Selamlar, bir yeni bölüm ile karşınızdayım.
Keyifli okumalar 🤗
**************Yavaş yavaş yürüyorduk Feyza ile, koluma girmiş benide yanında götürüyordu. O kadar yorgun, o kadar halsiz hissediyordum ki adım atmaya halim yoktu sanki.
" Bak az ilerdeki sarı evde kalıyorum, bir süre beraber kalacağız tabi" yavaşça başımı önüme eğdim. Mahcup hissediyordum kendimi, daha beni tanımıyordu belki de sevmemişti. Başımı kaldırıp ona baktım, gülümseyerek benden tarafa döndü.
" Feyza, kusura bakma olur mu? Böyle başına kaldım gibi oldu, ama bir haber gelsin söz halledeceğim" sözlerimle kaşlarını çattıp, koluma vurdu. Elide amma ağırmış.
" Bana bak, kusur falan yok. Evet çok olmadı tanışalı ama valla çok sevdim seni, kanım ısındı. Kal yanımda" sıcak gülümsemesine karşılık gülümsedim bende.
" Bilmiyorum, yük oluyorum gibi böyle. Sabahtan beri benimle ilgileniyorsun, tanımıyorsun da beni. Hoş kovsanda gidecek başka yerim yok ya burada" biraz önce vurduğu yeri, şimdi sıvazlıyordu. Önce dövüyor, sonra seviyor. Aklımdaki düşüncelerle hafifçe kıkırdadim. Yönünü anında bana çevirip, yüzüme baktı.
" Ne o kız, ne gülüyorsun öyle" yüzümdeki gülümseme yerini tebessüme bıraktı.
" Biraz önce vuruyordun, şimdi okşuyorsun da ona güldüm" ufak bir kahkaha attı sözlerimle.
" Öyle yaptım değil mi? Neyse alışırsın zamanla bana" başımı sallayıp etrafa bakmaya başladım. Hava daha kararmamıştı, eve biraz daha yaklaştık.
" Güzelmiş aslında buralar, yapıları falan. Başka bir zamanda, başka bir şekilde gelseydim ayrılmak istemeyebilirdim"
" Öyle valla çok güzel buralar, bakma öyle kötülediklerine. İnsanları da sıcaktır, güleç yüzlüdürler" bakışlarını bana çevirip, dudak büktü.
" Keşke kalsan burada Nazlı, arkadaş olurdun bana yaşardık ikimiz" ardından yüzünü buruşturdu.
"Keşke gitmesen"
Evin önüne geldiğimizde bakışlarımı küçük eve çevirdim, minik bir bahçesi vardı lojman gibiydi. Feyza küçük bahçe kapısını açıp geçmemi bekledi, ardından kendide girip üç basamak merdiveni çıktı hızla. Bir eli anahtar ararken çantasında, yönünü bana çevirdi.
" Güvenli bir yerdesin korkma sakın, bak şu sağ taraftaki beyaz evde Arslan kalıyor" dedi. Sağ taraftaki beyaz eve baktım, evler neredeyse aynıydı.
" Çatık kaşlı komutan" dedim şaşkınlığımı sesime yansıtarak. Gülümseyerek başını salladı.
" Evet çatık kaşlı komutan, yapısı gereği sert biraz ama emin ol ki çok iyi bir insan ve çok iyi bir askerdir." Ona doğru yaklaşıp başımı salladım.
" Öyledir muhakkak ama sert insanlardan ürküyorum biraz ve kendisi fazlasıyla sert ve katı" anahtarı bulup kapıyı açtı.
" Bak şu sol taraftaki evde de Görkay kalıyor" bakışlarımı yüzme çıkardım.
" Görkay?"
" Seni kurtaran timden, görmüşsündür ama ismini bilmiyorsundur. Öğrenirsin" yavaşça başımı salladım, kalabalık bir timdi ama hepsini bilmiyorum. Nereden bileceğim ki?
" Karşıda ki yan yana evler varya, orada da diğerleri kalıyor. Anlayacağın burada sana hiç bir zarar gelmez" derin bir nefes alıp, burukça gülümsedim. Burası ne kadar korunaklı ve güvenli olsada içimde bir yerlerde, bir köşede ufakta olsa bir korku vardı. Evet belki bana yardım edeceklerdi, ama bu içimdeki korkuyu bitirmeyecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PUS
ChickLitKaranlık bir örtüydü hayat onların üzerine, derin yaraları vardı ikisininde.Başkalarının açtığı ve sadece birbirlerinin sarabileceği yaralar. Biri mesleğine aşık, hayatı dağlarda geçen tek aşkı vatan ve bayrağı olan onurlu genç bir bordo bereli. Diğ...