5.BÖLÜM"SÜRPRİZ"

971 85 78
                                    

Merhaba, hepiniz hoş geldiniz. Bölümle ilgili düşüncelerinizi paylaşırsanız çok mutlu olurum💜

Keyifli okumalar dilerim💜🤭
***********

Kararsızlık en büyük karmaşadır insan için, doğruyu yanlışı ayırt edebilsede bazen şaşırır insan.

Bende tam olarak böyle bir durumdaydım, doğruyu yanlışı seçebilecek biri olsamda şu anda kendim için neyin iyi olduğunu kavrayamıyordum. Vereceğim karar sadece benim değil, kardeşimin ve buradaki diğer insanlarında yaşantılarını etkileyecekti. Adımlarımı yavaş yavaş atıp merdivenlerden indim. Rotamı revire çevirip kapıyı tıklattım.

" Geel" Feyza'nın tatlı sesini duymamla kapıyı yavaşça aralayıp içeriye girdim. Durduğu dolabın önünde başını kaldırıp baktı, beni görünce kocaman gülümsedi.

" Sen miydin? Kapıyı çalmana bile gerek yoktu. Hadi gel" kapıyı kapatıp yanına doğru ilerledim. Dolabın kapağını kapatıp, bana baktı.

" Eeee ne dedi Arslan? Neymiş konuşması gereken önemli şeyler?" Omuzlarımı indirip yüzümü düşürdüm. Biraz kandıra bilirdim onu, ama birazcık fazlası bana zarardı zira ne kadar tatlıysa, o kadar da sertti Feyza. Derin bir nefes alıp yüzüne baktım, merakla bana bakıyordu.

" Denizli'ye gidiyorum Feyza, beni göndereceklerini söylemek için çağırmış." Kocaman açtı gözlerini, sonra yüzü düştü.

" Nasıl ya! Bu adamlar daha seni üç gün önce kaçırmaya çalıştılar, nasıl gönderirler seni. Bu işte bir yanlışlık vardır" gözleri dolarken yüzüme baktı.

" Gitme Nazlı" ses tonu içimi burkarken, yavaşça gülümsedim.

" Feyzaaa" adını seslenmemle tek kaşını kaldırıp, yüzümü süzdü. Ardından ne olduğunu anlamadan, koluma vurdu.

" Kandırdın beni, çok kötüsün Nazlı. Ayak üstü kalp krizi geçiriyordum az daha" ufak bir kahkaha attım.

" Geçirdin gibi aslında" kaşlarını çattıp, işaret parmağını salladı bana doğru.

" Seninle sonra ilgileneceğim bu konuyla ilgili, şimdi asıl mevzuyu anlat. Arslan ne dedi?" Derin bir nefes alıp masanın önündeki sandalye ye doğru gidip oturdum. Oda yanıma gelip, karşıma oturdu başımı kaldırıp yüzüne baktım.

" Bir teklifte bulundular" gözlerini açıp, hızla konuştu.

" Kızım taksit taksit anlatmasına, ne teklifi? Ne dediler? Ayy Nazlı, daraldım he" ellerimi birbirine kenetleyip, derin bir nefes aldım tekrar.

" Bunu anlatmam ne kadar doğru bilmiyorum, söyleye bileceğim tek şey burada kalabilirim, yada Denizli'ye dönebilirim" başını eğip yüzüme baktı.

" Tamam ayrıntıya girme, ne karar vereceksin peki? Belki sana karışma hakkım yok ama" tereddüt eden sesiyle gözlerine baktım.

" Ama?" Omuzlarını silkti.

" Kal Nazlı, bak hem burada daha güvende olursun" kaşlarımı kaldırdım.

" Aman tamam be, bakma öyle. Emin ol burada daha güvende olacaksın, Denizli de tek başına olacaksın" yavaşça başımı salladım. Haklıydı, burada üç gün önce öyle bir olay yaşamış olsamda Denizli'de bu kadar bile güvende değildim. Babam ceza aldıysa, eminim tüm akrabalarım şu anda bana düşmandı. Onun yaptığını görmeyenler, benim canımı kurtarmamı, kaçmamı suç bilirlerdi. Umrumda değildi hiç biri, onlar olmadan da yaşar kendi ayaklarım üzerinde dururdum ben. Elimde bir mesleğim vardı, yanımda olması gereken tek kişi kardeşimdi asla bırakmazdım onu.

PUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin