11.BÖLÜM" TEHLİKE"

630 59 40
                                    

Merhabalar, hepiniz hoş geldiniz 🌼

Yeni bir bölümle daha beraberiz.

Keyifli okumalar dilerim 💜
***************

Durduğum yerde gözüne far tutulmuş tavşan gibi bakarken, gözleri neredeyse Arslan'ın gözleriyle aynı olan kadında şaşırmış bir şekilde bize bakıyordu onun gözleri Arslan'a göre daha yeşil di. Yavaşça yutkunup başımı Arslan'a baktım, bir süre bana bakıp kapıda bekleyen kadına doğru ilerledi.

" Aslı sultan, sebebi ziyaretinizi neye borçluyuz?" Orta yaşlardaki kumral kadın yavaşça vurdu Arslan'ın sırtına.

" Eşşek sıpası seni, insan bir hoş geldin anneciğim filan der. Kovsaydın birde"

Yüzümde oluşan minik gülümseme ile izledim onları, ufak bir yer sızladı kalbimde. Anne... Ne de güzel şeydi, seni dokuz ay karnında taşıdığı gibi, birde ölene kadar gözünün içine bakardı gül diye. Kocaman kadın, adam olsak bile ufacıktık gözlerinde. Alt dudağımı dişlerden, başımı kaldırdığımda ikiside durmuş bana bakıyorlardı.

Arslan'ın annesi bana doğru gelirken, olduğum yerde rahatsızca kıpırdandım. Gelip tam önümde durduğunda, nefesimi tutup yeşil gözlerine baktım. Kocaman bir gülümseme vardı yüzünde, kahve rengi saçları omuzlarının üzerine dağılmıştı. Çok güzel bir kadındı.

Dudaklarımı bükerek baktım yüzüne, gülerek bana bakıp sonra birde Arslan'a baktı. Ellerini omuzlarima koyup, kollarıma doğru indirip tuttu.

" Merhaba, bu deli bizi tanıştırmadı ama ben Aslı. Şu arkadaki devenin annesiyim" derin bir nefes alıp, bende aynı şekilde gülümsedim.

" Merhaba, Nazlı bende. Arslan'ın komşusuyum, hoş geldiniz" sözlerimle kaşlarını kaldırıp tekrar Arslan'a döndü. Arslan başını iki yana sallayıp, gelip sandalyenin birini çekerek masaya oturdu.

" Anne babam nerede? Tek gelmedin inşallah" göz ucuyla ona baktığımda, eline aldığı yaprak sarmayı attı ağzına.

" Baban arabayı park edip gelecekti, ayrıca sofra kurulmuş beklesene evladım." Hafifçe tebessüm ettim. Başımı Aslı hanıma çevirdim.

" Ben iki tabak daha çıkarayım, sizde geçin" karşımdaki kadın gülerek başını iki yana salladı.

" Yok kızım,biz aç değiliz bir saat önce yedik. Oğlum sormuyor aç mısınız diye?" Sitem eder gibi konuşmasıyla, Arslan ellerini teslim olur gibi kaldırıp çalan kapıya doğru ilerledi. Aslı hanımda bir sandalyeye otururken, eliyle yanındaki sandalyeyi gösterdi. Yavaşça oturdum.

" Arslan'ın komşusuyum dedin, Feyza'nın kardeşi filan mısın kızım? Daha önce görmedim seni" başımı iki yana salladım.

" Yok hayır, ben öğretmenim. Evet Feyza ile kalıyorum ama bir kan bağımız yok" yavaşça başını sallayıp yönünü masaya çevirdi.

" Bunları sen mi hazırladın?" Başımı salladım.

" Evet, kardeşim Arslan'ı çok seviyorda tutturdu illa Arslan abim ile yiyeceğim diye, bende yemekleri alıp geldim"

Koşarak içeriye giren Yağmur'la karşımda duran kadın ona doğru döndü.

" Merhabalar küçük hanım, kimsin bakalım sen" Yağmur önce bana bakarken gülümseyip başımı salladım.

" Merhaba, adım Yağmur" eliyle beni işaret etti " kardeşiyim"

Yavaşça ayağa kalktım.

" Yağmur, hadi ablacığım ellerini yıkayalım senin sonra yemek yersin"

PUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin