~Final~

20.8K 743 108
                                    

Instagram: dolunaayyz

O sedye de kaç saat sarılarak özlemle uyuduk inanın bilmiyordum. Tek bildiğim şey o kolların arasında huzurlu, mutlu olduğum, güvende olduğumdu.
Huzurlu bir şekilde hayatımıza devam ediyorduk. Umarım böyle devam ederdi.
Neşeli bir şekilde hastalarımı teker teker odama alıp muayene ederken defterimde notlarımı alıyordum.

"Asel."
Alya telaşla odaya girerek bana bakarken kaşlarımı çatarak anlamazca ona bakıyordum. Ne bu telaş? Ne oluyordu?
"Polisler geldi seni soruyorlar."
Ben de huzurumuz ne zaman kaçacak diyordum. Polisler beni neden soruyorlardı ki. Sesizce ayağa kalkarak hastanenin çıkışına yönelirken alyanında koşarak yanıma geldiğini topuk seslerinden anlıyordum.

Kapının önünde dikilmiş polislerin yanına giderek başımla selam verdim.
"Asel araz siz misiniz?"

"Buyrun benim?"

"Bizimle karakola kadar gelmek zorundasınız."
Anlamadan onlara bakarken burnuma keskin nane kokusu yayıldı. Tüm asaletiyle yanımda çatık kaşları ciddi surat ifadesiyle durmuş komiserlere bakıyordu.
Bu kadar yakışıklı olma adam. Bir üniforma sana bu kadar çok yakışmamalı. 
"Komutan karan özer. Sorun nedir?"

"Asel hanım mert atlıyı darp ettiğinden dolayı bizimle gelmek zorunda."

Tabi ya şimdi anlamıştım. Mert gitmeden ilk önce yine yapacağını yapmıştı.
Karan'ın sinirden anlında ki damar şişerken elini tutup bakışlarının bana dönmesini sağladım. İçinde ki huzursuzluğu gidermek adına ona sıcak tebessümümü sunup polislere döndüm.
"Tamam gidelim."

Belinden çıkardığı kelepçeye bakışlarım dönerken sakin kalmaya çalışarak bilemlerimi uzatacağım sırada karan bileklerimi tutarak kendine çekti.
"Kelepçeye gerek yok!"
Sert sesiyle bunları söylerken polisler birbirlerine bakıp karana döndü. 
"Ama."

"Aması yok! Yürüyün ben de geliyorum!"

Bırakmazdı, o beni tek bırakmazdı. İçimde ki huzursuzluk bir anda puf diye sönmüştü.
Şimdi beni nereye götürürlerse götürsünler umrumda olmazdı. O yanımda olsun bana yeterdi..

✨🤍✨🤍

Karakola geldiğimizde karan istemeye istemeye beni kapının önünde beklerken sorgu odasında komiserle baş başa kalmıştık.
"Mert atlıyı darp ettiğiniz doğru mu?"

"Evet doğru."
İtiraf etmemi beklemiyor olacak ki şaşırarak kaşlarını havalandırmıştı.
"Neden peki?"

"Kışkırttı beni."

"Nasıl kışkırttı?"

"Nişanlımla ayrı bir dönemdeydik. Başından beri bizi ayırmaya kalktı, ama başaramadı. Biz de bazı sebeplerden dolayı ayrı kaldığımızda yanıma geldi beni kışkırttı, ben de dövdüm."

Rahatça konuşmamla karşımda komiser gerilirken gülmemek için büyük bir savaş veriyordum.
"Peki.."
Odadan hışımla çıktığında elimi masaya koyarak ofladım. Beni salmazlardı. Neden benim hayatım normal düzeyde gitmiyordu?
Kapının açılmasıyla bakışlarım kapıya dönerken karanı görmemle yerimden kalkıp koşarak ona sarıldım.
Elleri anında saçlarımı bulmuştu.
Sarıldığı zaman ilk yaptığı şey saçlarımı okşamaktı.

"Korktun mu doktor?"

"Hayır korkmadım."
Memnun olmuşcasına bana bakıp anlıma sıcak dudaklarını bastırdı.
"Ama..yüzüğümü aldılar."

FırtınaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin