İlk göz göze geldiklerinde anlamıştı Yağız bir şeylerin değişeceğini. Bu kız onun ya geleceğindeki ışık olacaktı ya da geleceğindeki kara leke olacaktı. Buna ikisi karar verecekti. Ya el ele devam edeceklerdi yada uzayıp giden ayrılığa boyun eğip yo...
Geceyi seyrede seyrede öğrendim ki ışık insanın içinde yanmıyorsa yüzüne vurmuyor.
Şükrü Erbaş
Bade yatak odasında camın önünde durmuş dışarıyı izliyordu. Karanlık odada tek başınaydı. Yağız da Badeden farksız değildi. Salonda koltukta oturmuş öylece duvara bakıyordu. Yaşadıkları kayıp çok büyüktü ve acı tazeydi ama bunu beraber atlatamıyorlardı. Bade içine kapanmış yanına kimseyi istemiyordu. Hastaneden eve geleli henüz altı gün olmuştu ancak kimseyle iletişim kurmuyordu. Ne yanında olmak için direnen kocasını ne de ailesini istiyordu.
Fatma Hanım ve Salih Beye henüz söylememişlerdi. Bade böyle olmasını istemiş, kendisini topladığı zaman annesi ve babası gelsin istiyordu. Selin ise her gün biricik arkadaşının, dostunun yanına gidiyor ancak onu oda kapısından görüp geri dönüyordu. İrem ise her gün Yağızların evine gidiyor Bade'nin sevdiği yemekleri yapıyordu. Nurten Hanım ve Kenan Bey ise ellerinden gelenin fazlasını yapıyorlardı.
Bade yatak odasından çıkmış alt kata iniyordu. Yağız ayak seslerini duymuş ve beklentiyle kafasını merdivenlere çevirmişti. Ancak beklediği gibi olmadı ve karısı ona hiç bakmadan mutfağa girip su içti. Yağız gözlerini sıkıca yumdu ve sakin kalabilmek için çaba harcamaya başladı. Oturduğu koltuktan kalkıp mutfağa ilerledi.
'Bade, güzelim bir şeyler yemen gerekiyor.' Bade kocasına kısaca baktıktan sonra canının istemediğini söyledi ve elindeki bardağı bırakarak mutfaktan çıkmak için ilerledi. Yağız karısını kolundan tuttu ve kendisine doğru döndü.
'Ne yapıyorsun Yağız, delirdin mi?' Yağız sinirle güldü. 'Evet delirdim Bade ben delirdim artık! Ne yapıyoruz biz ya ne yaşıyoruz! Benden neden bu kadar uzaksın sen? Kafayı yemek üzereyim ben!' Bade kolunu kurtarmaya çalıştı ancak Yağız izin vermedi sadece aralarındaki mesafeyi açmasına izin verdi. 'Bade ne istiyorsun, derdini söyler misin artık bana!' Bade kocasına baktı ve o da sesini yükseltti. 'Ben bebeğimi kaybettim tamam mı ne yapmamı bekliyorsun benden, gülüp kahkaha mı atayım ne istiyorsun benden ne!' Bebeğimi dediğini duyan Yağız karısına kırgınlıkla baktı ve kolunu bıraktı ardından yutkundu kelimelerini seçmeye çalışıyordu. 'Bebeğini kaybettin öyle mi Bade? Sadece senin olan bebeğini mi kaybettin? Bade farkında değilsin ama fark etmen için söylüyorum bebeğin benim de bebeğimdi. İkimizin bebeğiydi, bizim bebeğimizdi! Sadece senin acın yok anladın mı beni, bir tek senin canın yanmıyor bu bir tek senin kaybın değil Bade! Sen ne kadar bebeğimizin annesiysen bende babasıydım! İnan bana benim de canım yanıyor! Ve bizim bu kötü dönemden el ele çıkmamız gerekiyordu ama benim biricik karım kafasında beni saf dışı bıraktı bile! Seni acınla baş başa bırakıyorum Bade!' diyerek hızlıca mutfaktan çıktı. Bade gözyaşları yanaklarından akarken öylece mutfakta duruyordu. Çarpan kapı sesini duyunca hıçkırarak ağlamaya başladı ve kendisini yere bıraktı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Arabasına binen Yağız arabanın içinde bir süre oturdu. İkisi de zor dönemden geçiyordu evet ama bu onların acısı onların kaybıydı. Kalbinin sıkıştığını hissediyordu. Aldığı nefes yetmiyor, göğsü daralıyordu. Kafasını arabanın koltuğuna yasladı ve gözlerini yumdu.
Bade salondaki koltukta cenin pozisyonunda yatmış hala ağlamaya devam ediyordu. Elleri karnında kaybettiği bebeğinin acısını hissediyordu. Tek başına kaldığı bu mutlu yuvaları ilk kez ona buz gibi gelmişti.
Aradan iki saat geçmişti Yağız evlerinin önünden bir yere gitmemiş arabanın içinde sakinleşmeyi beklemişti. Arabadan indi ve evin kapısına geldi. Anahtarı cebinden çıkararak kapının önünde bir süre bekledi. Cesaretini toplayıp kapıyı anahtarıyla açarak içeri girdi ve salona ilerledi.
Bade duyduğu ayak sesleriyle uzandığı koltuktan hızlıca kalktı ve içeri giren kocasına doğru adımladı. Tamamen karşı karşıya geldiklerinde Bade kalan son gücüyle kocasına sıkıca sarıldı. Yağız kollarına sığınıp ağlayan karısını sıkıca sardı. Daha fazla ayakta duramayan karısını hızlıca kucağına aldı ve odalarına doğru ilerledi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Badenin ağlaması durmuştu kocasının kollarından çıkarak yatakta oturdu ve kocasına doğru döndü. 'Özür dilerim Yağız! Ben kendimi suçluyorum, fark etmedim hamile olduğumu. Sandım ki tek başıma cezamı çekmeliyim! Seni görmedim özür dilerim!' Yağız kaşlarını çattı. 'Bade'm güzelim, benim sol yanım! Bu senin suçun değil! Bu bizim suçumuz değil! Bu kayıp ikimizin kaybı, ikimizin de kalp acısı bu bitanem! Beraber el ele daha da güçlenerek çıkacağız bu süreçten tamam mı? Kendini sakın ama sakın suçlama!' Bade kafasını sallayarak sıkıca sarıldı kocasına. Bir süre o şekilde durdular. 'Güzelim hadi bakalım şimdi bir şeyler yemen gerekiyor sonra ilaçlarını içeceksin tamam mı? Kalk bakalım hadi!'
Bade zorla da olsa bir şeyler yemiş ilaçlarını içmiş duşa girip çıkmıştı.
'Yağız annemlerle sen konuşsan olur mu? Cesaret edemiyorum.' Yağız anlayışla kafasını salladı ve karısının alnına öpücük kondurdu. 'Hadi sen uzan bakalım ben bir konuşup geliyorum hemen yanına tamam mı?'
Yağız aşağı inip Fatma annesini aradı. Durumu anlattı, neden geç söylediklerini anlattı ve ne zaman isterlerse çıkıp gelmelerini söylemeyi unutmadan ekledi. Yarın sabahtan yola çıkacaklarını söyleyen Salih babasıyla telefonu kapatarak karısının yanına gitti.
Karısını kollarına aldı ve elleri Badenin karnında birleşti. Birbirlerinin ellerini sıkıca tutarak karnının üzerinde birleştirdiler. Badenin gözünden süzülen yaşlarla beraber Yağızda gözyaşlarını bırakmıştı. Sessizce ağladılar. Bade derin nefes aldı ve konuşmaya başladı. 'Bir gün sağlıklı bebeğimiz olacak demi?' Yağız burnunu çekti ve karısının saçlarını kokladı. 'Olacak tabi ki! Senin gibi güzel kokan güzeller güzeli bebeğimiz olacak!' 'Yağız biz hiç bebek planı yapmadık ama ben şunu anladım ben bebek istiyormuşum!' Yağız hüzünle güldü. 'Bende zamana ihtiyacımız var sanıyordum ama yokmuş Bade! Doktoru duyduk güzelim iki ay sonrasında bebek sahibi olabiliriz! Kötü şeyler düşünmek yasak! Kapat gözlerini bakalım hadi! İyi geceler sevgilim!' Bade kafasını salladı. 'İyi geceler iyikim!'
Birbirlerine sıkıca sarılan karı koca şifalarının birbirlerinde olduğunu bir kez daha anlamışlardı. Yarınların güzellikler getirmesini içinden tekrar eden Yağız uykuya dalan karısını izlemeye başladı.
Bir bölümün daha sonuna geldik. Umarım beğenmişsinizdir. Yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın olur mu :) Hoşçakalın :)