--TAMAMLANDI--
Göktuğ timine çok bağlı bir yüzbaşıydı, Cihan ise time yeni katılan bir üsteğmen.
Eşcinsel konulu bir hikayedir, bunu bilerek başlamınızı isterim.
Homofobikler ve aşağılayıcı yorum yapanlar engellenecektir.
+18 içerikler, smut ve şid...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gözlerim hafifçe açılırken aklıma gelen ilk şeyi söylemiştim ben de.
"Sevgilimi izliyordum."
Siktir. Ne?!
Karşımdaki çocuk da şaşırsa da ardından gülümsediğinde "Yazık oldu." Dese de eline içkisini yeniden alıp büyük bir yudum almıştı.
"Alıcı falan mısınız?"
Gözlerini üzerime dikmesiyle kararsız kaldığımda en kötü karar bile kararsızlıktan iyidir diyerek kafamı sallamıştım.
Bunun üzerine çocuk gülerken elini bana doğru uzatmıştı.
"Harin ben."
Bana karşı uzattığı elini tutarak "Akif." Dediğimde gülümseyerek kafasıyla onaylamıştı.
O an gözlerim içki dağıtmakla meşgul olan Timu'yla kesişirken bana kaşlarını çatarak bakmış ama bir şey diyemeden de yanımızdan geçip gitmişti.
En azından bir kişi de olsa anlamıştı bir şeylerin döndüğünü.
Timu tahmin ettiğim gibi tepsisini doldurmak için bara gittiği anda Yaşar'a bir şeyler söylediğinde onun gözleri hızla bizi bulmuş ve hafifçe kaşları çatılmıştı.
"Sevgiline kızmalısın. Kaç dakikadır yalnız bıraktı seni. Sıkılmadın mı?"
Hafifçe bana yaklaşarak konuşan Harin yüzünden biraz geriye çıktığımda gözleri beni süzmüş ve gülümsemişti.
"Sıkılmadım. Gelir birazdan."
Sözlerim onu mutlu etmemiş olacak ki içkisini bir anda kafasına diktiğinde elleriyle kolumu tutmuştu.
"Olmaz öyle, gel bir de ben tanışayım. Hem birlikte takılmak zevkli olur."
Psikopat ışıltılar saklı olan gözleri ile bana bakıp ikimizi de bara doğru ilerlettiğinde onu durduramayacağımı biliyordum. Böyle tiplerin işkillenmesi kolay olurdu ve göreve daha yeni çıkmışken bu isteyeceğim en son şey bile olmazdı.
Bara yaklaşmamızla Vural bizi fark edip şaşkın bir bakış attığında ona her şeyin yolunda olduğunu anlatmak amaçlı gözlerimi yavaşça kapatıp açmıştım.
Bu mink hareketimi yakalayarak kafasını belli belirsiz salladığında biz Göktuğ ve Lorin'in yanına gelmiştik bile.
"Abicim."
Diyerek şen şakrak konuşan Harin ile ikilinin bakışları bize dönerken Göktuğ kaşlarını derince çatmıştı ki kollarımı hızla koluna dolayıp kocaman gülümsemiştim.
"Sevgilim, hemen geleceğim demiştin ama gelemedin. Biz de Harin Bey ile tanıştık."
Dememle Göktuğ'un gözlerinden sinir dalgası geçtiğinde içten içe bana sövdüğüne emindim.
