Mafya Savaşları

Bekleyebilir

Berkin'in dairesine geldiğimde burada değildi.

Yatağına oturdum ve beklemeye başladım.

Tuna aklımı çok karıştırıyordu. Eğer dedikleri doğruysa patrona da cezasını vermeliydim.

Hem geri zekalı değil, yalan söylüyorsa neden olmayan bir bombanın varlığında inat etsin?

Tehdit için daha mantıklı sebepler sunabilirdi ama bomba dedi. Hem de burada tek bomba bende olduğunu bildiği halde.

Gerçekten aşık olmasa onunla seks yapmak yerine adam öldürdüğümü diğerlerine söylerdi.

Beni korudu ama bunu güvenimi kazanmak için de yapmış olabilir.

Derin bir nefes alırken içeri Berkin girdi.

"Seni beklemekten sıkılmıştım artık." dedim.

"Bende evli olduğunu sanıyordum. Başka adamların yataklarında beklemeye utanmıyor musun?" diye sordu.

"Bir erkek hiçbir zaman yetmemiştir." dedim.

Berkin bu dediğime gülerken "Hain olduğunu biliyorum." dedim.

"Beni öldürmeye mi geldin?" diye sorunca "Sandığımdan zekiymişsin." dedim.

"İlk gelir gelmez saldırmadın, benimle işin var." dedi.

"Bomba işini anlat." dedim.

"Ne bombası?" diye sorunca "Tuna'yı tehdit ettiğiniz bomba." dedim.

"Bizimki kendini kurtarmak için yalan mı söylemeye başladı? Birde bana iftira atmış." dedi.

"Berkin acımam yok. Ya doğruyu söylersin ya da seni öldürürüm." dedim.

"Adını çok sık duyuyorum. Şimdiye kadar hedef belirleyip de öldüremediğin insan kalmamış. Bende öleceğim ama sende büyük bir şüphe bırakacağım. Belki de o bombayı biz koymuştuk. Belki de Tuna yalan söylüyor. Bunu asla bilemeyeceksin." demesiyle silahımı çıkarmıştım ki benden önce silahını çıkarıp kafasına sıktı.

"Puşt." dedim ve cesedine tekme attım.

Yapabilecek bir şeyim kalmayınca Tuna'nın dairesine döndüm.

Yatağa uzanmış, düşünüyordu. Kapıyı kilitleyip yanına gittim ve yatağın ucuna oturdum.

"Kanıtlamak için aklıma hiçbir fikrim yok. Sana katili söyleyeceğim. Sonra beni de öldürürsün." dedi.

"Katil Maya." dedim.

Bana şaşkınlıkla bakarken "Yirmi bir yaşında olduğunu söylemişti ama iki yıldır siyah kimliğe sahipmiş. Yirmi yaş sınırı olduğunu bilmiyor." dedim.

"Öldürdün mü?" diye sordu.

"Daha öldürmedim. Biraz daha bekleyebilir." dedim.

"Benim de sonum geldi." deyince acıyla gülümsedim.

"Geri döndüğümüzde senin için af dileyeceğim. Seni öldürmezler ama kesinlikle ayrılacağız." dedim.

"Elinde kanıt yok. Niye bana inanıyorsun?" diye sordu.

"Çünkü inanmak istiyorum. Bu daha iyi hissettirecek." dedim.

"Kendimi kanıtlayamadığım için özür dilerim." deyince tebessüm ettim.

"Bizim gerdek gecemiz olamayacak mı şimdi?" diye sordum.

Bu dediğime gülerek "Sadece buna mı takıldın?" diye sordu.

"Ne bileyim. Yakında birbirimizden uzaklaşacağız. Senden sonra da birilerini bulabileceğimi sanmıyorum." dedim.

Tuna tek kaşını kaldırırken yakasından tutup kendime çektim.

Dudaklarımızı birleştirirken Tuna gömleğinin düğmelerini açıyordu.