Mafya Savaşları

Koku

Kapımın önüne geldiğimizde Tuna "Dairenin anahtarı nerede?" diye sordu. Daireme girse hiçbir şey göremezdi ama her ihtimali göz önünde bulundurmam gerekiyor.

Gözlerimi sanki açamıyormuş gibi ikide bir kapatarak "Efendim?" dedim sorarcasına.

"Bu haldeyken niye sana soruyorsam." dedi ve kendi dairesinin kapısını açtı.

İçeri girdiğimizde beni yatağına oturttu ve "Burada dinlenebilirsin. Şimdi sana bir buz getireceğim." dedi.

"Tamam, teşekkür ederim." dedim.

"Rica ederim." dedi ve daireden çıktı.

Cebimdeki not defterini ceketimin üstünden kontrol ettim.

Yatakta doğruldum ve odaya bakındım. Benim odam gibi düzenlenmişti.

Tuna geri odaya geldiğinde elinde buz vardı.

Buzu bana uzattı ve sandalyeye oturdu.

"Bedirhan'ı aramaya gitmeyecek misin?" diye sordum.

"Koridorda Berkin ile karşılaştım. Gelmeme gerek olmadığını söyledi." dedi.

"Anladım." dedim ve buzu alıp kafama koydum.

"Parfüm kokun farklı geldi, ne marka kullanıyorsun?" diye sorunca küfrettim.

Asit bedeni yakarken az da olsa üstüme çıkardığı gazın kokusu sinmiştir.

Masanın üstünde duran silahına yönelmiştim ki silaha varmama izin vermeden kolumdan tutup yatağa yatırdı.

Diğer kolumu da boşta kalan eliyle tutarken "Bedirhan'ı sen öldürdün." dedi.

"Hadi canım, niye sana inanalım?" diye sordu.

"Cesedini asitle yakmışsın, kokusu belli." dedi.

"Bana aşık mı oldun? Beni falan kokluyorsun." dedim.

"Eflanur şimdi bana gerçekleri söylemezsen Bedirhan'ı öldürdüğünü diğerlerine söylerim. Seni öldürmek isteyen çok var." dedi.

"O zaman hadi git, söyle." dedim.

Derim bir nefes aldı ve "Hiçbirine güvenmiyorum." dedi.

"Niye?" diye sordum.

"Köstebek olduklarına dair şüphem var. En çok da bu şüpheyi Bedirhan'a duyuyordum. Şimdi onu öldürdüysen ya bizdensin ve köstebeği cezalandırdın ya da sadece bizi öldürmek isteyen manyağın tekisin." dedi.

İki kolumu da çektim ve hızla ayağa kalktım. Sorusuna cevap vermek zorunda değildim.

"Eflanur, cevap ver!" deyince orta parmak çektim.