Bugün Tom'un doğum günü olduğu için boş yapmayacağım
Dalgaların sesiyle gözlerini açtın. Dalgaların sahile vurma sesi içini huzurla kaplamıştı. Tavana bakan kafanı sol tarafına, camın olduğu yere çevirdin. Güneş yeni doğmaya başlamıştı. Muhtemelen saat beş falandı. Uyumak için sağ tarafına döndün. Tom'a sarılıp uyumanın hayalini kurarken onun beyaz çarşaflar içinde olmadığını fark ettin. Bunun üzerine kafanı odada olan tek balkona çevirdin. Tom orada demirliklerden tutunur bir pozisyonda kendini dalgaların sesine kaptırmış giderken sen de yataktan kalktın, terliklerini giydin ve koltuğun üzerinde duran siyah hırkayı giyip onun yanına gittin. Ona arkadan sarılana kadar senin uyandığının farkına varmamıştı. Sen ona sarılınca kafana bir öpücük kondurdu ve şeftali dudaklarının arasından
"Günaydın bitanem." Kelimeleri döküldü. Sen ona daha içtenlikle ve yanağına kondurduğun öpücük ile karşılık verdin. Birkaç dakika öyle durduktan sonra rüzgarın esmesiyle beraber
"Aşkım sen öyle üşürsün." Dedi Tom ve içeriden bir yorgan alıp yanına geldi. Yorganı kendi sırtına gelecek şekilde iki eliyle tuttu. Seni kollarının arasına aldığında ikiniz de yorganla ısınabiliyordunuz. İkinizde güneşin doğuşunu muhteşem bir manzara içerisinde izliyordunuz. Tom arada senin yanağına öpücük konduruyordu. Sen hâlâ uykulu olduğun için fazla bir şy yapmıyordun. Tom da bu durumun farkında olacak ki
"Bitanem sen geç içeri. Yat uyu." Dedi. Kafanı ona çevirmenle beraber Tom'dan bir öpücük gelip soğuktan üşüyen burnunu ısındırdı.
"Uykum yok ki." Dedin uykulu sesini bastırmaya çalışarak.
"Ama şurada dört saatlik uykuyla duruyorsun."
"Sen de. Ayrıca senin sayende saat birde yattık." Dedin Tom'a dönerek.
"Ne yapmışım ki ben? Sadece-
"Sadece bana karşı koyamadın." Dedin yüzündeki tebessümle Tom'un karın kaslarını okşarken
"Sanki senin hiç hatan yok."
"Tamam, beraber banyo benim fikrimdi. Ondan sonra doymayacağını düşünemedim." Dedin Tom'un dudaklarını dudaklarına değdirirken.
"Düşünmeliydin." Dedi seni belinden tutup yakın olan vücudunuzu birbirine değdirerek.
"Seninle evlenirken böyle olacağını hiç düşünmemiştim." Dedin kollarını Tom'un boynuna dolarken.
"Ne düşünüyordun?" diye bir soru yöneltti odaya girerken. Elleri hâlâ senin belindeydi. Geri geri içeri girerken sen de onunla beraber içeri giriyordun. Tom koltuğa oturunca sen de bacaklarını açıp onun kucağına oturdun.
"Bilemiyorum... Sadece çok mutlu olacağımız vardı aklımda." Dedin kafanı Tom'un omzuna yaslayıp boynuna öpücükler kondurmadan önce.
"Açıkçası hayatımın en iyi bir yıldıydı." Dedi Tom. Bununla beraber kafanı onun omzundan kaldırdın ve
"Benimle evlenmeden önce mutlu değil miydin yani?" dedin Tom'un şaşkın bakışları seni daha da gaza getirmişti ama tadında bırakmak en iyisi diye düşündün. "Yani diğer kızlar gibi olsaydım böyle derdim." Dedin. Tom hayır anlamında kafasını sallayarak
"Hayır, sen bir de argo bir kelime kullanırdın." Dedi.
"Haklısın... Neyse ben acıktım."
"Bende." Dedi ve koltuğun yanında duran otelin telefonunu eline aldı. O kahvaltıda yemek için bir şeyler söylerken sen de Tom'un dalgalı saçlarıyla oynayıp boynuna ve yanağına öpücükler konduruyordun. Tom telefonu kapattıktan sonra
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tom Holland İle Hayal Zamanı
FanfictionBurada Tom Holland, Peter Parker, Arvin Russel, Nico Walker ve Todd Hewitt hikayeleri yer alıyor. Tabi bu kişiler Tom'un yeni filmler çıkartmasıyla artacak. Onun dışında Tom'un günlük yaşantısı ve fotoğraflarından bahsediyorum hikayemde. Sen de aram...
