12.BÖLÜM

71 35 11
                                    


Sevgisiz bir hayatın hiçbir anlamı yok!

Şeker Portakalı

Koskoca üç ay geçmişti. Bu üç ayda öyle çok şey olmuştu ki. Bade ve Yağız kaldıkları yerden devam ediyordu hatta aileleri bile tanışmıştı. Selin ve Ümit sevgili olmuş, doyasıya aşklarını yaşıyorlardı. Ayrıca mükemmel dörtlü olmuşlardı.

Hafta sonu Deniz ve İrem'in tatlı mı tatlı kızları minik Ada bir yaşına giriyordu. Aile arasında ufak bir doğum günü yapacaklardı. Bade de davetliydi. Minik prensesin hediyesini çoktan almıştı. İlk zamanlara göre daha rahattı artık Yağızın ailesinin yanında. Onlarda Badeyi kabul etmişler hatta bir an önce bu ilişkinin mutlu sona ermesini istiyorlardı.

Aileler ise gayet iyi anlaşmışlardı. Hele ki anneleri. Her iki annede bir an evvel evlenmelerini istiyordu. Ancak Bade ve Yağız henüz bu konuları konuşmamıştı. Bade evlilik konusuna açıktı o da istiyordu evlenmeyi ama Yağız evlilik konusunu hiç açmıyordu, konusu geçince kapatmaya çalışıyordu. Bade bu durumu kafasına takmıyordu çünkü ilişkileri henüz yeniydi aceleye gerek yoktu.

Bade odasında masasına oturmuş saçlarını düzeltiyordu. Üzerine güzel bir elbise giymişti. Aynadan son kez kendisine bakıp evden çıktı. Arabasına bindi ve İrem'in göndermiş olduğu ev adresine doğru yola çıktı. Yağız'ın onu almasına gerek olmadığını söylemişti. Kendisi de gidebilirdi değil mi? Çalan telefonunu gülümseyerek cevapladı. 'Sevgilim! Yoldayım geliyorum.' Yağız gülümsedi. 'Tamam güzelim biz geldik zaten seni bekliyorum. Ha bu arada birkaç akraba var seninle tanışmak isteyen.' Dedi gülerek. Bade gözlerini devirdi. 'Ups oldu o zaman! Ben geri dönüyorum!' diyerek kahkaha attı. Yağız sevgilinin tepkisine güldü. 'Hadi hadi konuşma çok dikkatli kullan! Öpüyorum kocaman!' telefonu kapattılar ve Bade yeniden dikkatini yola verdi.

İrem'in gönderdiği konuma ulaşan Bade arabasını park edip çantasını ve hediyesini alarak kapıya doğru ilerledi. Zile basıp kapının açılmasını bekledi. Kapıyı kucağında kızı ile beraber İrem açmıştı. En içten gülümsemesiyle Badeye sarılıp 'Hoş geldin canım! Bizde seni bekliyorduk değil mi annecim?' diyerek minik kızının saçlarına öpücük kondurdu. 'Hoşbuldum canım! Gel bakalım buraya minik kuzucuk!' diyerek Adayı kucağına almıştı. Kucağında Adayla beraber içeriye ilerlemişti. Salondaki herkese selam vermişti ve Yağız anında yanına gelmişti.

'Hoş geldin güzelim! Kolay bulabildin mi adresi?' Bade sevgilisine kafasını salladı. 'Evet evet sorun yok hayatım!' ardından yanlarına gelen Nurten Hanımla sohbete dalmıştı.

Pasta kesme zamanı gelmişti. Ada, İrem ve Deniz masanın başına geçmişler gülümseyerek misafirlerine bakıyorlardı. Bade ise bu anları telefonuyla kayıt altına alıyordu. Karşılarındaki mükemmel aile pasta mumlarını üflemiş ve hep bir ağızdan iyi ki doğdun şarkısı söylenmişti. Minik Ada ise kahkaha atarak alkış yapıyordu.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
TAMAM MIYIZ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin