photo of happiness (Tom H.)

2.6K 176 168
                                    

Gece boyunca arkadaşın ve senin gözüne zerre uyku girmiyor. Zaten girmesi biraz garip olurdu. Ne de olsa bir ünlü ile yemeğe çıkacaktın. Arkadaşın;

"S/İ randevuda ne giymeyi planlıyorsun? Madem ikimiz de uyuyamıyoruz, konuşalım. Ben sıkılıyorum." Dedi.

"Gerçekten de hiçbir fikrim yok." Dedin yastıktan kafanı kaldırarak.

"Çok şık ve seksi şeyler giymelisin bence." Dedi gülerek.

"Tom'dan bahsediyoruz. O diğerleri gibi değil!"

"Ama sonunda o da bir erkek yani!" gülmeye hala devam ediyordu.

"Sanırım sade bir elbise giyerim."

"Sade mi?-

"Defileye falan gitmiyorum alt tarafı bir buluşma. Ayrıca eminim Tom ne giydiğimi o kadar önemsemez."

Sabah olur ve annen seni en yakın arkadaşının evinden alır. Sen ona olanları anlatırsın. O da herkes gibi şaşırır. Sana, fazla ümitlenme! , der. Tabi bunu seni önemsediği için dediğini biliyorsun. Annene göre erkekler güvenilmez alçak canlıların teki. Zaten o yüzden babandan ayrılmış.

Annen, daha önceden aldığı fakat bir kere bile giymediği beyaz güzel bir elbise çıkarır. Tıpkı senin istediğin gibi sadedir. Annen siyah ince bir kemer alıp elbiseyi tamamlar. Sen de akşam çıkacağınız için kont montunu alırsın. Tom, öğlenden beri sana mesaj atmaktadır ve bu seni daha heyecanlandırıyor. Annen saçını yapma konusunda sana yardım eder. Saçlarını annen dalgalı yapar. Sen saçın açık durmaktan çok rahat etmediğin için önüne düşen saçlardan dağınık bir topuz yaparsın. Tam bu esnada kapı çalar. Gelen Tom'dur. Kapı açılır, sen parfümünü sıkıp içeri girersin. Tom, seni görünce yüzünde bir şaşırma ve tatlı bir gülümseme oluşur. Annen

"Bence saçını topuz yapmasaydın keşke!" diyor alaycı bir tavırla.

Her zaman böyle davrandığı için bir şey demiyorsun fakat Tom diyor;

"Bence gayet güzel olmuş- Tom'un cümlesini annenin bakışları bölüyor.

"Tabiki güzel ne de olsa o benim kızım!" annen aslında gerçekten de güzel bir kadındı. Kırk yaşındaydı fakat onu görenler yirmi beş yaşında olduğunu düşünüyordu. Altın gibi sarı saçları, ormanı andıran yemyeşil gözleri vardı.

"Bence biz artık gidelim, geç kalmak istemeyiz." Dedin Tom'un koluna girip. Sen böyle bir şey yapınca Tom'un yanakları kızardı fakat sen bu durumu görmezden gelip evden çıktın.

"Görüşürüz efendim." Dedi Tom.

"Ne kadar da beyefendi biri." Dedi sana bakarken.

"Görüşürüz anne." Dedin ve o anda Tom'un sırıttığını fark ettin.

Tom, senin arabaya oturabilmen için kapıyı açtı. Sen oturunca da kapıyı kapattı ve camın arkasından göz kırptı.

Yolculuğun ilk beş dakikası ikinizde konuşmadınız ve bu seni daha da geriyordu. Tom iki dakikada bir sana bakıyordu. Anlaşılan o da bir konu bulmak istiyordu. Seni konuşturmak. Konu bulmak için kafanı yiyordun ama aklına hiçbir şey gelmiyordu. Kırmızı ışıklara geldiğinizde Tom sana bir şey diyor fakat sen anlamıyorsun ona tekrar etmesi için bakıyorsun.

"Gerçekten çok güzel olmuşsun." Bunu sana bakmadan diyor çünkü utandığını görmeni istemiyor. Sen de onu çok yakışıklı olduğunu söyleyecekken;

"Bak! Geldik!" diye sana restorandı gösteriyor. İkiniz de arabadan çıkıyorsunuz. O arada Tom'un elinde takım elbisesiyle uyumlu olan beyaz bir peçete görüyorsun. Ona doğru yaklaşıp peçeteyi alıyorsun ve peçeteyi katlarken;

Tom Holland İle Hayal ZamanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin