İlk göz göze geldiklerinde anlamıştı Yağız bir şeylerin değişeceğini. Bu kız onun ya geleceğindeki ışık olacaktı ya da geleceğindeki kara leke olacaktı. Buna ikisi karar verecekti. Ya el ele devam edeceklerdi yada uzayıp giden ayrılığa boyun eğip yo...
Küçük Prens ekledi: 'Ama gözler kör. Yüreğiyle bakmalı insan...'
Antoine de Saint-Exupery
Yeni evli genç çift kısa tatilden evlerine dönmüşlerdi. Normalde iki haftalık bir tatilleri vardı ancak bir hafta sonunda dönmeye karar vermişlerdi. Evlerine alışıp, eksikleri halletmek istiyorlardı. Hem yaşanan tatsız olaydan sonra ailelerini görmek istiyorlardı.
Yağız bavulları odaya taşıyordu Bade ise mutfakta dolabı açmış eksik listesi çıkarıyordu. Mutfağa giren Yağız ayakta dikilen karısının yanına giderek arkasından sıkıca sarıldı. İrkilen Bade damağını yukarı kaldırdı. 'Aşkım ödümü patlattın!' Yağız karısının çıplak omzuna öpücük kondurdu. 'Evde baş başayız sakin olur musun? Hem ben seni biraz sevsem mi karıcım?' diyerek karısının çıplak omzunu yeniden öptü. Bade kıkırdayarak kocasına doğru döndü. Kollarını kocasının boynuna doladı ve saçlarıyla oynamaya başladı. 'Hmm, aslında işim bitti yani biraz sevebilirsin beni diye düşünüyorum.' Yağız duyduğu cümleyle karısını kucağına alarak yatak odasına götürmüştü. Yatağa bıraktığı karısının üzerine eğilerek öpmeye başlamıştı. Gerisi onlar için aşk ve tutkuydu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Evden el ele çıkan çift ilk olarak alışveriş yapmak için markete gelmişti. Bade reyonlar arasında gezerken çalan telefonuyla çantasının içindeki telefonunu buldu. Arayan biricik arkadaşı Selindi. 'Yavru kuş ne yapıyorsun? Müsait misin? Artık evlisin böyle pat diye aranmaz ama bu saatte de bir şey yapılmaz diye aradım!' diyerek kahkaha atan arkadaşına kıkırdayarak cevap vermeye başladı. 'Markete geldik bebeğim alışveriş için ayrıca utandırma beni! Sen nasılsın nerdesin?' arkadaşına cevap vermişti ancak bir saat önce aramış olsaydı bu saatte yapılmayacak olan işi yapıyor olacaklardı ama Selinin bunu bilmesine gerek yoktu. 'İşteyim kuzum çıkıp Ümit'in yanına gideceğim müsaitseniz sizde katılsanıza bize daha heyecanlı işlerimiz yok derseniz!' Bade yeniden gülmeye başladı. 'Bana bak sen iyice edepsiz oldun çıktın he! Yağızla konuşayım bir duruma göre haberleşiriz hadi kapat şimdi alışveriş yapıyorum!' Selin kıkırdadı. 'Ay ay utanırmış benim biriciğim! Utanma kuzum utanma normal şeyler bunlar tabiî ki sevişmek çok doğal bir durum!' Bade kızarmıştı. 'Kapat telefonu gerizekalı kapat!' diyerek arkadaşının cevap vermesini beklemeden kapamıştı telefonu.
Alışverişi bitirip arabaya binmiş eve dönüyorlardı. 'Sevgilim Selin aradı Ümitle buluşacaklarmış gidelim mi bizde davet etti.' Yağız kırmızı ışıkta durunca karısının elini tuttu. 'Aslında daha güzel şeyler yapabiliriz diye düşünüyorum!' Bade kocasına dil çıkarıp omzuna vurdu. 'Oha!' diyerek kocasına baktı. 'Ne kadar ayıp ya kocaya oha denir mi? Ha bide şiddet uyguluyorsun cık cık ayıp ayıp taş olursun!'
Birbirlerine sataşarak nihayet eve gelmişlerdi. Aldıklarını dolaba yerleştirip üzerlerini değiştirip Ümit ve Selinin gönderdiği konuma gitmeye karar vermişlerdi.
Barın önünde durunca el ele içeriye girip Selin ve Ümit'i aradılar. Arkadaşlarının yanlarına geçtiler. Selin sıkıca sarılmıştı Badeye. 'Çok özledim seni çok! Ay tatil yaramış ne güzel bronzlaşmışsın bebeğim!' Bade arkadaşına sarıldı sıkıca. 'Bende seni çok özledim kuzum!' Ümit ve Yağız ayakta durmuş kızları izliyorlardı. Ümit ellerini Yağıza doğru uzattı. 'Gel bebeğim bende seni çok özledim, biliyor musun sensiz şirketin asla tadı yok! Ne güzel yanmışsın sen böyle vallahi balayı yaramış!' iki arkadaş gülmeye başladılar ve ardından birbirlerine sarıldılar. Bade ve Selin ise onların bu haline kahkaha attı. Ümit Badeyi kollarına aldı. 'Hoşgeldiniz aramıza güzel çift!' Bade de Ümite sarılmıştı. Aynı şekilde Yağız ve Selinde birbirlerine sarılmıştı ve nihayet koltuklara oturup koyu bir muhabbete başlamışlardı.
