Tom Holland İle Hayal Zamanı

a heart in danger (Peter P.)

Öncelikle evet hâlâ hayattayım ve geri geldimmmmm. Todd bölümü de bitti onu da yarın atacağım. Hadi gidip izleyin. Neyse şeylerden bahsedeceğim

Kafayı yemek üzereyim. DRONE yazacağıma bütün bölümlerde DRON yazmışım. Niye haber vermiyorsunuz. Ayıp değil mi? Neyse çokta umurumda, Türkçenin ırzına geçmeyi seviyorum.

Tüm sinirimi Tom bebeğimi üzen Nadia'dan çıkartayım hadi.

Bir şey diyeceğim. Ben bunlar ayrıldı falan diyorum (sadece ben demiyorum ama neyse) bunlar ayrılmamış... olamazlar. Yani Nadia bulmuş gül gibi çocuğu hemen şey derdi "Biz Tom ile çok mutluyuz. Ben onu aldatmadım." Falan derdi yani. Demiş olabilir mi? Ben Nadia'yı takipten çıktım, Tom'u aldattığını duyduğumda. Lan zaten 120K insan orada Tom vardır belki diye takip ediyor. Bu kızın ailesine gerçekten de acıyorum. Düşünsenize kızınız oyuncu ama kimse onu tanımıyor. Sonra kızınız çok ünlü bir sevgili yapıyor ve bütün dünya onu sırf o çocukla sevgili oldu diye tanıyor. Onun dışında kızın hiçbir vasfı veya katkısı yok bu Dünya'ya. HATTA O MAL ÇOCUĞUNUZ BİR DE BU MELEĞİ ÇOCUĞU ALDATTI ONU DA SÖYLEMEK İSTERİM!.. Ailesine Allah sabır versin. Onlar bunun böyle mal bir şey olacağını bilemezlerdi ama en azından çocuğu tam yapabilirlerdi. Burada annesinin ve babasının da suçu var. Aldatmanın kötü bir şey olduğunu çocuklarına öğretememişler. Beyinsizler.

Lan ne kadar terbiyeli bir şekilde ben gömdüm bunları. Aaaaaaa. Bana bir şeyler oluyor. İyi yönde bir gelişme var bende. Artık hikayelerim de çok güzel...(Egoistlik yapmayım da siz beni övün ehehehehehehehhehe) dalga geçiyorum. Seviyorum lan sizi. İçimden geldi öyle. Çok boş yaptım yine. Biraz daha yapacağım bekleyin.

ARKADAŞLAR TOM'UN NUDE U VAR AMA BİZDE YOK BİLİYORSUNUZ DEĞİL Mİ? Tom kendi çıplak fotosunu çekmiş ama yayınlamamış biliyorsunuz değil mi?

NEYSE! Tom'un son fotolarını bir sonraki bölümde atacağım çünkü içimden bir ses daha fazla göreceğiz diyor. Bu bölümde foto kısmında sizi kıskandıracağım baştan deyim. NEYSE! Hadi go go go... BAŞLIYORUZ.....

Kırık olan bacağın daha da çok acıyordu. Atağa kalkarken, kısa bir mesafeden düşmene rağmen iyileşme aşamasındaki bacağını tekrardan kırmış olabileceğin düşüncesi seni biraz korkutmuştu ama korkman gereken daha büyük bir tehlike vardı. Peter'dan ses gelmiyordu. Yoksa o aslında en başından beri seninle oyun mu oynamıştı?

"PETERRRR!" Diye bağırdın etrafında dönüp Peter'dan bir ses gelmesini umut ederek. Ses gelmeyince ona yardım etmen gerektiğini düşünüyordun ve uzay boşluğunda ilerler gibi karanlığın seni sarmasına izin verdin. Karanlıkla yürürken Peter'ın sesini duydun. Hızlıca onun yanına gelebilmek için sekmeye başladın.

"S/İ neredesin?" dedi Peter nefes nefese

"Buradayım Peter." Dedin sesinin çıktığı kadar. Peter, biriyle dövüşüyordu seslerden onu anlıyordun. Sesler bir anda kesilince zifiri karanlığın tam ortasından iki el çıktı. Yeşil eldivenlerin sardığı ellerden biri kanla kaplıydı, diğerinde ise Peter'ın maskesi vardı.

"Buraya kadarmış S/İ." Dedi kalın bir ses. Ses arkandan geldiği için hemen kafanı çevirdin ama kimse yoktu.

"NE İSTİYORSUN BİZDEN! RAHAT BIRAK BİZİ!" diye bağırdın ama fazla da ona güvenmek istemiyordun ne de olsa bunlar gerçekte olmayabilir. Ellerden bir tanesi kayboldu. Sağ tarafından tam önüne gelecek şekilde bir şey atıldı. Karanlıktan dolayı göremiyordun. Eğilip o şeyin ne olduğuna baktın. O şey...

"OLAMAZ... HAYIR! HAYIR! HAYIR!" diye bağırdın yerde duran Peter'ın bedenini kollarınla sararken. Gözlerinden akan yaşları durdurmaya çalışıyordun, belki de onlar illüzyondu ama dokunabiliyordun. Bu nedenle kesin sonuca çıkarak onun Peter'ın cesedi olduğunu düşündüğün için gözlerinden akan yaşlar daha da kuvvetlenmişti.