Karşımda bana acımasızca ve sinirle bakan Göktuğ yüzünden derin derin nefesler alırken artık tükenmek üzereydim.
Tam teçhizat otuz tur koşturmuş, sürünmeler yaptırmış –ki bunlar olurken bir de yağmur yağmaya başlamıştı- şimdi de sanki hiçbir şey yapmamışım gibi karşımda durmuş barfiks çekmemi istiyordu.
"Göktuğ hava zaten iyice kötü oldu, hali de yok. Sal artık."
Yaşar'ın sözleriyle Göktuğ beni süzdüğünde yediğim bokları bildiğim ve Göktuğ'un Harin yüzünden savunma verdiği için ses çıkartmamaya kararlıydım.
"Siz içeriye geçin. İşimiz bitmedi."
Sert ve bariton bir şekilde konuşan Göktuğ ile Timuçin bana içli içli bakıp el sallayarak arkasını döndüğünde Yaşar ve Vural'la birlikte köşede duran ağacın altına geçerek izlemeye orada devam etmişlerdi.
En azından ıslanmıyorlardı.
"Başla Cihat. Hızlı."
Aldığım komutla vakit kaybetmeden demirlere tutunup kendimi yukarı çektiğimde olabildiğince hızlı olmaya çalışıyordum.
Bir süre sonra tıkanmaya başlayıp yavaşladığımda ise arkamdan beni iterek dengemi kaybettiren Göktuğ'a sövmemek için kendimi zor tutuyordum.
"Kaç oldu asker?"
Duygusuz çıkan sesiyle gözlerimi kapatıp "Sıfır komutanım." Dediğimde gözleri gözlerimle buluşmuş ardından da o gözleri dudaklarıma inmişti.
Aldığı sert solukla "Devam et!" derken aklımda canlanan Harin'in beni öpmesiyle suratımı buruşturup barfikse devam etmiştim.
Bir süre sonra artık kendimi taşıyacak bile gücüm kalmadığında "Yeter." Komutu yüzümü güldürürken kendimi yere bırakıp çamurun içine yatmıştım.
Üzerime bulaşan çamur ya da üzerime yağan yağmur umurumda olmazken hemen kafamın üzerinde beliren Göktuğ ile gözlerimi ona odaklamıştım.
"Cezanı çektin mi?"
Sorusu tamamen samimi gelirken sadece suratına baktığımda iç çekip yere eğilmiş ve elleriyle alnıma düşen saçlarımı hafif geriye atmıştı.
Geniş bedeni yüzünden benim suratım kapanırken yaptığı harekete karşı sadece gözlerimi irileştirmiştim.
"Bir daha görevdeysek dikkat edeceksin Cihan. Duydun mu beni. Bu bir emirdir."
Kelimelerini tane tane çıkartıp gözleriyle suratımı turlarken hızla kafamı sallamıştım.
O gün uyandığımda olanları hatırlayarak utanmış ama bu konuyu konuşamadan askeriyeye çağrılmıştık. Şimdi ise ilk defa birbirimizi görebilmiş ve gördüğümüz gibi de Göktuğ'un intikam olayına girişmiştik.
Ben bir de adama altına yatmamla alakalı imalarda bulunmuştum...
"Odaya gidip sıcak bir duş al. Günün geri kalanında hiçbir işimiz yok."
Sözlerini söyler söylemez ayağa kalkıp binaya doğru yürümeye başladığında yanıma doğru koşan Timuçin elini uzatıp istekle gözlerime bakmıştı.
"Götün bile çamur oldu kalk oradan. Hadi."
Elini tutarak kalkmamla üzerime bakıp güldüğünde halimin onu eğlendirdiğini anlamak zor değildi.
"Gülme Timu."
Uyarımla ellerini havaya kaldırıp benden uzaklaşırken Yaşar ve Vural da bizlere katılmış ve hep birlikte binadan içeriye girmiştik.
"Bu şimdi sana bu cezayı tam olarak neden verdi?"
Vural'ın sorusuyla kısa bir an düşündüğümde durum karışıktı.
Tamam, Göktuğ'un Harin'i dövdüğünü görmüşlerdi ama sadece buna dair bir bilgileri vardı. Harin'in beni öptüğünü bildiklerini sanmıyordum çünkü hiç muhabbetini geçirmemişlerdi, Göktuğ'un Harin'i dövdüğü için savunma yazdığını bilseler de asıl neden onlar için bir muallaktı.
"Görevde sözünü dinlemedim ve hedefle yakın temasa giriştim. Üstüne bir de Harin aşırı bir hareket yaptığı için ortalık karıştı. Ceremesi de bana kaldı."
Üstü kapalı olayı anlatmamla hepsi anlamsız anlamsız bana baktığında odanın önüne geldiğimiz için omuz silkip elimle geçiştirircesine hareket yapmıştım.
"Aman siktir edin ya. Sonuçta her şey oldu bitti. Hadi eyvallah."
Onlara selam verip direkt odaya girdiğimde buz gibi olan vücudumla gözlerimi devirmiştim.
"Kesin hasta olacağım amına koyayım."
Söylene söylene duşa girip rahatlarken aklımda hâlâ saçlarımı arkaya atan, yağmurda ıslanmış olan Göktuğ'un silueti vardı.
***
Gece uyurken derin derin alınan nefes sesleriyle gözlerimi açtığımda boğazımda hissettiğim ağrı yüzünden yüzümü buruşturmuştum.
Hasta olmuştum işte.
Sesler o an yeniden dikkatimi çekerken yatakta yatmış derin derin soluyan Göktuğ'a baktığımda yavaşça yataktan çıkmamla terlemiş suratını da görmüştüm.
Yanına ilerleyip omzuna dokunmamla vücudunun fazlasıyla sıcak olduğunu hissettiğimde gözlerimi devirerek omzunu dürtmüştüm.
"Göktuğ kalk."
Sesimin de gitmiş olduğunu tam o an anlarken "Sikeyim, ikimiz de hasta olduk sayende." Dememle Göktuğ yavaşça gözlerini aralamıştı.
"Kalk, ateşin çıkmış."
Gözleri ilk başta boş boş bakarken ardından hafifçe kısılmış ve "Sesin bozuk çıkıyor, hasta mı oldun?" diyerek okları bana yöneltmişti.
"Sayende ikimiz de hasta olduk manyak herif. Sen de hastasın. Kalk."
Komutanına manyak diyen sayılı kişilerden olabilirdim.
Komutanına altına yatmakla ilgili imalarda bulunan da sayılı kişilerden olabilirdim.
"Git ve yatağına yatıp dinlen Cihan."
Gözlerini kapatıp battaniyesine biraz daha gömülen Göktuğ ile derin bir nefes alıp battaniyesini çekiştirdiğimde aramızda ufak bir arbede çıkmıştı.
En son çekiştiren ve cüsse farkından kaynaklı galip gelen Göktuğ olurken sinirle iç çekmiştim.
"Hastasın Göktuğ. Ateşin var."
Tane tane konuşarak karşımda uyku moduna girip çıkan adama derdimi anlatmayı yeniden denediğimde bileğimden tutulmam ve hafifçe yatağa çekilmemle kaşlarım havalanmıştı.
"Üşüyorum biraz, hem senin sesin de gitmiş."
Kendi kendine konuşup beni öne süren bedenle iç çekerek yatağa oturduğumda bileğimi sıkıca tutup uyuyan Göktuğ'u görerek suratına boş boş bakmıştım.
Teni git gide anmış, saçları yattığı için garip bir şekilde yatağa dökülmüşken kirpiklerinin gölgesi elmacık kemiklerine vuruyordu.
Boştaki elimi uzatıp alnına düşen birkaç tutam saçı geriye iterek alnına dokunduğumda çok fazla ateşi olmadığını hissederek en azından rahatladığımda benim vücudum da yorgun düşmüş ve kendimi yavaşça Göktuğ'un yanına bırakmıştım.
Belime sarılan kollar ve enseme koyulan dudaklar en son hatırladığım şeyler olurken ikimiz de birbirimize yanaşıp kendimizi uykuya bırakmıştık.
Bence en güzeli böyle olmuştu.
****
Artık sevdiğiniz bölümler geldi :)🌸7.12.21
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Göz Gez Arpacık (bxb)
Teen Fiction--TAMAMLANDI-- Göktuğ timine çok bağlı bir yüzbaşıydı, Cihan ise time yeni katılan bir üsteğmen. Eşcinsel konulu bir hikayedir, bunu bilerek başlamınızı isterim. Homofobikler ve aşağılayıcı yorum yapanlar engellenecektir. +18 içerikler, smut ve şid...