Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.
Sabahattin Ali
Nihayet beklenen gün gelmişti. Bade ve Yağız bugün birbirlerine evet diyeceklerdi. Düğünün olacağı otelde bir oda ayarlanmıştı. Bade odada yanında Selin ve İrem'le oturmuş kuaförün onları yönlendirmesini dinliyordu. Çok heyecanlıydı, kalbinin ağzında attığını hissediyordu.
Yağız ise yanında abisi ve Ümitle beraber gelin odasının tam karşısındaki damat odasında oturmuş kahve içiyordu. Abisinin evlilik üzerine nasihatlerini dinliyordu.
Gelin odasında her şey tamamlanmıştı. Fatma Hanım kızını bembeyaz gelinliğin içinde görünce gözyaşlarını serbest bırakmıştı. Selinin annesi Şevval Hanım arkadaşının yanına gitti. 'Yapma ama böyle bak ne güzel sevmiş, aşık olmuş, kendi yuvasını kuruyor. Hadi ağlama bakalım üzme kimseyi.'diyerek arkadaşına sıkıca sarıldı. Selinde Badeye sıkıca sarılmıştı. Bade ağlamamak için gözlerini tavana kaldırmıştı. 'Şşt! Sakın bak vallahi kızarım he!' Bade arkadaşına kafasını salladı. Çalan kapıyla herkes kendine çeki düzen vermişti. Selin kapıyı açtı ve Yağızın ve Ümitin içeri girmesine müsaade etti. Gençleri yalnız bırakmak için Fatma Hanım ve Şevval Hanım dışarı çıkarak düğünün olacağı salona ilerledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAMAM MIYIZ?
ChickLitİlk göz göze geldiklerinde anlamıştı Yağız bir şeylerin değişeceğini. Bu kız onun ya geleceğindeki ışık olacaktı ya da geleceğindeki kara leke olacaktı. Buna ikisi karar verecekti. Ya el ele devam edeceklerdi yada uzayıp giden ayrılığa boyun eğip yo...