10.BÖLÜM"HİSLER"

770 59 69
                                    

Herkese merhabalar, yep yeni bir bölüm ile geldim.

Hepiniz hoş geldiniz 🌼

Keyifli okumalar dilerim 🤗💜
***********
İnsan sadece kötü anılar mı biriktirir hayatta? Tabi ki hayır, bu hayatı yaşanır ve çekilir kılan o kötü anıların arasında yaşadığımız, bir kaç güzel anı duygular değil midir? Hele bazı hisler vardır ki, onun için herşey feda edilebilir.

Gülerek içerde oturan ikiliye baktım, Feyza bugün çıkmıştı hastaneden. Şu anda ise tüm ekip içerde oturuyor, Arel ise Feyza'nın yanına çökmüş gülerek onu izliyordu. Derin bir nefes aldım, onu ne kadar çok sevdiğini, korkusunu görmüştüm gözlerinde. Öyle bir dağılmış, o kadar korkmuştu ki yaşadığı duyguları Feyza'ya açtığında oda artık onu itmemişti, hatta şu anda elini tutmasına bile izin veriyordu.

Bardağa doldurduğum suyu alıp, ilaçlarla beraber içeriye geçtim. Yavaş yavaş yürüyüp, Arel'in yan tarafında durdum. Bir kaç dakika orada dikilmemle, Arel başını kaldırıp yüzüne baktı ve başını salladı. Derin bir nefes alıp gözlerimi devirdim.

" Oradan kalksan mı diyorum artık, tapulamış gibi oturdun da" sözlerimle kaşları havaya kalkarken, Feyza yavaşça gülümsedi.

" Vay arkadaş ya, ulan iki yıldır peşinden koşuyorum tam kavuştum diyorum, kaynana gibi araya sen giriyorsun Nazlı. Az müsaade ette, iki yılın acısını çıkarayım" bakışlarımı odadakilerde gezdirdim, hepsinin suratında aynı sinsi gülüş vardı. Ayağımı kaldırıp, yavaşça bacağını dürttüm.

" Uyandığında beri iki yılın değil, ilerdeki beş yılın hasretini bile giderdin Arel. Şimdi kalkta ilacını vereyim" Arel homurdanarak kalkarken, Feyza yüzünü buruşturdu. Yavaşça yanına oturup, elimdeki ilaç ve suyu ona doğru uzattım.

" Yaaa Nazlı! İçmek istemiyorum onları" Feyza'nın söylemesiyle kaşlarımı çatıp, elimdekilere iyice önüne doğru uzattım.
Bu defada başını diğer tarafa doğru çevirdiğinde derin bir nefes aldım.

" Feyza, çocuk musun sen? Yağmur bile hasta olduğunda ilaç ve şuruplarını mızmızlanmadan içiyor. Hadi iç şunları, ağrın başlayacak" yüzünü bana dönmeden omuz silkti.

" Tatları çok kötü Nazlı, içmek istemiyorum ağrım da yok" bıkkınca bir nefes verip elimdekilere yanımdaki cam sehpaya bıraktım.

" Sen nasıl hemşiresin, insanlara ilaç ve serumlarını sen vermiyor musun? Şu anda itiraz etmeden alıp içmen gerekiyor, bana zorluk çıkarman değil" tekrar omuz silkti.

" Ben o hastaların halimden anlıyorum bir kere, bu kötü şeyleri içmek istemiyorlar ama ben el mecbur veriyorum" pes edip bakışlarımı odaya çevirdim. Arel gözleri parlayarak bakıyordu yüzüme, tek kaşımı kaldırdım ve başımı salladım. Yavaşça ayağa kalkıp, sehpada duran ilaç ve suyu alıp gözleriyle oturduğum yeri işaret etti.

Başımı sallayıp usulca kalktım, yavaşça kalktığım yere oturup yüzüme baktı. Hafifçe sırıttı.

" Feyza, güzel hemşirem" Feyza yavaşça ondan tarafa döndü.

" Sevgilim, hadi iç yoksa ağrıların başlayacak" Feyza gözleri kocaman açılırken, dudakları aralandı. O şaşkınlıkla etrafa bakarken, gülmemek için dudaklarımı bir birine bastırdım. Feyza şu anda oldukça şaşkın ve komik duruyordu. Arel elindeki ilacı Feyza'nın aralık dudaklarına bırakıp, bardağı ağzına götürdü. Feyza sessizce ilacı içerken, şaşkınlıkla baktım onlara.

" Sevgilim dedi" Feyza şaşkınca mırıldanırken, gülerek başımı iki yana salladım. Arel tekrar Feyza'nın yanına kurulurken, boş tekli koltuğa doğru ilerleyip oturdum.

PUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin