18.04.21
Selam🌸
Atlas arabayı kullanırken arka koltukta Alper'in omzuna kafamı yaslamış bir şekilde yolculuk yapıyordum. Ne o, ne ben ağzımızı açmadan öylece durup yanından geçtiğimiz binaları, yürüyen insanları izliyorduk. İstikametin Ali'nin evine doğru olduğunu tanıdık yollardan anlamıştım. Birbirimize dargın olduğumuz günlerin işkence gibi geldiği sevgilime son zamanlarda yeterince değer vermediğimi farketmenin bilinciyle sıkıca sarıldım. Sıkı kollarımı kabul ettiğini belirtircesine kafasını benimkine yasladığında ruhumun onarıldığını hissediyordum.
Alilerin sitesinin otoparkında indikten sonra çıkışa doğru yürürken Alper'in eline elimi hafifçe değdirdim. Aramıza giren soğukluğun verdiği çekinceyle elini direkt tutamıyordum. Bunu farkettiğinde elimin üstünü parmağıyla hafifçe okşayıp parmaklarımızı birbirine kenetledi. Birleşen ellerimiz sayesinde tamamlanmış hissederken baş parmağıyla da usulca parmağımı okşamıştı.
Bizim sessizliğimizi ancak "Hoş geldiniz." diyerek kapıyı açan Ali bozmuştu. Alperle birleşmiş olan ellerimize bakıp yüzüne bir tebessüm kondurduğunda ayakkabılarımı çıkartıp aşina olduğum geniş salona geçtim. Yine Alperle sanki bir an ayrılırsak bile birbirimizden kopacakmış gibi dip dibe oturduğumuzda Aliler de çaprazımıza yerleşmişti.
"Atlas neler olduğunu anlatır mısın?" dediğimde normalde yüzüne bakmaktan bile hoşlanmadığım çocuğun gözlerinin içine içine baktım. O gözlerdeki bakışları çözmeye çalışıyordum, sinsilikten çok çok uzaktı. Hakkında ne kadar yanıldığımı dinlemek için hazırdım. Rahat oturuşunu bozup oturduğu yerde rahatsızca kıpırdandığında gözlerini halıya dikti.
"Nerden başlasam acaba?" dediğinde Alper "Bize ne anlattıysan aynısını ona da anlat." diyerek yanıtlamıştı onu. Kafasıyla onaylayıp boğazını temizledi.
"O zaman liseden başlıyorum. Daren Hoca'yı ilk gördüğüm günden beri feci bir şekilde tutulmuştum adama. Yani henüz 16 yaşındaydım, o anın deli duygularıyla kendimi baya kaptırmıştım. Biseksüel olduğumun da yeni farkına vardığım dönemlerdi."
Şu an gerçekten hiç ama hiç beklemediğim bir itiraf gelmişti. Şaşkınlıktan aralanan ağzımla Alper'e baktığımda ağzını büzüp hafifçe kafasını eğmişti. Atlas'ın anlatırken hiç rahat olmadığı oynattığı ayaklarından, birbirine kenetlediği ellerinden belli oluyordu.
"Sonra senin özel ders aldığını duyunca ben de gidip hocadan bana da özel ders vermesini istedim. Sırf daha fazla vakit geçirebilmek için yapmıştım zaten, matematik umrumda bile değildi. Kabul etmedi tabi. Bana sürekli senin benden ne kadar iyi olduğundan, ne kadar başarılı olduğundan bahsediyordu. Ne bileyim işte ben de kıskandım, çekemedim seni. Senin yapmaya çalıştığın her şeyi ben de yapmaya çalıştım, bir şekilde senden daha iyi olabileceğimi kanıtlıyordum. Ama o giderek sana daha çok bağlanıyordu. Beni görmüyordu bile."
Kafasını kaldırıp burukça gülümsediğinde ben de aynı şekilde karşılık verdim. Biraz soluklandıktan sonra devam etti.
"İşte senin Ozan diye bir arkadaşın vardı, ondan hoşlandığın da çok belli oluyordu. Sana içten içe o kadar sinir oluyordum ki senin de aynı şeyleri yaşamanı istemiştim sadece. Bir şekilde Ozanla çıktık falan derken senin de benden nefret ettiğini anlayabiliyordum."
"...Babamın tayininin çıktığını öğrendiğimde ne kaybederim ki zaten gideceğim deyip Daren'e ondan hoşlandığımı söyledim. O gece beraber olduk." Cümlesini tamamlarken sesi hafifçe kısıldığında yutkunmuştu.
"Bana bir şans vereceğini söylemişti. Şehir değiştirsem de bir şekilde sürekli görüştük. Bazen ben geliyordum, bazen o geliyordu. Sonra dan diye bıraktı beni. Hala seni unutamadığını söyledi. Onu unutmam gerçekten çok zamanımı aldı. İşte sonra buraya geldiğinde görüştük, sana yakın olabilmek için burada kalacağını söylemişti. Bir şekilde Alperle seni öğrenmiş. Benden aranızı bozmamı istediğinde asla kabul etmemiştim. Ama..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOLMUŞ | bxb
General FictionDolmuşların nefret ettiğim şeyler listesinin başında geldiğini anlamışsınızdır, ta ki dolmuşu dünyanın en güzel şeyi olarak görmemi sağlayan o adama kadar. Şoförden bahsediyorum bu arada.