Mafya Savaşları

Gitmişti

Sabah uyandığımda yanım boştu. Yatakta hızla doğruldum ve saate baktım. Dokuz  buçuktu.

Yataktan kalktım ve üstümü sabahlığımı geçirdim.

Sanırım gitmişti. Çok az süredir tanışıyoruz ama bir yarımı kaybetmiş gibiyim.

Pantuflarımı ayağıma geçirdikten sonra aşağı inmiştim.

Gittiğini biliyordum. Yine de "Tuna! Burada mısın?" diye bağırdım.

Ses yoktu. Tabii olmayacaktı. Uzaklaştırma almıştı.

Mutfağa gittim ve buz dolabından su alıp bir dikişte içtim.

Masanın üzerinde dörde katlanmış bir kağıt görünce kağıdı alıp en yakınımdaki sandalyeye oturdum.

Kağıdı açtığımda benim için Tuna'nın bıraktığı bir not olduğunu gördüm. Merakla okumaya başladım.

"Bu konuşmaya nereden başlamam gerektiğini bilmiyorum. İlişkimiz çok garip başladı fakat çok muhteşemdi.
Seni sevdiğim için, senin tarafından sevildiğim için çok mutluyum.
Bu mektubu sana sanki beş yıl görüşmeyecekmişiz gibi yazmak istedim. Sonuçta planın tutmayabilir. Eğer hamile kalmazsan da üzülme. Beş yıl çok uzun olsa da sayılı gün çabuk geçer.
Fiziksel olarak ayrılsak da kalbim hep seninle.
Sana delicesine aşığım kadın."

Gözümden yaş akarken gülümsedim. Son cümlesini tekrar tekrar okudum.

"Bende seni çok seviyorum adam." diye mırıldandım.

Etraf çok sessizdi. Ayağa kalktım ve banyoya gittim.

Elimi yüzümü yıkadıktan sonra dişlerimi fırçaladım.

"Kocam bile olsa bir ceza aldı ve bu cezayı çekecek. Umarım hamile kalabilmişimdir.

Telefonumu çıkardım ve dün bulduğum doktorun telefonunu tuşladım.

"İyi günler. Ben Doktor Aylin Erdem. Size nasıl yardımcı olabilirim?" diye sordu.

"Dün sizinle konuşmuştuk. On gün sonrası için randevu almak istiyorum." dedim.

"Eflanur Hanım, değil mi?" diye sorunca "Evet, öyle." dedim.

"Ben sizin için sabah ona randevu ayarlayacağım. Uygun mu?" diye sordu.

"Uygun, teşekkürler." dedim.

"Rica ederim, iyi günler." deyince "İyi günler." dedim ve telefonu kapattım.

Kapı çalınca banyodan çıktım ve seri adımlar ile kapıya gittim.