4.0 - 'FİNAL'

10.9K 1K 272
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Son kez; iyi okumalar dilerim.❤

💥💥💥💥💥💥

Görevi başarıyla tamamlamamızın üzerine sekiz saat geçmişken herkes bahçede buluşmuştu ve hepimiz gayet de dingindik.

"İnekler neden kuyruklarını sallar?"

Timuçin getirdiği kova kova suyu nerden bulduğunu bile bilmediğim daha büyük ve geniş kovaya aktarırken Yaşar ve Vural'a bakıyordu.

Ben çimlere doğru yayvan bir biçimde uzanmışken Göktuğ göbeğime doğru kıvrılmış, vücudumun yarattığı gölge alanda uzanarak etrafı dinliyordu.

Kuzgun sakince ayaklarını uzatmışken bir gözü konuşmakta olan Timuçin'in üzerindeydi. Aslında hepimiz Timuçin'in şu an ne yapmaya çalıştığını merak ediyorduk.

"Neden sallar Allah'ın vitaminsizi?"

Yaşar artık bunalmış bir şekilde Timu'ya baktığında sabahtan beri durmadan böyle sorular sorarak onları darladığı için ben gülmüştüm.

Göktuğ bana bakarak dudaklarımı elleriyle baskıladığında öne büzülen dudaklarıma bakarak kaşlarını çatmış ardından da yanaklarıma şap şap vurarak kafamı geriye doğru itmişti.

Resmen hırçınca sevmesi karşısında kaşlarım çatılırken Kuzgun bana bakıp gülmüş hemen ardından yeniden diğer üçlüye odaklanmışken ben Göktuğ'a yaklaşmıştım.

"İnsan gibi sevsene be!"

Kısık sesle kızmamla Göktuğ omuz silktiğinde "İçim gidiyor ne yapayım?" demesiyle hemen yumuşamıştım.

"Çünkü kuyrukları onları sallayamaz."

Tam olarak Göktuğ'a odaklandığım anda kulağıma ulaşan cümlelerle gözlerimi kapattığımda içten içe Timuçin'in salaklığına küfürler ediyordum.

"Yeter artık sus ulan sus!"

Vural son sabır kırıntısını kaybetmiş bir biçimde Timu'yu kolunun altına sıkıştırdığında gözlerimi açarak gülen Göktuğ'a bakmış ve ben de gülümsemiştim.

Timu'yu dövebilirlerdi.

"Hâlâ kölemsiniz! Çek ellerini pis köle! Hoşt, hoşt diyorum."

Timuçin etrafına sarılı olan kollardan kurtulmak için çeşitli çabalara girerken kahkahamı duymasıyla durarak bana bakmış ve gözlerini kısmıştı.

"Pü, kardeş dedik bağrımıza bastık. Eğleniyor musun bir de Cihan?"

Resmen acıtasyona baş vuran Timuçin'e karşı gülmemi durdurduğumda poker face yapmaya çalışmıştım.

"Haşa firavun hazretleri. Sadece köle ayaklanmanız biraz beklenmedikti."

Onun sözlerine gönderme yapmamla bu sefer Vural ve Yaşar da bana döndüğünde hızla Göktuğ'un arkasına doğru uzanmıştım.

"Şaka kiii!"

Sesli bağırtım bahçede duyulurken birkaç ses daha gelmiş ardından da Timu nefes nefese konuşmuştu.

"Köle olarak son görevinizi açıklıyorum."

Duyduğum sözlerle Göktuğ'un omzuna kafamı koyarak bizimkilere döndüğümde Vural, Timuçin'e vurmak için hareket etmiş ama Yaşar tarafından geri çekilmişti. Yaşar ise "Köle deyip durma sikeceğim ağzını yüzünü." Diyerek sinirini belirtmişti.

"Haşin erkeğim derdim ama demiyorum. Hem Kuzgun varken ne kadar da terbiyesiz terbiyesiz konuşuyorsun sen?"

Kuzgun bu duruma karşı tepkisizce üçlüyü izlerken Yaşar da omuz silkmişti.

Ortamda oluşan sessizlikle birlikte Timuçin yeniden genzini temizlerken odakları üzerine toplamıştı.

"Sizi affetmem için son yapmanız gereken çok basit."

Eliyle özenle taşıdığı ve taşıttığı suyu gösterirken yüzünde içten bir gülümseme vardı.

"Boğun birbirinizi şerefsiz itler."

Bir anda ciddileşerek konuşmasıyla gözlerim iri iri açıldığında "Hassiktir." Diyerek gülmüştüm. Benim aksime Göktuğ sessiz bir şekilde gülerken Kuzgun bile sırıtıyordu.

"Manyak mısın lan sen? Ne demek boğun birbirinizi!?"

Timuçin kendinden emin bir gülümsemeyle Kuzgun'un yanına gelip oturduğunda geriye doğru yaslanarak Kuzgun'a biraz daha yaklaşmıştı.

"Duydunuz abi. Beni o gün nasıl boğduysanız birbirinizi de öyle boğacaksınız. Su yuttuğunuzu da görmek istiyorum."

Timuçin'in intikamını o an net olarak anladığımızda Vural ve Yaşar itiraz etseler de geri dönüşü olmadığını anlayarak birbirine bakmışlardı.

Ardından ise trajikomik bir şekilde birbirlerini suya bastıklarında sessizce gülüyor bazen kafamı Göktuğ'un bedenine saklıyordum.

İçim acımıyordu çünkü ikili bu cezayı hak etmişti.

Yarım saatin sonunda ıslak saçlarla etrafta gülüşen ve Timuçin'i eskisi gibi aralarına alarak espirileşen Vural ve Yaşar, Onları izleyerek arada katılan Kuzgun, sarılarak yattığım Göktuğ ile derin bir iç çekerek gözlerimi kapatmıştım.

Buraya gelirken hissettiğim tüm o kötü hisler ve eksiklikler burada tamamlanmıştı.

Hayatımın artık çok farklı bir döneminde mutlulukla geçiriyordum günlerimi. Sonunda kader bana da gülmüştü.

"Akşam içmeye gidelim mi!? Ama bu sefer gece Kuzgun'la kalırım, baştan anlaşalım."

Hızlı hızlı konuşan Timuçin'le hepimiz güldüğümüzde Kuzgun ters ters ona bakmış "Çok konuştuğun an kapı dışarı ederim." Derken Yaşar kafasını iki yana sallayarak Timu'yu kendisine çekmişti.

"Biz seni alırız balım, boşver bu hödüğü." Dese de Timuçin pis pis gülmüştü. Yaşar'ın ona arka çıkması onu sevindirmiş gibi direkt Yaşar'ın üzerine çıkarken ortamda Yaşar'ın bağırtıları ve Timu'nun zevzeklikleri hakimdi.

********

Bi önceki bölümde dediğim gibi herkes mutluydu ve olay kalmamıştı. En azından açıklığa kavuşmamış bir olay kalmadığını düşünüyorum. Yan çift yapmayacağımı da belirtmiştim. Kiminizin aklında Yaşar- Vural - Timu üçlüsü varken kiminizin aklında da Kuzgun - Timu çifti vardı.

Benim içimde ise maalesef ki kazanan taraf olmadı. Bu yüzden yan çift yapmadım, herkes devamında neyi diliyorsa öyle olsun kafasından ilerledim.

Bu macera benim için çok güzeldi. GGA her zaman farklı bir yerde olacak benim için. Zaman aman tıkandım, yürütemedim, eğlendim... Dilerim hepinizin gönlünde güzel bir yer edinmişizdir.✨🐣

Cihan  ve Göktuğ'la burada yolumuz ayrılsa da yeni karakterlerle devam ettiğimizi unutmayın. ❤🎆😚

Sizleri çok seviyorum. Destekleriniz için minnettarım.

Lovendwrite. 😚

31.5.22

Göz Gez Arpacık (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin