"Abi bak giriyoruz."
Kulağıma ulaşan kelimelerle gözlerimi açtığımda hiç gücüm yokmuş gibiydi. Ufak birkaç tıkırtının ardından "Hayda..." ve "Ananı..." gibi tepkileri duysam da gözlerim yeniden kapanmıştı.
Uykuya dalmadığım için odada gezinen ayak seslerini duyuyor, belimde duran kolu ve enseme vuran nefesi gayet de hissedebiliyordum.
"Oğlum, ikisi de fena şifayı kapmış. Baksana yanıyorlar."
Vural'ın sesi odada yankılanırken alnımda hissettiğim soğuk elle küçülmek istercesine biraz daha yatağa yaslamıştım bedenimi.
"Dünün üzerine hiç şaşırmadım valla."
Yaşar yorumunu dile getirip susarken en son Timu konuşmuştu.
"Onu bunu bırakın da bunlar niye koyun koyuna?"
Sesindeki imalı ve hevesli tınıyı duyduğum için tepki vermek istesem de veremezken çıkan sese bakacak olursam Vural ya da Yaşar Tİmu'nun kafasına vurmuştu.
"Onların yanında da böyle konuşma salak herif. Cihan'ın gerildiğini fark etmiyor musun?"
Vural'ın konuşmasıyla Timu "Ne alaka abicim ya?" diyerek sitem ederken belimdeki kolların sıkılaşarak beni kendisine çekmesinin ardından odada Göktuğ'un boğuk sesi onlara eşlik etmişti.
"Sabah sabah beynimi sikmeniz bittiyse defolup gidin. Biz bakarız kendimize."
Hassiktir.
Göktuğ uyanıktı.
Uyanıktı ve belimdeki eli hâlâ sıkıca olduğu yeri tutuyordu...
"komutanım keyfiniz yerinde belli zaten, biz de gidecektik. Hadi canlarım."
Timuçin yağ çekerek konuştuktan sonra kulağıma ona dair olan söylenmeler gelirken Yaşar'ın sesi söylenmeleri bastırmıştı.
"Emin misin? İkinizin de ateşi var, biz sizden ses çıkmadı diye geldik."
Göktuğ derin bir nefes alırken "Eminim abicim, hadi gidin Cihan'ı da uyandıracaksınız şimdi. Hazır uyuyabiliyorken uyuyup dinlenelim, yarına iyileşiriz biz." Sitemiyle birlikte, üçlü atış talimi yapacaklarına dair bir şeyler söyleyip odayı terk ettiğinde yine Göktuğ ve ben kalmıştık.
Bizimkilerin çıkmasının ardından belimdeki kol çözülerek geri çekildiğinde alnımda hissettiğim elle gözlerimi kapalı tutmaya devam etmiştim.
"Koduğumun Harin'i ikimizi de hasta etti."
Hâlâ içten içe Harin'e kızan Göktuğ ile şaşırdığımda gözlerimi açıp "Ne Harin'i manyak herif hepsi senin yüzünden oldu." Dememek için kendimi zor tutuyordum.
Alnımdaki el yavaşça saçlarıma çıkıp onları geriye doğru tararken bir anda öksürmeye başlayan Göktuğ ile yorgunca gözlerimi açsam da hızlı bir şekilde doğrulup komodinde duran suyu ona uzatmıştım.
Sudan minik bir yudum alan Göktuğ'da da benim gibi yoğunluk belli olurken gözlerimiz birleşmiş ve birkaç saniye sessizlik olmuştu.
"Duşa gir istersen, ateşin var."
İlk konuşan o olurken kafamı sallayıp yataktan çıkmıştım. İkimizin de ağzından neden bu yatakta olduğuma dair bir kelime çıkmıyordu. Sakince banyoya doğru ilerlerken durup arkama dönmüş ve beni izleyen Göktuğ'un gözlerine bakmıştım.
"Benden sonra sen de gir."
Kafasıyla beni onaylayarak yeniden yatağa yattığında suratımdaki minik gülümsemeyle birlikte banyoya ilerlemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Göz Gez Arpacık (bxb)
Teen Fiction--TAMAMLANDI-- Göktuğ timine çok bağlı bir yüzbaşıydı, Cihan ise time yeni katılan bir üsteğmen. Eşcinsel konulu bir hikayedir, bunu bilerek başlamınızı isterim. Homofobikler ve aşağılayıcı yorum yapanlar engellenecektir. +18 içerikler, smut ve şid...