
Literatura Kobiecaİlk göz göze geldiklerinde anlamıştı Yağız bir şeylerin değişeceğini. Bu kız onun ya geleceğindeki ışık olacaktı ya da geleceğindeki kara leke olacaktı. Buna ikisi karar verecekti. Ya el ele devam edeceklerdi yada uzayıp giden ayrılığa boyun eğip yo...