--TAMAMLANDI--
Göktuğ timine çok bağlı bir yüzbaşıydı, Cihan ise time yeni katılan bir üsteğmen.
Eşcinsel konulu bir hikayedir, bunu bilerek başlamınızı isterim.
Homofobikler ve aşağılayıcı yorum yapanlar engellenecektir.
+18 içerikler, smut ve şid...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Timu'ya karşı timin duruşu... Sjdjckkff
Sabahın köründe kalkıp yola koyulmuşken hepimizin yüzünden uyku akıyordu.
Aslında mantığımız basitti, anlık göreve gidiyor olsak böyle olmazdık. Fakat daha görev için saatlerimiz varken ve planlar hazırken kendimize zaman ayırmışız gibi duruyordu.
"Cihan yavrum."
Timuçin yanıma gelip suratıma baktığında hepimizin gözleri ona dönmüştü.
"Ben bu sabah bir şey fark ettim de sana da sormak istedim ama yanlış anlama."
Kaşlarım dedikleriyle çatılırken ne söyleyebileceğini düşünmüş ama bir tahminde bile bulunamamıştım.
"Söyle Timu."
İzin vermemle gözleri anlık parlarken hevesle yerinde hareketlenmişti.
"Ben şimdi dişlerimi fırçalıyordum tamam mı? Sonra bir fark ettim fırçanın üçte birini ağzıma alabiliyorum."
Resmen şaşkın bir biçimde anlatan Timu ile ben de gözerimi irileştirdiğimde timdekilerden gülme sesi gelmişti.
"Sizler de o kadar alabiliyorsunuz değil mi? Yani fırçayı."
Timuçin gülüşmeler olunca time bakarak konuştuğunda Göktuğ onunla ilgilenmeden kafasını cama çevirmiş Yaşar ise kafasını iki yana sallamıştı.
"Bunu özel olarak Cihan'a sormanın bir nedeni var mı?"
Vural'ın pis bir şekilde gülerek sormasıyla Timuçin panik içinde bana döndüğünde ellerini iki yana sallamıştı.
"Cihan vallaha o amaçla sormadım lan. Sakın öyle düşünme yeminle bak."
Hızlı hızlı konuşan Timu'nun omzundan tutarak gülümsediğimde sorun olmadığını anlamasını istiyordum. Zaten ondan böyle bir şeyi beklemezdim de.
"Seni anlıyorum Timu."
Sözlerimle yüzünde belirgin bir rahatlama oluşurken Vural bana göz kırparak Timu'yu kolunun altına çekmişti.
"Demek üçte bir ha."
Pis bir şekilde gülmesiyle Timuçin gözlerini devirirken Yaşar ve ben onun bu haline minik bir kahkaha atmıştık.
"Ne ya? Sadece farklı geldi ben de sizinle paylaştım. Kötü herifler. Ayrıca üçte bire iyi diyorsan küçük çüklüsündür."
Timuçin söylene söylene kendisini kurtarıp Göktuğ'un yanına geçtiğinde biraz da ona saracağını anlamıştık.
Kaldı ki gerçekten de Göktuğ'un kafasının yanına kendi kafasını koyarak meraklı meraklı dışarıya baktığında Göktuğ'dan kötü bir bakış yemişti.
Yolculuğun geri kalanı Timu sayesinde boş beleş geçerken sonunda Ankara'ya vararak otele yerleşmiştik. Şimdi biraz dinlenecek ardından da göreve başlayacaktık.
***
"Herkes yerlerini aldı mı?"
Kulaklıktan gelen Göktuğ'un sesiyle barmenlik yapan Vural ve Yaşar kafalarını sallarken içkileri dağıtan Timu konuşarak onaylamıştı.
Göktuğ ve ben yan yana oturduğumuz için benim onaylamama gerek kalmazken Göktuğ derin bir nefes alıp bana bakmıştı.
"Merak etme babacığım, burada oturup seni izleyeceğim."
Uslu bir çocuk gibi konuşup ardından da önümdeki biradan bir yudum aldığımda Göktuğ bana boş boş bakmıştı.
"İyi bir çocuk ol."
Sözleri ondan duyduğum son sözler olurken beni bırakıp arka tarafa doğru ilerlemiş ve aynı saniyeler kulaklıkta onun sesini duymuştum.
"Hedefe yaklaşıyorum."
Onun bu hareketi ile iç çektiğimde "şirinleri de göreyim mi?" desem de bu sadece kendi kendimle konuşmak olmuştu. Konumumu değiştirerek daha rahat gözlem yapabileceğim bir açıya geçtiğimde Göktuğ normal bir biçimde bara yaklaşarak hedefin biraz yakınına oturmuş ve Vural'dan içki istemişti.
Vural'ın verdiği içkiyi alarak etrafta gözlerini gezdirdiğinde sanki Loren'i yeni görmüş gibi hafifçe gülümseyip gözlerini çevrede gezdirmeye devam ettiğinde ilk iletişimi kurmuştu.
Önümdeki bardağımdan birkaç yudum daha alarak hafif hafif adamımızla konuşmaya başlayan Göktuğ'u izlerken keyfim yerindeydi.
Göktuğ da timin geri kalanı da aşırı iyi insanlardı. Gözümün önüne ilk geldiğim günkü hallerimiz gelse de artık o anlara sadece gülüp geçtiğimi fark ettiğimde içim sımsıcak olmuştu.
O kadar gezinmem, tim değiştirmem, görevlerde kafa dağıtmam sonunda bir işe yaramıştı.
Kendime aile yarına koyabileceğim bir time denk gelmiştim ve onlar beni öğrense bile bana saygı duyarak koruyup kollamışlardı.
Salih olayındaki davranışları bile beni ne kadar benimsediklerini belli ediyordu. Özellikle Göktuğ gibi sert bir karakterin görev öncesi ve görev sırası defalarca düşünceli uyarılarına maruz kalmak nedensiz bir şekilde iyi hissetmemi sağlıyordu.
Yıllarca yalnızsanız, sevilmemişseniz hayatınıza giren birilerinin sizi düşünüyor olması ya da ufak uyarı cümleleri sizi muhteşem hissettirirdi.
Kendime gelmek için yeniden bardağımdan büyük bir yudum alıp gözlerimi Göktuğ'a diktiğimde olayı biraz daha ilerlettiğini görmemle gülümsemiştim.
İstediğini alan bir insandı.
Timu yanıma gelip önümdeki içkiyi alarak yenisini koyarken "Müesseseden balım." Diye kulağıma fısıldamış arkasını döndüğü sırada da kalçasını hafifçe bana doğru sallamıştı.
Onun bu davranışı gülmemi sağlarken bana göz kırparak ciddiyete bürünmüş ve yeniden içki almak için bar kısmına ilerlemişti.
Saniyelik de olsa kafamı dağıtıp gülmemi sağlayan Timu'ya içten içe iyi şekilde söylenirken Loren'in gülerek Göktuğ'un omzuna elini koymasıyla daha da içten bir şekilde gülmüştüm.
"Ha şöyle sikik herif... oltaya gel bakalım."
Sözlerim mırıltı halinde çıkarak gürültülü ortamda kaybolurken Timu'nun getirdiği içkimden yudumlayıp etrafa bakınmıştım.
Genelde hareketlilikler normaldi. Sıkıntılı bir durum ya da hareket söz konusu değilken rahatlıkla izleme işime geri dönmüştüm.
Yaşar ve Vural'ın ara sıra arka tarafta çatıştıklarını görsem de bu halleri beni gülümsetirken yeniden Göktuğ'a odaklanmıştım.
Artık direkt olarak Loren'in yanına oturmuşken koyu bir sohbete girişmiş gibilerdi.
Bu olay içimi iyice rahatlatırken masaya konulan ikinci bir bardakla bakışlarımı oradan alarak yanıma gelen yabancıya çevirmiştim.
Sarışın tipi, mavi gözleriyle suratıma bakıp güldüğünde kaşlarım otomatik olarak çatılmıştı. Ta ki ağzından çıkanları duyana kadar.
"Abimi baya bir kestin. Benimle de ilgilenir misin?"
Hassiktir. Loren'in kardeşi mi vardı?!
****
Klişeler prensesi değilim. Klişeyi her yerde uygulamam. Sevgiler. skdkfkfkfk
