Tom Holland İle Hayal Zamanı

a heart in danger (Peter P.)

Peter Parker hikayesi

Hepinize merhaba arkadaşlar. 10 gündür yoktum ben. Ne yaptınız o sırada? Mutlu muydunuz? Bence ben bölüm atmadığım için değildiniz. Benimde canım bölüm yazmak istemiyordu 8 gün kadar. İşte sizi düşündüğüm için koca götümü kaldırıp yazmaya çalıştım. Fikir var ama yazma istediği sıfır. Niye böyle oldu bilmiyorum.

Bu arada hepinizin Ramazan Ayı mübarek olsun. Oruç tutanların Allah kabul etsin.

Şimdi size geçen bölüm yorumlarda çokça gördüğüm bir şeyden bahsedeceğim. Geçen bölümde Nadia Tom'u aldatmış olabilir dedim. Bazılarınız o zaman fotolarını kaldırırdı falan dedi. Tom'un insta hesabında derinlere indiğinizde Tom'un Nadia'dan önceki sevgilileriyle olan fotolarını silmediğini fark edeceksiniz. Tom insta dan foto silmiyor. Onun dışında ayrılmadıklarıyla ilgili bir yorum da gördüm. Bence kesinlikle ayrıldılar. Eğer ayrılmasalardı Nadia neden ona "Neden Tom ile foto atmıyorsunuz?" diyen birini engellesin. Ayrıca Nadia, Tom'un attığı hiçbir fotoyu beğenmiyor. Tom da onun. Sadece birbirlerini takip ediyorlar. Neyse bugün de boş yaptık. Hadi hikayeye başlayalım.

.
.
.
.

Sen Nick Fury'nin kızısın. Baban seni bu tehlikelerden uzak tutmak istediğinden dolayı seni bir okula yazdırdı. Orda da Peter ile tanıştın. Peter ile çok tatlı bir dostluğunuz var ama senin ona karşı olan hislerin dostluktan farklı. Onun Spiderman olduğunu bilmiyorsun. Annen ve baban ayrı. Hafta sonu annende kalmak için gitmiştin

"Anne film mi izlesek? Bence dışarı bugün çıkmayalım. Okulda çok yoruldum." Dedin önündeki tabakları lavaboya koyarken.

"Tamam tatlım." Dedi annen. Televizyonun karşısındaki koltuğa oturdu ve bir film açtı. Hemen onunda da sen oturdun. Filmin 40. Dakikalarına geldiğinizde senin karnın acıkmaya başladı.

"Anne evde abur cubur var mı?" diye sordun.

"Böyle bir fiziğinin olmasını istiyorsan evde abur cubur falan olmaz."

"AYYYYYYY!" dedin gözlerini devirerek. "Anne benim fiziğim gayet iyi ve abur cubur yiyorum." Dedin. Annen sana bir süre baktıktan sonra

"Bankanın karşısında bir bakkal var. İstersen git al. Ben de o sırada sporumu yaparım." Dedi annen. Cüzdanından para aldın ve koşarak merdivenlerden inemeye başladın. Kulaklarını takıp en sevdiğin şarkıyı açtın. Yollar niyeyse bomboştu. Tek bir insan bile yoktu. Bankadaki insanlar dışında. Dört siyah kıyafet giymiş adam ve Spiderman. Onları görünce babanın ne dediği aklına geldi. "Eğer bir kahramanı kötü adamlarla görürsen tam tersi yöne doğru git."

Bakkal hemen karşıdaydı. O kadar yolu geri dönmeye hiç niyetin yoktu. Koşarak bakkala girdin. İstediğin abur cuburları aldın ve parasını verirken adam arkanda duran bankaya bakarak

"Sence yardıma ihtiyacı var mıdır?" diye sordu. Sen de o adamın böyle demesiyle birlikte kafanı oraya doğru çevirdin. Spiderman bir tavana bir yere çarpıp duruyordu. Adam polisi aradı, paranın üstünü koyduktan sonra. Üstünüze mor bir lazer geldi. Bunu fark eder etmez

"EĞİL!" diye bağırdın. Lazer dükkanın içinde bazı şeylerin patlamasına yol açtı. Sürünerek adamın yanına gittin.

"İyi misiniz?" diye sordun. Evet anlamında kafasını salladı adam.

"Buradan çıkmamız lazım, her an burası çökebilir." Dedin. Çıkış kapısını kapatan bir tane sütun vardı. Duvardan destek alarak onu biraz kaldırmayı başardın. Adam ve kedisi oradan geçtiler. Sen oradan geçemezdin. Sütunu birinin taşıması gerekiyordu. Bu nedenle bıraktın. Başka bir çıkış yolu aramaya başladın. Dükkanın yarısı çökmüştü, belki oradan çıkabilirim diye düşündün. Oraya tırmanmaya başladın. Tuttuğun yer parçalanınca yere düştün. Yukarı tırmanırken parçalanan yerden büyük bir taş yuvarlandı ve ayağının üzerine düştü. Çığlık atmanla beraber bir ses duydun.