*** Homofobikler başlamadan hikayeyi terk edebilirler. Sorun çıkartmak için okuyanlar, açık bulmaya çalışanlar, alaycı pezevenkler beni uğraştırmadan hikayeyi bırakıp gitsinler lütfen.
Gerçeklikten kopuk, hayali bir kurgudur. Bunu hatırlayarak ve sürekli kendinize hatırlatarak okumanızı tavsiye ederim.
Askeriye olaylarına çok falza hakim değilim ama elimden geleni yapacağım. Hatam olursa bu yüzden görmezden gelmenizi rica ediyorum. Zaten öyle çok büyük hatalar yapmamaya dikkat eden biriyim.
Herkese keyifli okumalar.***
**Bol bol yorum beklediğimi lütfen unutmayın!~~**
"Bir kar yağar ince ince!"
Arkasında onu tekrarlayarak koşuya devam eden askerleriyle birlikte daha sert bağırmıştı.
"Komandonun hali nice!"
Ayaklarından çıkan sert seslerle kulaklarda tok bir ses yankılanırken Göktuğ'un en sevdiği kısımlardan birisiydi marş söyleyerek koşmak.
"Bir operasyon var bu gece!"
Yüzbaşı olduğundan bu yana her seferinde eğitime özenle çıkmış ve askerlerine ekstra özen göstermişken kimseye yumuşak yönünü göstermediği için her zaman korkulan birisi olmuştu.
Bunun faydasını birçok yerde görmüşken tüm taburun ondan korkuyor olması gram umurunda olmuyordu.
Sonunda sabah sporunun bitmesinin ardından askerlere günün devamı için farklı eğitimlere geçildiğinde Göktuğ kenara çekilerek onları izlemeye başlamıştı.
"Sen de iyi alıştın ha buraya."
Arkasından gelen sesle oraya döndüğü sırada kendi timinden Yaşar'ı görmesiyle hafifçe gülümsediğinde kafasıyla hâlâ eğitime devam eden Mehmetçikleri göstermişti.
"Orduya ilk geldiğim zamanı hatırlatıyorlar bana."
Bu sefer Yaşar'ın da suratında bir gülümseme olduğunda duydukları başka adım sesiyle oraya dönmüş ama gördükleri binbaşı ile anında selama durmuşlardı.
"Rahat olun çocuklar."
İki adam da anında rahata geçerken Musa binbaşı gülerek askerleri izlemişti.
"Günden güne güçleniyorlar."
Yorumunu duyan iki arkadaş da gülümserken Musa binbaşı derin bir nefes alarak ikiliye dönmüştü.
"Sizinkiler dinlenme odasında olduğu için haberleri var ama sizin burada olacağınızı biliyordum. Size güzel haberlerim var."
Karşılarında hiç de güzel bir haber vermeyecekmiş gibi gülen binbaşıya karşı ikili merakla dikleştiğinde sonunda duymak istemeyecekleri o söz kulaklarında çınlamıştı.
"Time yeni bir Üsteğmen geliyor. Yarın ekibe katılmış olur. Umarım kaynaşmakta sorun çekmezsiniz."
Son kısmı Göktuğ'a bakarak söylediğinde iki adam da selam verip "Emredersiniz komutanım." Diye bağırmıştı.
Göktuğ tabii ki durumdan hoşnut değildi. Gelen asker daha beş ay önce şehit olmuş arkadaşlarının yerine geliyordu. Tüm tim olabildiğince o yerin boş kalmasını sağlamış olsa da demek ki zaman artık vakti gelmişti.
Binbaşı yanlarından ayrılırken selamı bozmayan ikili o gittiğinde rahata geçtiğinde Göktuğ dişlerini sıkıp kafasını havaya kaldırmıştı.
Yerine gelecek olan askerin hiçbir suçu yoktu, biliyordu. Hatta o da bu vatanın evladıydı ama içindeki hisler bambaşkaydı işte. Osman'ın yerini kimseye vermek istemiyordu. Ne o, ne de tim arkadaşları.
Bunun yanında Cihan birlikte görev yaptığı arkadaşlarından ayrılarak arabaya bindiğinde heyecanlıydı. Hakkari'ye görev için çağrılınca dakika durmayıp kabul etmişti. Hem gideceği timin de ismini çoğu kez duyduğu için büyük bir merak duyuyordu.
Tek dileği oradakilerle iyi anlaşmakken daha fazla oyalanmadan yola çıkmıştı.
***
26.06.2021
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Göz Gez Arpacık (bxb)
Teen Fiction--TAMAMLANDI-- Göktuğ timine çok bağlı bir yüzbaşıydı, Cihan ise time yeni katılan bir üsteğmen. Eşcinsel konulu bir hikayedir, bunu bilerek başlamınızı isterim. Homofobikler ve aşağılayıcı yorum yapanlar engellenecektir. +18 içerikler, smut ve şid...