30.BÖLÜM"AYRILIK"

148 17 18
                                    

Evet, öncelikle herkese merhaba.

Uzun hatta upuzun bir aradan sonra buradayız, yeni bölüm ile sizlerleyiz.

ÖNEMLİ!!!
Bölüme geçmeden önce şunu söylemek istiyorum, şu panoma 'pusa bölüm ne zaman, bölüm ne zaman gelecek' yazan arkadaşlar, o güzel isimlerinizi oy ve satır arası yorumlarında da görmek isterim. İnanın bana da motivasyon olur, bölümler daha çabuk gelir.

Buyrun efendim.

*********
Elinde tuttuğu kağıda hırsla baktı Arslan, dişlerini öfkesini geçirmek için sıkıyor, içindeki ateş tüm vücudunu yakıyordu.

Elini hızla duvara geçirdi, tekrar, tekrar ve tekrar. Elinin üzerinden akan kanlar parmaklarının aralarından sızıp, avucunun içindeki kağıdı boyadı.

Saldırı haberi geldiğinde çok önemli bir topantıdaydı, çıkar çıkmaz haberi almış koşarak hastaneye gelmişti. Nazlı'nın kolundaki ufak yarayı sarıyorlardı, kurşun sıyırıp geçmiş ağır bir hasar vermemişti. Ama bu bile Arslan için büyük bir yaraydı!

Canı yanmıştı!

Onun bakmaya kıyamadığı kadının canı yanmış, kendisi ona yetişememiş üstüne bir de yetmezmiş gibi Nazlı'nın kendisinden sakladığı şeyler olduğunu görmüştü.

Parmaklarının arasından sızan kanı hissetmedi genç adam, ama kalbinden akan kanı hissetti. İnce ince acı sızdı oradan gözlerine, hem onu koruyamamış hemde zerre kadar güvenini kazanamamıştı.

Elinin hemen yanına dayadı alnını, işte şimdi Arslan Korkmaz ne yapacağını bilmiyordu.

Hemen önünde durduğu odanın kapısı açıldığında, derin bir nefes alıp başını kaldırarak kapıdan çıkan kızı izledi. Yüreği burkuldu bir kere daha, kızarmış mavi gözleri, bembeyaz olmuş teni ve kırmızıya boyanmış mavi kazağı. Sertçe yutkundu genç adam, bu görüntü nasıl hazmedilirdi ki! Hazmedilebilir miydi?

Sert zeminde bir iki adım atıp hızla kolları arasına aldı genç kızı, içinde iki duygu savaş veriyordu şu anda.

Korku ve öfke

Öfkesini bir kenara bırakıp sıkı sıkı sardı önce onu, elbette bu konuyu konuşacaktı. Sert bir şekilde!

Ama şu anda sırası değildi, önceliği oydu.

" Arslan"

Duyduğu cılız sesle bir kez daha yumdu gözlerini, kalbinin tam ortasına bir ok saplaniyordu sanki. Ucu ateşli bir ok, değdiği yeri yakıp kül eden bir ok.

" Arslan kimseye bir şey oldu mu? Arel bana hiç bir şey anlatmadı, beni direkt buraya getirdi"

Kendini biraz çekip, Arslan'ın gözlerinin içine baktı Nazlı. Tüm bedeni buz kesti, karşısındaki adamın gözleri ilk defa farklı bakıyordu. Çok farklı.

Bir iki adım geriye çekilip, kanlı elini açıp avucundaki notu genç kıza sundu Arslan.

" Bu notun içinde barındırdıklarını daha sonra konuşacağız, uzun uzun konuşacağız. Pek iyi sonuçlar çıkacak gibi durmuyor"

Bakışlarını Arslan'ın eline indirip, ardından yutkunarak tekrar gözlerine çıkardı genç kız. Arslan ona kızmıştı, ama gördüğü kadarıyla da en çok kırılmış ve gücenmişti.

" Arslan ben-"

Elini kaldırarak sözlerini bitirmesine müsaade etmedi genç adam.

" Sonra konuşacağız Nazlı, yeri burası değil. Sırası şimdi değil"

PUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin