suffering (Peter P.)

3.1K 138 35
                                    

Peter Parker hikâyesiyle karşınızdayım.

Mysterio, senin baban fakat kimse bunu bilmiyor. Spiderman da düşmanın. Sürekli senin ve babanın planlarını altüst etmesinden dolayı ondan nefret ediyorsun. Peter'ın Spiderman olduğunu bilmiyorsun. Baban biliyor.

*Ne de olsa sürekli iyi karakterlerin çocukları olamayız. Üzgünüm Jake Gyllenhall'e bayılıyorum <3 Neyse uzatmadan başlayalım*

.
.
.
.

Bugün her zamanki gibi kimya dersine geç kalarak başlıyor senin için. Kimya öğretmeninden özür diliyorsun ve Peter'ın senin için tutmuş olduğu yere koşarak geçiyorsun.

"Yine mi uyuya kaldın?" diyor Peter. Öğretmen konuştuğunuzu fark etmesin diye yüzüne bakmadan diyor tabi ki.

"Bak bana! Sence uyumuş gibi görünüyor muyum!" diyorsun sinirle. Çantandan kimya defterini çıkarıyorsun. Bütün gece kimya çalışmıştın. Açıkçası kimyan berbattı. Çalıştıkça anlıyordun fakat sınava gelince her zamanki gibi düşük alıyordun.

"Kimya mı?"

"Maalesef ki."

"Hangi konudasın?"

"Zayıf etkileşimler."

"Süper ben o konuyu çok iyi biliyorum. İstersen sana anlatabilirim."

"Gerçekten mi?" diyorsun alaycı bir tavırla ve cümlene devam ediyorsun. "Sen sürekli ortadan kayboluyorsun. Sürekli beraber gittiğimiz yerlere gelmiyorsun. Partilerde de yoksun. Yılsonu ödevlerini bile yapmıyorsun. Bana mı yardım edeceksin? Gerek yok. Teşekkürler." Diyorsun kafanı öğretmene çevirip.

"Sanki ben bunu yapmak istiyorum."

"Bilmiyorum istiyor musun?"

"Tabi ki istemiyorum. Ama benim de kendime göre işlerim var."

"Benim de var. Sence ben sizi ekiyor muyum? Yani her defasında!"

"Sen böyle partileri falan seviyor olabilirsin fakat ben sevmiyorum."

"Peki. Peter Parker, partileri sevmiyor. Anlaşıldı kaptan. Bir dahakine ısrar etmeyiz." Diyorsun ukala bir tavırla.

"Sen bana trip mi atıyorsun?" diyor tatlı bir tavırla (Kısa hepimizin bildiği o tavırla aaa çok tatlı ya.). Peter'ın bu ortadan kaybolmaları gerçekten de seni sinir ediyordu. Bir de o sabah babanla tartışmıştın. O yüzden normalden daha sinirliydin ve bu sinirini birinden çıkartman gerekiyordu.

"Sence seni trip atacak kadar önemsiyor muyum?" dedin. Hemen sonra ne kadar iğrenç bir şey dediğini fark ettin ama artık çok geçti. Laf ağızdan çıkmıştı. Hayatındaki en kötü şeyi yapmış olabileceğini düşündün.

*Sevdiğin çocuğun kalbini kırmakta üstüne yok aferin. Bravo sana iyi bok yedin!*

"Ne?" dedi ve şaşırmış bir ifadeyle sana baktı. Sen ona bakmıyordun. Daha doğrusu bakamıyordun çünkü bu dediklerini insanlar düşmanlarına demiyordu. İster istemez bir halt yemiştin, geri de dönemiyordun çünkü içinde insanların duygularıyla oynamayı seven bir iblis vardı. İstemsiz bir şekilde gözlerin dolmuştu. Peter'a bakamıyordun bile.
"Ne dediğimi duydun?" diyebildin sadece. Elinde olan bir şey değildi bu. Düşündüklerin ve yaptıkların tamamen farklıydı fakat bu senin suçun da değildi. Sonuçta isteyerek lanetlenmemiştin.

Peter, sana tek bir laf bile etmeden yanında duran kitaplarını aldı ve sınıftan çıktı. Öğretmen arkasından bağırsa da bu Peter'ı durdurmadı. Sınıftaki herkes sana bakmaya başladı. Gözlerinden yaşlar akmaya devam ediyordu. Bu sınıfta daha fazla duramayacağını düşündün ve sende çantanı toplayıp çıktın.

Tom Holland İle Hayal ZamanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin