Tom Holland İle Hayal Zamanı

photo of happiness (Tom H.)

Hepinize merhaba ilk hikayeme hoşgeldin umarım hoşunuza gider❤ Hadi başlayalım

.
.
.
.

Baban çok ünlü bir fotoğrafçı ve genellikle seni mankeni olarak kullanıyor. Her gün onunla beraber çekime gelmen için ısrar ediyor fakat bugün ısrar etmediğini görüyorsun.

Kahvaltıda:

"Baba bugün çekimde kim gelecek? Önemli biri mi? "

"Seveceğini pek sanmam! "

"Kim ki?! "

"Gelirsen görürsün. "

"Baba, beş yaşındaki bir çocuk değilim. Eğer sevdiğim bir ünlüyse gelicem. Yoksa arkadaşlarım ile buluşacağım. "

"Benim neden bundan haberim yok. "

"Anneme sordum, izin verdi. "

"İçinde erkek varsa gidemezsin! "

"Erkek var ama sorun olacağını pek sanmam! Ama-

"Aması falan yok izin vermiyorum! "

"Ama ben gideceğim sonuçta evde durmam yasak biliyorsun ki ve seninle çekimede gelmiyeceğim-

" Tom Holland "

"Ne? "

"Tom Holland geliyor. Derginin kapağı için fotoğraf çekilecek. "

"Ve sen bana bunu söylemedin! Öyle olsun baba! "

"Hadi giyin de çıkalım. "

******

Stüdyoya ulaştığınızda çok heyecanlıydın. Sonuçta en sevdiğin ünlüyü görecektin. Makyaj ekibinin yanına gidip oturdun. Orayı çok seviyorsun çünkü rengarenk makyaj ürünleri ve çok güzel bir parfüm kokusu vardı. O koltuklardan birine oturunca yanında bir kuaför geldi. Her zamanki gibi senin fotoğraf çekileceğini sandı. Ne demeye çalıştıysanda seni dinlemedi. Makyajın bittiğinde seni bir yere yönlendirdi.

İçeri girdin. Etraf çok karanlıktı. Elinle lambanın düğmesini aradın. Açtığında bembeyaz bir stüdyoda olduğunu fark ettin. Her yer çok güzeldi. Normal fotoğraf çekindiğim yerler gibi değildi. Etrafta yemyeşil bitkiler rengarenk çicekler vardı. Kendimi botanik bahçesinde gibi hissettin. Kapının açıldığını duydun. İçeri biri girmişti fakat sen arkanı dönemiyordun. Çünkü gözlerimi çiceklerden alamıyordun. Arkamdaki kişi:

"Bitkileri seviyor musun? " diye sordu.

"Evet. Ya sen? " diye bir soru yöneltin.
"Bende çok severim. " Dedi. Arkanı dönüp kim olduğuna baktın. Bu en sevdiğin ünlü Tom Holland'dı.

Ellerin titremeye başladı. Heyecandan kalbin deliler gibi atıyordu.

"Sen osun!" Diyebildin.

"Galiba beni tanıyorsun." dedi.

*İç sesin: Tabiki de seni tanıyorum. Seni tanımamak imkansız. Ya çok tatlısın❤❤❤*

Yanına doğru geldi tabi sen hemen yüzünü çevirdin utandığından. Bir yandan da utandığını belli etmemek için

"Fotoğraf çekimleri için heyecanlı mısın? Bazıları gerçekten de çok heyecanlı oluyor da." dedin tabi bunları derken bitkilere bakıyordun.

"Dürüst olmak gerekirse biraz gerginim." Dedi Tom.

"Neden ki?" diye sordun çünkü her zaman yaptığı bir şey ve şuan gergin olmasını anlamıyordun.

"Çünkü ilk defa bu kadar ünlü bir fotoğrafçının kızıyla tanışıyorum." Dedi.

"nE? Ciddi olamazsın?" Yüzün kıpkırmızı oluyor tabi ve gözlerinin içine bakıyorsun. O ara telefonun çalmaya başlıyor.

*Hayatımın aşkının gözlerinin içine bakarken neden telefon çalıyor ki... Aaaaaaaa ağlamak istiyorum😭*

"Telefona bakmayacak mısın? Biz seninle daha sonra da konuşuruz. Ne de olsa üç saat daha burdayım." dedi Tom. Cebinden telefonu çıkardın ve kimin aradığına baktın. Bu en yakın arkadaşındı. Tom'a baktın "O zaman sonra görüşürüz." dedin istemeyerek çünkü biliyordun baban işe başladığında seni yakınında bile bulundurmayacaktı. Ayrıca o çok ünlü birisi fotoğraf çekiminden sonra hemen gidecekti. Yani görüşemeyecetiniz.

"Söz veriyorum tekrardan görüşeceğiz." de Tom.

*Bu benim zihnimi mi okuyor ?*

İkiniz de arkanızı döndünüz. Telefonu açtın. En yakın arkadaşın birşeyler anlatıyordu. Derin bir nefes aldın ve

"Kanka ben Tom Holland ile konuşuyordum ve sen-

"Hadi canım. Tamam önemli işin var anladık. Yalan niye söylüyorsun ki?"

"Yalan falan söylemiyorum. Fotoğraf çekimleri için gelmiş."

"Oha çok iyi lan. Neyse sen git de kendini rezil etmemeye çalış!"

"Ben kendimi kime rezil etmişim de?"

"Bir düşüneyim... Hmmm... Herkese!"

Telefonu kapatırsın ve stüdyodan çıkmak için kapı kulpunu tutarsın fakat o anda babanın sesini duyarsın. Annen ile telefonda konuşuyordur. Annen ve baban ayrıdır. Sen bir ay annende bir ay babanda kalıyorsun.

"S/İ şuan benimle burada kalmak istediğine eminim... Hayır film izlemekten daha iyi yaptığımız şey... Niye S/İ benimleyken onu sürekli almaya çalışıyorsun ki... Bak... Hayır sana bağırmıyorum. Sen bana bağırıyorsun..."

Kalbin kırılmuştı. Kendini çok kötü hissetmiştin çünkü ebeveynlerin yine senin için tartışıyorlardı. Babanın sesi uzaklaştığında kapıyı açtın ve o küçük stüdyodan çıktın.

Karşında duran koltuklara oturdun. En çok o koltukları seviyordun çünkü oturunca koltuğun içine giriyordun. Koltuğun yanında ise senin kare bebek mavisi yastığın vardı. Onu kucağına aldın ve yüzünü yastığa gömdün.

Yanına birinin oturduğunu hissettin. Kafanı kaldırıp kim olduğuna baktın bu Tom'du. Konuşmuyor veya bakışmıyordunuz. Tom bir kağıt parçasına bir şeyler yazmaya başladı. O ara Harry (Tom'un kardeşi) geldi.

"Tom hadi çekim başlayacak." dedi. Tom ayağa kalktı ve kağıdı sana doğru uzattı. Kağıtta yazanları okuyunca yüzünde minik bir tebessüm oluştu.

"Şuan biraz mutsuz görünüyorsun. Boş boş konuşup seni sıkmak istemem. Tabi istersen bir gün istediğin kadar konuşabiliriz."

Tabi telefon numarasını da veriyor. Sen o ara çıldırıyorsun. Çünkü Tom Holland telefonunu veriyor yani mdndldnfkf. Asla gerçekleşmeyecek şeylerde bugün...

Kafanı kaldırıp ona bakıyorsun. Göz kırpıyor ve Harry'nin yanına gidiyor. Tom gidince senin yüzün kıpkırmızı oluyor ve yaşadıklarına inanamıyorsun.

.
.
.
.

💟Bölümü okuduğun 💘teşekkür ederim💕 my love💜. Daha fazla bölüm için oy verip yorum yapmayı unutma. 💛Seni seviyorum💙 kendine dikkat et💖