Hepinize merhaba arkadaşlar. Umarım güzel bir gün geçiriyorsunuzdur. Geçmiyorsa da bu akşam Kanal D de Ironman 1 var. Yani çok kafaya takmayın derim. Ben bugün dedim ki mükemmel okurlarıma yeni bölüm yazayım dedim. İşte karşınızadyım. .
.
.
.
.
Sen, Peter'ın odasından çıktın. Kendi odana gittin ve üstüne daha önceden birkaç kere gitmiş olduğun inanılmaz derecede rahat olan fakat babanın beğenmediği kostümü giydin. Kostüm koyu yeşil ve siyah renklerinden oluşuyordu. Kapüşonlu, üst kısmı dar, altıda etek olan bir kıyafetti. Gerçekten de bu kostümle bir büyücü olduğun anlaşılıyordu. Babanın yanına gittin. Peter da yanınıza Spiderman kostümü ile gelince ikinizde bota atladınız. Yolculuk boyunca baban dışında kimse konuşmadı. Peter, sürekli sana bakıyordu. Bakması da çok normaldi. O her sana baktığında yanakların daha da kızarıyordu. Utandığından mı yoksa çok pis bir şekilde vicdan yaptığından mı bilmiyordun. Oraya girdiğinizde odanın ortasında duran Beck'i gördün."Bu da mı burada?" dedin babana sessiz bir şekilde. Tabi, o seni duymazdan geldi ve Peter'ı Beck ile tanıştırdı. Onlar el sıkıştıktan sonra Beck senin yanına geldi.
"Merhaba güzellik." Dedi. Kafanı yukarı aşağı sallayarak
"Sana da." Dedin. Beck, diğer evrenlerden bahsedince Peter buna inanıp zekiliğini konuşturdu. Odadakiler ona mal mal bakınca Beck
"Odadaki en zeki kişi olduğun için özür dileme. Yani ikinci." Dedi. Son cümleyi o kadar sessiz söylemişti ki bir tek sen duymuştun. Gülmeye başladığında herkes sana baktı.
"Beck o iltifatlarınla, sahte gülümsemenle ve inanılmaz yakışıklı oluşunla bizi kandırabileceğini mi sanıyorsun?" Dedin oturduğun yerden kalkarak.
"S/İ!" dedi baban kolundan tutarak.
"Baba, öylece karşına çıkan birine güvenebilecek kadar nasıl düştün!" Dedin.
"Baba mı?" dedi Peter.
"Evlatlık. Bu kadar aptal bir babam olabilir mi?" dedin son cümleyi söylediğinde baban kolunu sıkmaya başladı.
"Farkındaysan Bay Beck bize yardımcı olmaya çalışıyor. Ona teşekkür etmen gerekir- babanın sözünü Beck'in cümlesi kesiyor.
"Fury, sakin ol. O daha bir çocuk. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmiyor." Dedi. Babandan kolunu kurtarıp
"Emin olabilirsin neyin doğru neyin yanlış olduğunu biliyorum. Sen yanlışsın Beck ve ben bu işe karışmak istemiyorum." Dedin, oradan hızlıca uzaklaştın. Botun hemen yanına oturup, sinirini atmak için suyun atlında birkaç bomba patlattın (gerçek bomba değil.)
Peter, yanına gelip oturduğunda o patlamaları yapmamaya başladın.
"Gerçekten de o senin baban mı?" diye konuşmayı başlattı Peter.
"Evet. Ama kan bağımız yok."
"O mu seni yetiştirdi?"
"Aslında evet. Ben kara bir büyücünün kızıyım. O beni daha iyi bir insan yapmaya çalıştı. Gerçi hâlâ devam ediyor bu çalışma." Dedin. İkinizde birbirinize bakmıyordunuz.
"Nick Fury'nin emri üzerine mi benden uzak duruyordun. Ya da o yüzden mi sana ettiğim teklifi kabul ettin?" dedi.
"Hayır. İkisi de değil."
"O ZAMAN NE?" diye sana bağırmaya başladı.
"Şeyyy" dediğinde Peter tekrardan sana bağırmaya başladı.
"NE!" istemsizce gözlerin dolmuştu çünkü bu kadar insan sana yersiz yere kızıyordu. Ayağa kalktın. İçinden Peter'ı metrelerce yükseklikten suya atmak geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tom Holland İle Hayal Zamanı
FanfictionBurada Tom Holland, Peter Parker, Arvin Russel, Nico Walker ve Todd Hewitt hikayeleri yer alıyor. Tabi bu kişiler Tom'un yeni filmler çıkartmasıyla artacak. Onun dışında Tom'un günlük yaşantısı ve fotoğraflarından bahsediyorum hikayemde. Sen de aram...