repair the wound (Peter P.)

1.5K 99 55
                                    

Hepinize merhaba. Normalde hepinizin bildiği gibi hikâyemin bu kısmınca sürekli birilerine söverim fakat şuan öyle birini bulamıyorum. O yüzden hemen hikâyeye geçmek istiyorum. Ayrıca normalde tekrardan Nadia'ya söverim ama sıktı o da.

.

.

.

(Şimdi, şunu fark ettim Peter Parker hikâyesi yazmak daha kolay, neden bilmiyorum? Normalde seni Natasha'nın kızı yapacaktım ama vazgeçtim. Bu aralar sadece aşk dolu bölümler atmak istiyorum. O yüzden, sen Peter'a ilkokuldan beri âşıksın hatta sırılsıklam. Spiderman'ın da hayranısın. Birkaç kez ona görevlerinde yardım ettin. Sana göre kanka gibisiniz.)

Bir gece balkonda otururken, karşı binadan tuhaf sesler duyuyorsun. Bunun üzerine balkon demirlerine biraz yaklaşınca, karşıdaki bankanın soyulduğunu görüyorsun. O sırada Spiderman, sağ tarafında beliriyor. Küçük bir çığlık atarak

"Korkuttun beni!" dedin.

"Gerçekten mi? Hani hiçbir şeyden korkmuyordun?" dedi alaycı bir tavırla Spiderman.

"Öyle bir şey demedim, uydurma. Bende bazı şeylerden korkarım. Mesela aniden yanımda beliren örümceklerden"

"Espri miydi bu? Çünkü çok kötüydü."

"Her neyse, git ve banka soygununu engelle."

"Bir dikkatli ol falan da mı demeyeceksin?" dedi şaşkın bir şekilde Spiderman.

"Aslında, hayır. Beni sinir ediyorsun!" dedin balkonda duran sandalyelerden birine oturarak.

"Ahh, bebeğim." Dedi yanına gelerek. Çenenden tutup kendine yaklaştırdı ve anlından öperek "Sende beni sinir ediyorsun ama ne yapalım." Dedi sonrasında da ağ atıp aşağıya indi.

Sen balkondan onu izlemeye devam ediyordun. O sırada bankada işlerin kötüleştiğini fark ettin. Bunun üzerine üstünde siyah bir hırka aldın ve aşağıya gittin. Normalde hep Spiderman'e uzaktan yardım ederdin. Taktik vererek ama o şuan kapalı bir ortamdaydı, seni duyamazdı. Bir şeyler yapman gerekiyordu.

Dışarı çıktığında, bankanın içerisinden gelen bir lazer, köşede duran sandviççinin dükkânına geldi. Sen koşarak dükkâna gidiyorsun. Spiderman sana bağırınca durdun.

"S/İ dur."

"Git onları yakala. Ben içerdekileri çıkarırım." Dedin.

"Dikkatli ol." Dedi sana Spiderman. Dükkâna girip adamı ve kediyi dışarı çıkarttın. Sana çok teşekkür ettiler. Spiderman'ı beklemeye başladın ama sonradan polisler geldi. Onlarla birlikte geceyi geçirmek istemediğin için kimseye gözükmeden eve gittin.

Odandan tuhaf bir ses geldi eve adımını attığında. Ailen evde değildi o yüzden korkmaya başladın. Mutfaktan büyük bir bıçak aldın ve odana çıktın. Kapısını açtığında, balkon kapısını kapatmaya çalışan Spiderman'ı gördün. Sana doğru döndü.

"Yardımına ihtiyacım var." Dedi yanına sendeleyerek gelmeye çalışırken. Eli karnındaydı. Elini çekince kocaman bir kesik gördün.

"Ambulansı aramamı ister misin?" dedin onu yatağına oturtturarak.

"O zaman kimliğimi öğrenirler."

"Kimse bilmiyor mu?"

"Hayır." Dedi Spiderman. Kostümünün ortasında duran siyah örümceğe bastı ve kostüm genişledi. Yüzündeki maskeyi çıkarttı. "Artık bir kişi biliyor." Dedi. Karşında duran kişi Peter'dı. Onu görünce yanakların kıpkırmızı olmuştu. Gerçekten de onun Spiderman olması seni çok şaşırtmıştı ama bir yandan da bütün parçalar yerine oturmuştu. Stark stajı, sürekli gizli gizli bir yerlere gitmeler, garip davranışlar ve seninle her karşılaştığında Spiderman'ı sorması. Aslında çok mantıklıydı. Şaşkınlığını bir kenara attın.

"Benden ne istiyorsun? Tam olarak." Dedin Peter, üzerindeki kostümü beline kadar çıkarttı. Vay canına Peter'ın bu kadar kaslı olduğunu bilmiyordun. Uuuuuuuu. He is very hot👄👌💕

"Yarayı dikmeni." Dedi. Sen elinle yarayı inceliyordun. Aynı zamanda Peter'ın (insanın ağzının suyunu akıtan) kaslarına dokunuyordun.

"Peter, ben doktor değilim."

"Ama annen öyle değil mi? Evde tıbbı malzemeler vardır."

"Ben bir bakıyım. Ölmemeye çalış!"

"Tabi bebeğim her zaman." Dedi Peter. Odadan koşarak çıktın ve tıbbı malzemelerle dolu olan kutuyu bulmaya çalıştın. Banyoya gittiğinde ellerin Peter'ın kanıyla kaplı olduğu için onları yıkadın. Banyodaki dolaptan kutuyu aldın. Peter'ın yanına koşarak gittin.

"Ben emin değilim. Yapamayacağım." Dedin gözlerin dolmuş bir şekilde. Peter ellerinden tuttu ve

"Sakin ol, okulumuzda biyolojisi senden iyi kimse yok. Bunu başaracaksın. Zaten çok bir şey yok."

"Yok mu? Yara çok derin." Kutuyu açtın. Kocaman olan alkol şişesinden biraz pamuğa döktün.

"Biraz acıyabilir?" dedin. Peter, senin sol elini tuttu. Sağ elinle yaranın etrafını pamukla sildin. Peter biraz elini sıkıyordu. Ama acıtacak derecede değildi.

"Biliyor musun? İnsan sevdiği kişiye yalan söyleyemezmiş." Dedi Peter. Onu konuşturmak dikkatini dağıtacağı ve bu sayede daha az acı çekeceği için onunla konuşmaya başladın.

"Neden?" diye sordun. Aynı zamanda kutuda paketin içinde duran iğneyi paketinden çıkarttın. Yanda duran uyuşturucu ilacı aldın. O sırada Peter

"Neden mi? Sen usta bir yalancı olsan sevdiğin karşısında ne olur?"

"Ne olur?" dedin yaranın etrafına iğnenin içindeki ilacı enjekte ederken.

"Göz bebeklerin büyür. Ellerin terler, karnında kelebekler uçar ve heyecanlanırsın. İşte bu yüzden ona yalan söyleyemezsin. Söylersin ama o anlar." Dedi Peter gözlerinin içine bakarak. Gözlerini ondan ayırdın ve yarayı dikmeye başladın. İlk dikişi attığında Peter, hafif bir çığlık attı.

"Peki, sen neden Ned'in yanına gitmedin de bana geldin?" dedin, aynı zamanda dikmeye devam ediyordun.

"Ned, benim Spiderman olduğumu bilseydi büyük ihtimalle bütün okula yayardı." Dedi gülerek. Yarayı uyuşturduğun için çok acıtmıyordun canını ama hissediyordu Peter, vücudunun içine bir şeyin girdiğini.

"Yani bana güveniyorsun."

"Kesinlikle, yoksa güvenmemeli miyim?" dedi. Birkaç saniyeliğine göz göze geldiniz. Birbirinize hiçbir şey söylemediniz. Sen, gözlerini Peter'dan ayırdın ve

"Güvenmelisin hem de çok." Dedin ve ipi makasla kestin. "Bitti." Dedin Peter'a gülümseyen gözlerinle.

"Gerçekten de çok becerikliymişsin." Dedi Peter, sen tam teşekkür edecekken ailen eve geldi. Bunun üzerine Peter, ayağa kalkmaya çalıştı. Sen yatağının üstündeki malzemeleri kutuya koydun ve yorganla üstünü örttün. Peter, hâlâ ayağa kalkmaya çalışıyordu. Koluna girdin ve onu dolabının içine oturtturdun.

O arada annen odaya girdi ve

"Tatlım sana istediğin bakım ürünlerini ve yemekleri aldım." Dedi elindeki poşetleri havaya kaldırarak.

"Çok sağ ol anne" dedin. Annen poşetleri kapının kenarına koydu ve gittin. O gidince dolabın kapağını açtın.

"Hey iyi misin?" dedin.

"Gitmem gerek."

"Hayır bu şekilde hiçbir yere gidemezsin." Dedin Peter senden destek alarak kalmaya çalışıyordu. "Şuna bak! Tek başına ayağa bile kalkamıyorsun. Bu gece burada kalacaksın."

"Ama-

"Sus! Şimdi şu kıyafetleri giy. Bende sana aşağından biraz ilaç getireyim." Dedin. Peter'a bol olan kıyafetlerinden verdin ve aşağı indin.

→Bugün iki hikaye yazdım. Bu bölümün devamı gelecek. Okuduğunuz için teşekkür ederim. Seviyorum HRPİNİZİ❤❤❤

Tom Holland İle Hayal ZamanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin