phoenix (Tom H.)

1.4K 77 274
                                    

Annem bugün sabah bana İngiltere'ye gittiğimizde Tom Holland ile fotoğraf çektirdiğimizi söyledi OTURUP AĞLAMAK İSTİYORUM LANET OLSUN HİÇBİR ŞEY HATIRLAMIYORUM. 5 ya da 6 yıl geçti aradan. İnşallah fotoğarfı bulurum annem sabahtan beri arıyo. Ağlamak üzereyim. Tom ile fotoğarfım var ve onu bulamıyorum. (Bu kısım sonradan eklendi)

Bu hafta sizi bölümlere boğdum. Değil mi? Sınavlar olurken bölüm yazanayacağım. Şimdiden özür dilerim. Şu sınavları iptal edecektiniz. Neden etmediniz ki? Neden! Hadi olakta kurtulalım. Yeter artık! Bıktım çalış çalış nereye kadar. Bu arada keşke Gardenya bölümünün konusunu böyle harcamasaydım. Çok güzel bir bölüm ama çok kısa. Neyse konumuz açıklıyorum.
.
.
.
.
.
(Sen Dünyanın en iyi yönetmenlerinden birisin. İşinde gayet başarılısın ve sosyal medyada bile sürekli başarılarınla konuşulan bir insansın. Yaklaşık 5 ay önce Tom Holland dan ayrıldın. Aslında bu ortak bir karardı. Sürekli tartışıyordunuz, birbirinizi anlamıyordunuz ve bitirdiniz. O kadarı vermek hayatının en zor kararlarından biriydi. Tek tesellin ikinizin de acı çekmesiydi. Tom ayrılıktan sonra hiçbir filmde oynamadı. Sen de bütün projelerini erteledin. Sonunda kendini topladın ve yeni projene başladın. Oyuncular tamdı ama kardeşin Tom'un bu film için en uygun aktör olduğunu düşünür. Onun yoğun ısrarlarının sonucunda onu kırmak istemediğinden kabul ettin. Tom'un menajeriyle konuştun ve o Tom'un katılmaktan mutluluk duyacağını söyledi. Şuan da konumuz setteki ilk gününün akşamını anlatıyor. Oyuncular yeni yeni gelmeye başladı. Sen makyaj ekibini ve kostüm ekibini ayarladın. Yarın çekeceğiniz sahneyi yardımcı yönetmenle kararlaştınız.)
.
.
.
.
.

"Setteki ilk gün neden bu kadar kötü geçmek zorunda!" dedin koltuğa oturarak. Erkek kardeşin önüne senaryoyu fırlattı.

"Tom ile karşılaşmadan böyle demeye başlarsan olmaz." Dedi kardeşin.

"Onunla bir alakası yok bu durumun. İlk gün her zaman zordur." Dedin.

"He he." Dedi kardeşin sana bakmadan.

"Neyse yarın 52. Sahneyi çekeceğiz. Makyaj ekibine söylersin. Oyuncuları 10 da hazırlasın. " dedin elinle gözlerini kapatarak. Gözlerinin içi yanıyordu yorgunluktan. Bugün tam olarak hiçbir şey yapmamıştın. Ayakta durmak bir insanı nasıl bu kadar yorabilir diye düşünüyordun.

"10 biraz erken değil mi? O sahne için." dedi kardeşin.

"10 mu dedim? 12 olacak." Dedin. Kardeşin sana tuhaf bir şekilde baktıktan sonra karavanına gitmeye ve uyumaya karar verdin. Yorgunluktan konuşamıyordun bile.

Karavanının yanına giderken solunda tanıdık bir yüz gördün. Bu Tom'du. Arkası sana dönük olmasına rağmen onun o olduğunu anlayabiliyordun. Yanında sarı saçlı bir kız vardı. Kimdi bu kız? Onun böyle bir arkadaşı yoktu. Oyuncu da değildi. Bu kız kim? Neden bu kadar mutlulardı. Gecenin bu saatinde bu kadar gülünecek ne vardı acaba?

*iç sesin: Bunların yanına gidip sen bu filmde oynamıyorsun, deyip kızı göt mü etsem? Yok ya! Banane! Bu kadar neye eğleniyorlar? Ayrıca en önemlisi kim bu sarı kafa? Sanana S/İ adam hayatına bakıyor. Defol git sen de sevgili yap. Bende onu mu kıskandırsam? 5 ayda ne sevgilisi yapmış? Şerefsiz!*

Yürüyerek onlardan baya uzaklaşmıştın ama bu düşünceler hâlâ seni takip ediyordu.

"S/İ ne yapıyorsun?" diye bir ses duydun. Ses nereden geliyor diye baktığında Harry'i gördün.

"Karavanıma doğru gidiyordum, sen napıyorsun?" dedin.

"Abimi arıyordum, onu gördün mü?" diye sordu.

Tom Holland İle Hayal ZamanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin