DOLMUŞ | bxb

10

25.03.21

Karadeniz'de gemileri batmak.

Bir şeylerin ters gittiğine işaret eden bir metafordur, genellikle soru şeklinde kullanılır. Kişinin kederli ve hazin ifadesine bu durum yakıştırılır. Aynı bugün önümden geçen 5 kişiden 3ünün bana yaptığı gibi.

"Noldu lan Karadeniz'de gemilerin mi battı?"

"Nolmuş la buna?"

Oturduğum bankın iyi yanına kurulup beni aralarında sıkıştıran Ali ve Batu ikilisine baktığımda içimi dökmek için kendimi hazırlamıştım.

"Oğlum, gidiyor lan."

"Kim gidiyor be?"

"Alper." dediğimde çenelerini kaşıyıp bir şeyleri hatırlamaya çalışırcasına uzun uzun düşündüler. İkisi de aynı anda kafasını kaldırdığında ikisinin ağzından da aynı soru çıkmıştı.

"Alper kimdi?"

"Benimki var ya işte, şoför." Ağzımdan çıkan benimki lafını garipsemiştim, benimki miydi ki?

"Haaaa. Oğlum öyle desene ne bileyim."

İkisi de büyük bir aydınlanma yaşadıktan sonra ses tonlarını yumuşatıp her an teselli moduna geçecekmişçesine eğildiler.

"Nereye gidiyormuş kardeşim?"

"İzmir'e gidiyor, son senesini tamamlayacakmış. Sonra da vın turizm."

"Vın turizm ne la?"

"Ya yurt dışına gidecekmiş işte."

"Kanki o zaman o gidene kadar senin bir şeyler yapman lazım. Oralara giderse bir daha seni hatırlamaz yani ne hoş insanlar var İzmir'de falan. Bak bir keresinde-"

"Ahh, acıttın hayvan oğlu hayvan."

Batu, verdiği tavsiye üzerine Ali'den kafasına bir şaplak kazanmıştı. Hiç konuşmadan da o belerttiği yeşil gözleriyle Batu'ya "Senin ağzına sıçacağım." mesajı vermişti.

"Üf yaa. Benim hoşlandığım kişiler neden il sınırları içinde barınamıyor?" diyip ellerimi göğsümde birleştirip dudağımı büzdüğümde Ali yanaklarımı sıkma ihtiyacı hissetmişti.

"Kıyamam ki ben civcivime."

Batu bir anda ayaklanıp sigarasını yaktığında bir fırt çektikten sonra dudaklarındaki sigarayı baş parmağıyla işaret parmağı arasına yerleştirip garip bir şekilde tutmaya başladı.

"Evrenciğim bak şimdi ne yapıyorsun biliyor musun?" deyip elindeki sigarayı adeta ders anlatan bir öğretmenin çubuğunu sallaması edasıyla salladı. Bu sırada Ali kolumu dürtüp kulağıma eğildi.

"Onun dediklerini yapmaman senin hayrına olur."

"Bak canımın içi, gidiyorsun adama diyorsun ki; Ben senin taaa."

Şok olmuş bir şekilde ona baktığımda kahkaha atmıştı.

"Şaka yaptım oğlum sakın gidip öyle deme ha. Neyse işte gidip diyorsun ki: Bu akşam bir şeyler mi yapsak?"

"Yapamam onu nasıl yapayım? Hayır der."

"Hayır derse kendi kaybeder kardeşim, ben karışmam. O zaman gidene dur demeyiz yani bizde böyle."

Batu'nun dediği şeyleri başkasından onay almadan kabul edemediğim için Ali'ye ne diyorsun anlamında kaş göz yaptım.

"Bilmiyorum ya. İlk defa mantıklı bir şey söyledi galiba bu mal. Ne kaybedersin ki?"