8

23.5K 2.1K 522
                                    

23.03.21

Bence çok keyifli bir bölüm oldu💜 Umarım seversiniz bebekler.

Ağzıyla değil götüyle içmek.

Bu tabir tam olarak benim için kullanılıyordu. İtiraf etmem gerekirse kesinlikle içmeyi bilmeyen ama inatla da bu eylemi sürdüren bir insandım. Hem kendime hem çevreme zarar verdiğim için ortamdan aforoz edilmesi gereken, alkol ortamına sokulmaması gereken, içmemin engellenmesi gereken bir kişiliktim.

Her defasında böyle söyleseler de yine de bu neşeli ve aşırı yüksek hallerim, bokunu çıkartana kadar tepinmelerim herkesin çok hoşuna gittiği için ben olmadan kulübe de gitmek istemezlerdi.

Bu hallerimizi videoya alıp sonrasında ayık kafayla izlemek, bunun geyiğini döndürmek en sevdiğimiz aktiviteydi.

Öyle bir topluluktuk ki ne zaman sakin bir etkinlik yapsak hemen arkasından "Hadi after için kulübe geçelim." diyen biri olurdu, geri kalanlar da anında onaylayıp onun peşine takılırdı. Bugün de yine öyle bir gündü. Günlerden cumartesi olmasına rağmen bize yol gösterebilecek bazı üst düzey yöneticilerin tecrübelerini dinlemek için kafede ufak bir etkinlik düzenlemiştik. Bu ekip hemen eve döner miydi? Tabi ki hayır.

Kafalar çekinmeden dans edebilecek düzeye ulaştığında hemen dans eşimi aramaya çıktım. Dans eşim dediğim de bizim Yağmurdu, kendisi de benim gibi eşcinsel olduğu için arada sıfır cinsel etkileşim olarak doyasıya dans ediyorduk. Hem kendimizi daha rahat hissediyorduk hem de çekinmemiz gereken bir şey olmuyordu. İnsanların çoğunun durumumuzdan haberi olmadığı için her seferinde hayran bakışlarını bizim üzerimize yöneltirlerdi, hatta bir sürü insanın bizi çift sandığını dahi duymuştum.

Dalgalarını belirginleştirerek şekillendirdiği omuz hizasındaki mor saçlarını sol tarafa yatırmış, uzun kollu, mini ve üzerine yapışan siyah elbisesini düzeltirken bölümdekilerle konuşuyordu. Beni gördüğünde dumanlı makyaj yaptığı koyu gözlerini benimkilerle birleştirip parlatıcı sürdüğü dudaklarını kıpırdatırken samimi bir şekilde el salladı.

"Naber yavru?"

"İyidir Yağmurcuğum, senden naber?"

"İyi ben de aynı."

"Gel." deyip kolumdan tuttuğu gibi bizi piste sürüklemişti. Oldukça sevdiğimiz bir şarkının başladığını gördüğümüzde birbirimize bakıp çığlık atmıştık, müziğin ritmine kendimizi bırakmamız da çok uzun sürmemişti.

Kollarını boynuma dolayıp aramızdaki mesafeyi kapattığında serbest bir şekilde sallanmaya başladık, hafifçe kulağıma eğildiğinde bir şey diyeceğini anlamıştım.

"Dün fıstık gibi bir kız tavladım, görmen lazım Evren." dediğinde ufak bir kahkaha attım. Beni duyması için kulağına doğru eğildiğimde onun elleri de saçlarıma çıkmıştı.

"Hadi yaa süper. Kim bu kız?"

"Twitterda tanışmıştık, dün de buluştuk. Aşırı güzel geçti oğlum çok mutluyum."

Heyecandan elini omzuma atıp sıktığında onu bu kadar mutlu gördüğüm için sevinmiştim, kesinlikle mutlu olmayı hakeden insanlardan biriydi. Bu konularda yüzü pek gülmezdi, umarım bu sefer her şey istediği gibi olurdu.

Aramızdaki mesafeyi açıp karşıma geçtiğinde hızlanan müziğin ritmine karşılık kalçalarını genişçe sallamaya başladığında birbirimize bakıp kahkahalar atıyorduk, ben de ona uyum sağlamak için asimetrik bir şekilde kalça hareketleri sergiliyordum.

DOLMUŞ | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin