19.BÖLÜM

82 36 28
                                    

Sana en muhtaç olduğum şu anda gel. Yaşamak olsan da gel, ölüm olsan da gel.

Ümit Yaşar Oğuzcan

Bade sabaha kadar sağa sola dönüp durmuştu. Yağız onu aramamıştı o da Yağızı aramamıştı. Gözüne gram uyku girmeden sabahı sabah etmişti. Yağız sadece tek bir mesaj atmıştı. Onun bir suçu olmadığını ona olan güvenini gözden geçirmesini söylemişti. Ne yani Bade nişanlısına güvenmiyor muydu? Güveniyordu tabi ki. Kafasını sağa sola salladı galiba tam tersi gibi davranmıştı. Ah adamın ne suçu vardı? Aldatıldıktan sonra onu hayatından çıkarmış, bütün izlerini silip Bade'nin ellerini sıkıca tutup onunla bir yola çıkmamış mıydı? Kendisine kızmaya başladı. Yataktan hızlıca kalktı ve hemen üzerine bir şeyler geçirip evden fırladı. Tabi ki Yağızın yanına şirkete gidiyordu.

Yağız gece eve gitmemiş şirkete gelmişti. Gözüne uyku girmemiş çizim yaparak sabahı sabah etmişti. Aklında tek bir şey vardı. Bade ona güvenmiyordu. Meltemle olan her şey geçmişte kalmıştı. Öyle olmasaydı neden gidip biriyle tanışıp evlilik kararı alsındı ki? Ah Bade! Yine yakmıştı adamı! Koltuğunda arkasına yaslanarak kafasını masasının üzerin koydu. Birden kapısı açılınca kafasını kaldırdı. Karşısında Badeyi görmeyi kesinlikle beklemiyordu.

'Yağız! Özür dilerim! Ben sana güveniyorum!' Yağız kaşlarını kaldırarak kıza baktı. Yavaşça oturduğu koltuktan ayağa kalktı. 'Bana gerçekten güveniyor musun?' Bade hızlıca kafasını aşağı yukarı doğru salladı. 'Bir daha suçum olmayan konularda beni suçlama sakın! Canımı yakma Bade! Birbirimizden bir şey saklamadan devam edelim istiyorum. Lütfen gizli saklı olmasın, birbirimize inanarak ve güvenerek el ele yürüyelim olur mu?' Bade Yağız'ın gözlerinin içine baktı. 'Tamam! Söz!' birbirlerine yaklaşan iki sevgili özlemle dudaklarını birleştirdiler.

Birbirlerinden ayrıldıklarında sıkıca sarılıp nefeslerinin düzene girmesini beklediler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Birbirlerinden ayrıldıklarında sıkıca sarılıp nefeslerinin düzene girmesini beklediler. 'Seni çok özledim!' Bade duyduklarıyla kıkırdadı. 'Bende!'Yağız yeniden sevgilisinin dudağını öpmeye başladı. Bir süre öpüştükten sonra ayrıldılar.

'Bade! Yemin ederim zorluyorum kendimi bir an önce evlenelim!' Bade gözlerini kaçırarak kırmızı olmuş suratını Yağızın omzuna yasladı. Yağız kahkaha attı. 'Utanma müstakbel eşim utanma! Benden asla utanma güzelim!' Bade kafasını salladı ve sıkıca sarılıp Yağızın göğsüne sığındı. 'Her zaman senin göğsüne sığınıp burada dinleneceğim! Seni öyle çok seviyorum ki!' Yağız gülümseyerek sevgilisinin saçlarını öptü ve sonrasında alnına öpücük kondurdu. 'İyi ki hayatıma girdin güzelim. İyi ki seni tanıdım. O kadar çok iyikim var ki sayende! Seni çok seviyorum!' Bade gülümsedi.

'Galiba artık işe gitmem gerekiyor. Akşama seni kaçırabilir miyim?' Yağız kaşlarını kaldırarak Badeye baktı. 'Hmm. Nereye kaçıracaksınız beni Bade Hanım?' Bade kafasını salladı. 'Söylemem sürpriz! Akşama beni almaya gel sevgilim. Ben gidiyorum şimdi! Akşama görüşürüz!' diyerek sevgilisinin dudağına ufacık bir öpücük kondurdu. Ve ardında hızlıca kapıdan çıktı. Yağız gülmeye başladı. 'Deli bu kız vallahi deli!' koltuğuna oturup dosyalarını düzenledi.

TAMAM MIYIZ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin