9.BÖLÜM

88 42 30
                                    

Gökyüzü inadına mavi, yaşamak inadına güzel!

Ümit Yaşar Oğuzcan

Bade masasının başında oturmuş bir yandan çalışıyor bir yandan da Yağız'ı düşünüyordu. Zaten Yağızı düşünmediği tek bir anı dahi yoktu. Bu haline gülümseyerek bütün dikkatini incelediği dosyasına verdi. Yağız tatildeki ailesini almak için hafta sonu onların yanına gitmişti. Yani yemek yedikleri günden sonra görüşmemişlerdi ve birbirlerini özlemişlerdi. Çalan telefonla kendisine geldi. Arayanın annesi olduğunu gördü.

'Annelerin biriciği nasılsın?' Fatma Hanım kızının sesini duyunca gülümsedi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

'Annelerin biriciği nasılsın?' Fatma Hanım kızının sesini duyunca gülümsedi. 'Ben gayet iyiyim kuzum. Asıl sen nasılsın? Damat beyle nasıl gidiyor?' Bade annesine olan biten her şeyi anlatmıştı. Annesinin sormasını pek istemiyordu ama rahat etmek adına soruyordu. 'Damat beyler ailesinin yanına tatile gittiler. En son konuştuğumuzda iyiydi kendileri. Sorun yok annecim her şey gayet seviyeli devam ediyor. Adamı tam dört gündür görmüyorum, öyle bir seviye aramızdaki!' annesi kızının bu haline güldü. 'Edepsize bak! İnsan annesine der mi böyle şeyler? Kızımla arkadaş olayım derken dozu mu kaçırdım acaba?' Bade annesinin bu haline kahkaha attı. 'Bunu düşünmek için geç kaldın annem! Annecim kapatmak zorundayım toplantım var da sonra konuşalım olur mu?' Fatma Hanım kızını onaylayarak telefonu kapattı.

Bade toplantıya girip çıkmıştı. Bedri Bey onu rahatsız etmiyordu. Bu durum çok çok iyiydi. Sonunda rahat nefes almıştı.

Yeniden odasına gelerek montunu üzerine geçirdi. Havalar iyice soğumuştu. Çantasını koluna takarak odasından çıktı ve otoparka doğru ilerledi. Arabasına bindi ve şirketten çıkıp evine doğru sürmeye başladı. Telefonu çalmaya başlayınca arayanın Yağız olduğunu gördü. Hoparlöre vererek cevapladı.

'Sevgilim! Nasılsın, ne yapıyorsun?' Yağız duyduğu sesle ve hitap kelimesiyle kocaman gülümsedi. 'Senin ağzını yerim! İyiyim güzelim yarın dönüyoruz abimler falan geldiler bugün. Ufaklıkla oynadım arayamadım seni.' 'Ya Ada çok tatlı bir bebek! Bende toplantıya girip çıktım şimdi eve dönüyorum canım.' Yağız etrafını kontrol edip konuşmaya başladı. 'Çok özledim!' Bade gülümseyerek 'Bende özledim!' dedi. İki aşık telefonda hasret giderip telefonu kapadılar.

Yağız arkasını döndüğünde annesiyle göz göze geldi. 'Annem sen artık konuşmaları dinlemeye mi başladın?' Nurten Hanım oğluna kaşlarını çattı. 'Ne münasebet! Deli mi ne?' o ara yanlarına Deniz geldi. 'Ne oluyor burada ana oğul hayırdır?' Nurten Hanım Denize dönerek cevap verdi. 'Kardeşin birini özlemiş, kokusu burnunda tütüyormuş, hemen yarın olsun istiyormuş! Bende kim diye soruyordum.' Yağız yok artık anne der gibi bakışlarını annesine çevirdi. 'Evet babamla İrem de gelsin anlatayım bari kırk kere anlatamam size hepiniz dinleyin! Baba! İrem! Gelsenize!' İrem kucağında Adayla beraber ve babasıda elinde gazeteyle beraber geldi. Herkes koltuklara yerleşti ve Yağıza bakmaya başladı.

'Hayatımda biri var. Her şey henüz çok çok yeni. Zaten abimle İrem tanıyorlar. Badeyle beraberiz. Dediğim gibi çok yeni bir durum bu. Biz bile yeni alışıyoruz. Öyle işte.' Herkes gülümseyerek baktı. Deniz gerekli uyarıları yaptı kardeşine ve annesi en yakın zamanda akşam yemeğine davet etmesini söyledi.

TAMAM MIYIZ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin