love poison (Arvin R.)

960 56 49
                                    

Şuan Din dersindeyim. Kafayı yemek üzereyim. Tahminimce bu bölümü iki günde falan yazacağım. Boş derslerde yazmaya çalışacağım. Kadın derse giremedi. Birde bizim okul mal olduğu için saat 10.00 da derse başlatıyor 17.40 da bitiyor. Kafamı sikmek istiyorum. Gözüm zaten bozuk ekrana bakmaktan daha da bozulacak. Annem diyor ki, "Beyza gel bana yardım et, kardeşine ödevlerinde yardım et, derslere gir, ders çalış..." anne bende insanım farkında mısın? Gece kaç saat ders çalışıyorum. Tabi sen yatıp uyuduğun için fark etmiyorsun. Bir de bizim salak hocalarımız günde bir derse giriyormuşuz gibi ödev veriyorlar. Yap yap bitmiyor. Sonrada "Ben bugün 8 saat derse girdim." Diyorlar. Sizin beyinciklerinizi .... Bizde girdik embesiller. Çok doldum, buraya yazmak daha iyi geldi. Annem hakkında yazdıklarımı onun yüzüne söyledim ama hocalara söyleyemem. O kadar cesur değiliz. Neyse hikayeyi unuttum ben. Okuyup yazmaya başlıyorum.

.

.

.

"Arvin, o benim tek arkadaşım."

"Tek mi?"

"Şuan diğeri yaralı, o yüzden saymıyorum." Dedin. Elinle Arvin'in gözündeki morluğa dokundun. Yanağına küçük bir öpücük bıraktın. Kafanı yere doğru çevirdin utandığın için. Arvin senin elinden tuttu. Senin o ara yanakların kıpkırmızı oldu. Sana baktı ve o an hayatının en güzel anını yaşadın. Dudakların, onun dudaklarına değdiğinde kalbin inanılmaz hızlı atıyordu. Sanki göğüs kafesini kırıp dışarı çıkacakmış gibiydi kalbin. Arvin, kendini senden yavaş yavaş çektiğinde bu anın hiç bitmemesini istediğini fark ettin. Bu yüzden sol elinle onun kafasından tutup kendine çektin ve öpmeye devam ettin. O da böyle bir şeyi bekliyor olacak ki, o da sol eliyle seni belinden tuttu.

Birbirinizden sonra Arvin, kafasını senin anlına yasladı. Yüzünde kocaman bir tebessüm olduğunu fark ettin. Siz tanıştığınızdan beri ilk gülümsemesiydi. Ona gülümsemenin bu kadar yakışacağını düşünmüyordun. Elini onun yanağına koydun. Anlını senden çekti.

"Hayatımda ilk defa bu kadar güzel bir gülümseme gördüm. Neden daha fazla göstermiyorsun ki, bu güzelliği?" dedin. Arvin, biraz senden uzaklaştı ve

"Etrafta mutlu olacak bir şey bulamıyorum. Sen neden bu kadar mutlusun ki?" diye sordu. Oturduğunuz çimlerin üzerinde bir iki saniye kıpırdamadan durdun. Sonrasında Arvin'in omzuna kafanı koydun ve

"Çünkü eğer mutlu olmazsam insanların bundan yararlanıp beni daha da üzeceğini biliyorum. Aynı zamanda yanımda inanılmaz yakışıklı ve insan olamayacak kadar iyi biri var şuan." Dedin. Arvin, kafana bir öpücük bıraktı.

"Senin gibi birine sahip olduğum için çok mutluyum." Dedi. Tam o sırada rahip, sizi çağırdı. Üçünüz kalkıp yanına gittiniz. Rahip, çok hasta olduğunu ve akrabasının onun yerine geleceğini söyledi. Tabi, siz Arvin ile fazla dua etmediğiniz için bunu umursamadınız.

Pazar toplantısı, senin açından çok sıkıcıydı (Bu nedenle yazmayacağım.) Okuldan Lenora ile koşarak çıktınız çünkü o üç sperm ziyanı sizi kovalıyordu. Okulun tam karşısında Arvin, sizi bekliyordu. Koşarak arabaya bindiniz. Kiliseye geldiğinizde sen ve Lenora arabadan inecekken

"Sen gelmiyor musun?" dedi Lenora Arvin'e.

"Benim S/İ ile bir işim var. Sen git, seni almaya geleceğim." Dedi. Bunun üzerine Lenora arabadan indi. Sen Arvin'e

"Ne işimiz var?" diye sordun. Arvin sana cevap vermeden arabayı çalıştırdı ve seni okula götürdü.

"Ne yapıyorsun?" diye sordun.

"Şurada iyi bir şey yapmaya çalışıyorum. O yüzden sana söyleyemem. Sürprizi kaçar." Dedi ve yanağına bir öpücük bırakıp, arabadan indi. Beş dakika sonra yanına geldiğinde nefes nefese kaldığını fark ettin.

"İyi misin?" diye sordun.

"Hem de çok..." dedi. Tekrardan arabayı çalıştırdı. Daha önceden hiç gelmediğin bir yere götürmüştü seni.

"Arkadaşımdan bir şey alacağım." Dedi. Arabadan indi. Üç dakika boyunca onun gelmesi bekledin ama o gelmedi. Endişelendiğin için arabadan çıktın. Yağmur yağdığı için hızlı bir şekilde hareket ettin. Arvin, garaja girmişti sende oraya girdiğinde gördüklerine inanamadın.

Lenora ve seni okulda sıkıştıran çocukların ikisi buradaydı. Arvin, arabanın kapısına tekme attı, çocuk düşünce üstüne çıkıp onu yumruklamaya başladı. Sen o sırada şaşkınlıktan küçük dilini yutuyordun. Arvin, çocuğun kafasına kesekâğıdı geçirdi ve o şekilde biraz daha vurdu. Sonrasında diğer çocuğun yanına gitti ve ona da tekme atmaya başladı.

Eğer bir şey yapmazsan Arvin'in çocuğu öldüreceğini düşündün. İlk defa onu bu kadar sinirli görüyordun.

.

.

.

Piçlik yapıp devamını yazmadım. Aslında matematik dersim başladı o yüzden. Birde bu bölümü bugün yazdım ve yukarıda şey yazmışım. İki günde bitiririm yazmışım. İsteiğince nasıl da yapabiliyorum. Okuduğunuz için teşekkürler <3

Tom Holland İle Hayal ZamanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin