7.BÖLÜM" BEN VARIM"

825 75 81
                                    

Herkese merhaba, yeni bir bölüme hoş geldiniz 🌼

Keyifli okumalar 💜

Ne diyorduk; Adalet Namluda🇹🇷💪
**********************

Yumruğunu tekrar hırsla savurdu genç adam, karşında bedeni paçavraya dönen adam umrunda bile değildi. Hatta karşıdaki adam sıfatını kaldıracak biri bile değildi onun nazarında. Yerden kaldırdığı adamın sol kolunu tuttu sıkıca.

" Bu mu? Bu elinle mi vurdun? Ne biçim bir insansın lan sen! İnsan mısın hatta" tuttuğu kolu hızla geri doğru kıvırdı, kıvırmasıyla kırılma sesiyle beraber büyük bir inleme sesi yükseldi dar odada.

" Böğürme lan, böğürme! Görende bir şey oldu sanacak, karşında senden güçsüz bir kıza nasıl vuruyordun. Kendi canın acıyınca nasılda sesin çıkıyor, şerefsiz" elindeki adamı sertçe duvara itti. Yere düşen adama bakıp, ceketini düzeltti. Sabaha kadar dövse yorulmaz, öfkesi dinmezdi. Tiksiniyordu böyle insanlardan, kendilerini adam sanıp gezenlerden. Karşılarında kendilerinden fiziken daha zayıf birini gördüklerinde güç gösterisi yapıp, kendilerinden daha güçlü birini gördüklerinde kaçacak yer arayan korkaklardı hepsi.

Göğsünden sert bir nefesi serbest bırakıp, kapıyı açıp çıktı dışarıya. Ona yardım eden arkadaşını kapının hemen yanında bulduğunda, dostça sıktı omuzunu.

"Eyvallah kardeşim, bu iyiliğini unutmam" karşısındaki adam gülümseyip başını eğdi.

" Ne iyiliği kardeşim, senin yaptıklarının yanında benimki ne ki. Ayrıca bu içerdeki şerefsize az bile, daha fazlasını hak ediyor it" yavaşça başını salladı Arslan, Nazlı'nın o ince bedeni belirdi gözlerinin önünde. Rüzgar esse yerinden havalanacak bir kıza, nasıl el kalkardı. Başını iki yana sallayıp, çıkışa doğru ilerledi. Nazlı'yı yalnız bırakmıştı, inşallah başına bir şey gelmemiştir ürkek ceylan dedi içinden. Zira en son yalnız bıraktıklarında, kıl payı almışlardı kızı.

Arabasına binip anahtarı çevirdi, aracı hızla sürerken bugünü sorunsuz bir şekilde atlatıp sağ salim dönmek istiyordu.
*************

Korkuyla karşısındaki adama baktı genç kız, üzerinde gezinen koyu gözlerde saf öfke vardı. Kolunu tutan eller biraz daha sıklaştığında gözleri yaşardı genç kızın, yavaşça yutkunup kolunu kurtarmaya çalıştı ama imkanı yoktu. Kolunu mengene gibi saran el o kadar kuvvetliydi ki, kaçıp kurtulması mümkün değildi.

" Ne sandın ha? Herşeyi birbirine katıp kaça bileceğini mi?" Ellerinin arasındaki kızı hırsla sarstı.

" Sen kendi öz babanı hapse düşürdün, şimdi nasıl soktuysan öyle çıkaracaksın dayımı oradan" kaşlarını çattı Nazlı, içi nefretle doldu. Şimdi tüm suçlu o mu olmuştu? Kendisine yapılanlara göz yuman insanlar, olay babasına patlayınca aslan kesilmişlerdi. Omuzlarını dikleştirip, tekrar çekiştirdi kolunu. Bu insanların karşısında ağlayıp başını eğmeyecekti.

" Kendi babamı hapse düşürdüm öyle mi? Siz o adamın bana neler yaptığını gördünüz mü? Bana kör oldu gözleriniz, vicdanınız" başını kaldırıp çenesini dikleştirdi.

" Asla onun oradan çıkması için birşey yapmam, sürünsün" gözlerini sinirle açan adam, kızı kolundan sürükleyip kapıya doğru götürdü.

" Çıkaracaksın diyorsam, çıkaracaksın. Dilin uzamış senin, o yanında gelen adama güveniyorsan güvenme. Bak ortada bile yok, şimdi dediğimi yap ki canın yanmasın" dişlerini birbirine bastırdı genç kız, asla yapmazdı böyle bir şeyi.

Adamın kapıyı açmasıyla, karşısında duran Arslan la karşılaşması bir oldu. Genç adamın gözleri kocaman açılırken, bakışlarını karşındaki adamın elleri arasında duran Nazlı'ya çevirdi. O kadar da dua etmişti, başını belaya sokmasın sağ salim buradan gidelim diye ama olmamıştı. Kız yine çekmişti belayı, geriye ise yapılması gerekenler kalmıştı.

PUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin