suffering (Peter P.)

1.7K 112 26
                                    

Peter, sana yalvarır gözlerle bakıyordu ama senin de elinden bir şey gelmiyordu. Sadece hissedebildiğin sürekli yanağından süzülen gözyaşlarıydı. Sağ kolunun yavaşça Peter'a yöneldiğini fark ettin. Kontrol etmeye çalışıyordun, o yüzden elin titriyordu. Sol elini ise yalnızca yumruk yapabiliyordun. Elin ortasında beyaz bir parlaklık oluştu. Giderek büyüyen bir bombaydı bu.

Tam o anda bir mucize olmasını bekliyordun, tıpkı gözleri kıpkırmızı olan Peter gibi. Dışarıdan helikopter sesi gelmeye başladı ve bir adam;

"Daha fazla bizden kaçamazsın Beck!" dedi. Sen bu olaydan bir şey anlamıyordun. Ne de olsa yazın geziye gitmemiştin. Gitmek çok istemiştin fakat baban buna izin vermemişti. Ne de olsa senin canın yanmasını istemiyordu am bilmiyordu ki şuan ondan başka canını acıtan kimse yoktu.

Baban pencereye doğru yürümeye başladı ve

"Hassiktir!" dedi bağırarak. Peter diliyle ağzındaki banttın yarısını çıkarmayı başardı.

"Sana demiştim Mysterio. Bir daha bana bulaşırsan Nick Fury ile uğraşacaksın demiştim!" dedi Peter.

Babanın sinirli olduğunu görebiliyordun hele Peter böyle diyince üstüne gitmişti.

"Nick Fury'nin gelmesi seni kurtaracakları anlamına gelmez." Dedi baban.

"Bir ordusu var!" dedi Peter ukala bir tavırla.

"Bende de S/İ var!"

Seni kontrol ederek camın önüne getirdi. Pencereyi açtı ve seni tekrar kontrol ederek camdan atlattı. Yere Deadpool'un diyeceği şekilde "Süper kahraman" inişi yaptın. Ayağa kalktın ve önünde duran askerlere bakmaya başladın. Onlardan geriye tam olarak hiçbir şey kalmayacaktı çünkü. Gözlerinden yaşlar akarken

"Çok üzgünüm." Dedi. Baban bir tuşa bastı ve sen üstüne doğru gelen bütün askerleri etkisiz hale getirmeye başladın. Helikopterde bulunan Nick Fury

"Kızın boynunda bir çip var. Onu çıkarın!" diye askerlere bağırmaya başladı. Askerler bunun üzerine boynundaki çipi çıkarmaya çalıştılar ama sen onları durduruyordun. Baban, o sıra senin daha önceden yapmış olduğun dronları kullanarak helikopteri düşürmeye çalışıyordu. Fury'nin en eğitimli ajanlarından biri, babanın bulunduğu daireye bir füze attı.

Sen, bu olay olunca sinir krizine girdin. Normalde insanları öldürmüyordun sadece yaralıyordun fakat şimdi etrafında küçük bir Güneş patlaması oldu. Çevrende ne varsa hepsi senden kilometrelerce uzağa gitti. Baban artık kumandayla seni yönlendiremiyordu çünkü kırılmıştı ve büyük ihtimalle ölmüştü.

Nick Fury'nin bulduğu helikopter de başka bir binanın içine girmişti. Ama hak ettiğini düşünüyordun ne de olsa hiçbir insana füze atılmaz. Ne yapmış olursa olsun. (ÇOK BÜYÜK KONUŞMAYALIM ŞİMDİ. ZATEN BU ARA OLAN OLAYLARDAN DOLAYI AMERİKAN POLİSLERİNE NEFRETİM ARTTI.) (ben böyle konuşuyorum da kim napsın benim nefretimi? Yani... Devam)

Arkandan birinin olduğunu fark ettin. Dönüp baktığında ağ atarak binalardan tutunan Peter'ı gördün. Senin yanına geldi ve hiçbir şey demedi. Sadece sarıldı. Sıkı sıkı sarıldı.

"Çok üzgünüm S/İ baban..."

"Sanırım böylesi ikimiz için de daha iyiydi." Dedin gözlerinden gelen yaşları silerek. Fury, yanınıza geldi ve

"Aşkınızı böldüğüm için üzgünüm ama S/İ bana bir ordu borçlusun artık."

"Emin ol elimde olsa öldürmezdim. Süründürürdüm." Dedin sakin bir ses tonuyla.

Yıkılmış binadan sesler gelmeye başladı. Bunun üzerine üçünüzde kafanızı binaya doğru çevirdiniz. Baban enkazların arasından üstü başı kanlar içinde çıktı.

"S/İ lütfen bana yardım eder misin bitanem?" dedi baban elini sana uzatarak. Sen babana soğuk gözlerle baktın ve

"Hani bu son olacaktı baba! Bir daha beni kontrol etmeyecektin!.. Cümleleri kurdukça gözlerin doluyordu. Babanın üstüne yürümeye başladığında Peter elini tuttu. Kafanı ona doğru çevirdin.

"Hadi gidelim bu ona değmez!" dedi Peter. Kafanla onayladın ve oradan gittiniz.

Birkaç hafta sonra

"S/İ her zamanki gibi yine geç kaldı dimi?" dedi MJ.

"Peter da ortalarda yok! Acaba bunların ikisi sürekli ne yapıyorlar!" dedi Ned.

Onlar sizi sinema salonunun önünde bekliyordu. Siz ise köprünün tepesinde oturuyordunuz.

"Kahramanlık gerçekten de yorucuymuş!" dedin.

"Sen daha bir şey göremedin ki? Ayrıca hareket de etmedin sen. Bütün işi ben yaptım!" dedi elindeki sosisliyi yiyen Peter.

"Hadi oradan sadece ağ attın." Dedin içeceğinden bir yudum alarak.

Peter sol kolunu senin omzuna attı.

"Ama en güzeli sevdiğin insanla sevdiğin işi yapmak." Dedi. Senin yanakların kızardı ve hemen ona baktın.

"Yoksa bu ben olabilir miyim?"

"Tabiki hayır. Sosisliden bahsediyordum."

"İyi o zaman bugün sosisle kimya sınavına çalışırsın." Dedin gülerek.

"İsterdim ama çok tatlı bir kadına sözüm var. Yoksa tekrardan beni öldürmeye başlayacak. Biliyorsun biraz deli de!"

"Ben deli falan değilim!" dedin. Peter yanaklarını tuttu ve kendine yaklaştırdı. Seni öptükten sonra "Kabul et var biraz." Dedi. Elini 'gibi gibi' anlamında salladın.

Cebinin titrediğini hissettin. Cebinden telefonunu çıkardın.

"PETER SİNEMAYI UNUTTUK!" dedin telaşını gizleyemeden. MJ ve Ned'den bir sürü mesaj vardı. Peter elinden tuttu ve seni ayağa kaldırdı.

"Bana sarılın ama fazla değil sonra sevgilim kızıyor!" dedi Peter. Kollarını onun vücuduna doladığında o maskesini yüzüne geçiriyordu. Maskesini tam takmadan yanağına bir öpücük kondurdun.

"Ama ben size ne demiştim." Dedi gülerek. İkiniz sinema salonunun üstüne indiniz, kostümlerinizi çıkarıp Ned ve MJ'in yanına gittiniz.

.
.
.
.

💟Bölümü okuduğun 💘teşekkür ederim💕 my love💜. Daha fazla bölüm için oy verip yorum yapmayı unutma. 💛Seni seviyorum💙 kendine dikkat et💖 iyi geceler 💝

Sizce Tom Holland ile ilgili mi yoksa Peter Parker ile Hayal et yazayım. Yorumlarda belirtin...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tom Holland İle Hayal ZamanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin