39.BÖLÜM

122 37 47
                                    

(Bölüm Şarkısı: Gaye Su Akyol - Kendimden Kaçmaktan)

Yüzleşmek. Gerçeklerle yüzleşmek... Orada, içimde bir yerlerde duran ya da dışarıya yansıyan bir bilgiyle, gerçekle karşılaşmak, yüzleşmek, ödeşmek bundan sonuç çıkarmak, çıkardığım sonuçlara katlanmak ve bu sonuçlarla birlikte yaşamaya çalışmak...

Bu çok zordu ve ben bunu kabullenemiyor, kaldıramıyordum. Oysaki yalanlar içinde yaşamak ne kadar da kolaydı. Belki de bu bir alışkanlıktı ve insanlar alışkanlıklarını değiştirmekte zorlanırdı. Ben de bu yüzden zorlanıyordum. Ama hayır. Yalan bir hayat, nasıl alışkanlık olabilirdi ki?

Yatakta sağ tarafıma dönüp camdan dışarıya baktım. Yağmur yağıyordu. Bahar yağmuru. Gülümsedim. Gökyüzü bile halime ağlıyordu. Gözümden yaşlar süzülürken yıkılan güvenimin yeniden nasıl inşa olacağını düşünüyordum. Giray, Hilde, Pamir, Tutku, Martha... Hatta, yeniden tanıdığım Martin. Ve önemlisi Jonas. Yoksa Isak mi demeliyim? Onlara yeniden nasıl güvenecektim? Tüm bu olanları nasıl kabullenecektim?

Günlerdir kendimi odama kapatmış, kimseyle konuşmuyor, hatırladıklarımı ve bana anlatılanları kafamda tartıyordum. Bu yüzden finallere bile, online olarak katılıyordum. Tezimi öncesinden teslim ettiğim için şanslıydım ama böylesine bir yüzleşme yaşarken sınavlara çalışma isteğim olmuyordu. Kafam çok karışıktı. En çokta hatırladıklarımdan sonra karışmıştı.

Onlar, gizli bir Organizasyon Timi'ydi. Kendilerince dünyayı kurtarmaya çalışıyorlardı ve bu time dünyanın her yerinden insanlar üyeydi. Kendilerince, bir çeşit 21. yüzyıl Robin Hood'larıydılar. Ortada bütün dünyanın teknolojisini ve asırlardır süre gelen anlayışını değiştirebilecek bir yapay zeka projesi vardı ve bu proje, kayıp bir flaş bellekte saklıydı. Herkesin hayatına mahal olacak kadar da değerliydi.

Projeyi üreten kişi, şu an 17 yaşında olan liseli bir gençti ama ürettiği zaman 13 yaşındaydı. Giraylar, çocuğu tanık koruma programı kapsamında koruma altına almışlardı. Ama Jenell, ihanet edip flaş belleği çalmış ve satmaya çalışmıştı. Martin'de, Jenell'den belliği geri almaya çalışırken Jenell'in kardeşini öldürmüştü. Jenell'de, Martin'in peşine düşmüştü. Ayrıca flaş belleği satacakları gün, Jonaslar onlara baskın yapıp flaş belleği geri almışlardı ama flaş bellek bir an da ortadan kaybolmuştu. Ve Jenell'de ölmüştü.

Jenell'in abisi Bernd, kardeşlerine olanları duyunca Martin'in peşine düşmüş ve timde, Martin'i kurtarmak için saldırı gecesi onu ölü olarak göstermişlerdi. Martin, aslında ölmemişti. 4 sene sonra, Bernd bunu bir şekilde öğrenmiş ve yeniden Martin'in peşine düşmüştü. Jonas'da bir plan yapıp 3 ay önce Martin'i kendi infaz etti olarak göstermişti.

Tüm bunlar yaşanırken o gece, bana yaptıkları iğne ve hipnoz sayesinde olanları unutmuştum. Hiçbir şey hatırlamadan 4 sene geçirmiştim. Ama yan etkileriyle de mücadele vermiştim. Hâlâ da veriyordum. Ne zaman geçerdi, bilmiyorum. Bazı geceler, huzursuz uyuduğum ya da uyuyamadığım zamanlar da aldığım uyku ilaçlarının iğneyle reaksiyonu sonucu zaman içinde yavaş yavaş birkaç görüntü hatırlamaya başlamıştım. Ama gördüklerimi ve yaşadıklarımı birsam sanıyordum.

Bu yüzden 3,5 ay önce; uyku sersemi, ne yaptığımı bilmeden ormana gittiğim o gece, Martin'in sahte infazına şahitlik etmiştim. Böylece gerçek yaşantım ve gördüğüm birsamlar birbirine girerek gerçeklik algımı kaybettirmişti. Bir ara delirdiğimi bile düşünmüştüm. Ve tüm bunların sorumlusu Redrum pisliğiydi. O gece, beni Martin'i takip etmem için tehdit etmeseydi bunlar yaşanmayacaktı. Ondan nefret ediyordum! Yaptıklarını asla unutmayacaktım ve intikamımı alacaktım!

Bir de tüm bunların yanı sıra, Martin'in Martin olduğunu bilmediğim ve ölü olduğunu sandığım zamanlarda beni takip etmesi ve ormanda beni kovalayıp baltayla saldırmasını asla unutmayacaktım. Bu, beni çok korkutmuştu. Hâlâ da etkisindeydim. Gerçi, bana saldıranında aslında Martin olmadığını dün öğrenmiştim. Onların ekibinden biriymiş. 3 boyutlu maske yardımıyla Martin'in suratı oluşturulmuş ve adam bunu yüzüne giyerek beni korkutup gözdağı vermeye çalışmış.  Tabi, bu da Jonas'ın emri ve diğerlerinin onayıyla olmuş. Lakin, adam dozu kaçırıp beni sağlam korkutunca ufak bir bedel de ödemiş, galiba. Bundan pek emin değilim, aslında. Bilmiyorum...

BİRSAM | YARI TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin