--TAMAMLANDI--
Göktuğ timine çok bağlı bir yüzbaşıydı, Cihan ise time yeni katılan bir üsteğmen.
Eşcinsel konulu bir hikayedir, bunu bilerek başlamınızı isterim.
Homofobikler ve aşağılayıcı yorum yapanlar engellenecektir.
+18 içerikler, smut ve şid...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Salih'i gördükten sonra orada daha fazla kalmak istemeyerek selam verip ayrıldığımda direkt olarak odaya gidip duşun altına girmiştim.
Gelmişti.
Yine karşıma çıkmıştı ve rahat durmayacağına emindim.
Ama emin olduğum bir diğer konu yönelimim ortaya çıksa bile timin çok fazla tepki vermeyeceğiydi.
En azından yüksek oranlı olarak öyle düşünüyordum.
Timuçin'in imaları ve rakı masasında konuştuğumuz şeyler aklımdan bir bir geçerken timden yana sorun çıkmasa bile askeriyeye yayılırsa ne olacağını düşünmeye başlamıştım.
Bir türlü çıkar yol bulamazken baş gösteren ağlama isteğiyle dolup taşmış ve en sonunda ilk yaşımı akıtmıştım.
Böyle olmamalıydı. Birini sevip onunla ilişki yaşıyorum diye böylesine ötekileştirilmemeli ya da dışlanmamalıydım.
Zemine çökerek ağlamaya devam ederken kapımın tıklatılmasıyla kafamı kaldırdığımda Göktuğ'un sesi kapının ardından bana ulaşmıştı.
"Cihan? İyi misin?"
Sanırım uzun süredir burada olmamdan kaynaklı bu soruyu sorarken genzimi temizleyerek "Evet, çıkıyorum şimdi." Diyerek yeniden ayağa kalkmış hızlı bir şekilde kendimi şampuanlayarak havluma sarınmıştım.
Kapıyı açmamla köşedeki sandalyeye oturmuş olan Göktuğ ile karşılaştığım sırada suratıma bakıp kaşlarını çatmıştı.
"Ağladın mı?"
Yanımda doğru gelirken kendimi geri çekip bakışlarımı kaçırdığımda "Gözüme şampuan kaçtı." Diyerek yalan söylemiştim.
Göktuğ yalan söylediğimi anlasa bile üstelememesi için dolabıma yönelerek iç çamaşırı ve kıyafetlerimi çıkarttığımda onu umursamadan giyinmeye başlamıştım.
Kısa sürede kapanan banyo kapısını duymamla gözlerimi sıkıca yumarak iç çektiğimde kafamı geriye atarak öylece beklemiştim.
Lütfen. Lütfen bu sefer kötü ilerlemesin olaylar.
Tek dileğim bu olurken yorgun olan bedenimi daha fazla ayakta tutamayarak yatağıma geçmiş ve düşüncelerle birlikte uykuya dalmıştım.
***
Bir anda üzerime atlanmasıyla gözlerimi açarken üzerime yatan ve gözlerini kapatıp uyumaya çalışan Timuçin'e şaşkınca bakakalmıştım.
"Ne oluyor?"
Olayları anlamlandıramayan beynimle birlikte dururken Timu kollarını açıp bana daha sıkı sarılırken "Göktuğ'dan kaçıyorum. Antrenman için herkesi kaldırıyor." Demesiyle gülmüştüm.
"İyi de şimdi buraya da gelecek."
Timuçin söylediklerimle omuz silktiğinde uykusuna devam ediyordu ki odaya Göktuğ girmişti.
