Yazar hızını alamıyordu :))
_____Akemi yüzüncü kez bana yalvardığında artık susması için kabul ettim. Gerçekten çizimimin iyi olduğunu gören herkes neden onu çizmemi istiyordu. Çizimi iyi olan herkesin ilgi alanı portre olmayabilirdi değil mi? Ama yok. Hızlıca kalem ve kağıt alıp karşısına oturdum. Heyecanla sabit bir şekilde duruyordu.
Telefonu çıkartıp resmini çektim. Böyle daha kolay oluyordu.
-Sabit durmana gerek yok burdan yapacağım.
Telefonumu sallayarak konuşmuştum.
-Tamam ben de izleyebilir miyim?
Evet en nefret ettiğim şeylerden biri de çizim yaparken izlenmekti.
-Üzgünüm o zaman odaklanamıyorum.
Başını olumlu mânâda sallayıp telefonunu eline aldı. Ben de baştan savma bir şekilde çizime başladım. Hızlıca bitirmek istiyordum.
___________________Kendimi geriye atıp esnedim. Baştan savma mı demiştim. 4 saatin sonunda ki bu benim için bir rekordu, bitmişti. Kağıdı ona uzattım. Bütün ayrıntılara girmiştim. Çünkü ben böyleydim. Şunu da çiziyim bunu da düzeltiyim. Derken yine ortaya güzel bir şey çıkmıştı.
-Bu harika teşekkür ederim Min-a. Bunun karşılığını vermek istiyorum.
Ağrıyan sırtımı ona döndüm.
-Bir masaja hayır demem.
Hızlıca yanıma geldiğinde fazlasıyla mutluydu.
-Bu kadar uzun sürdüğünü bilmiyordum. Bilsem istemezdim.
-Sana yaklaşık olarak 30 defa uzun sürdüğünü söyledim.
-Yaşamadan bilemezsin.
Ben şimdi gösterirdim ona yaşamayı ama bedenimin çok da canlı olduğunu söyleyemezdim.
-Çizim bitti gitti. Yemekte neler oldu hâlâ anlatmadın?
Derin bir nefes alıp emekleyerek önüme geçti. Gözlerinin içi gülüyordu.
-Sanırım hayatımı geçireceğim adamı buldum.
-Umarım adam da senin gibi düşünüyordur.
-Bu gün çok mutluyum Min-a. Senin depresif yorumların bile moralimi bozamaz.
-Depresif değilim sadece realist bir görüş bildiriyorum.
-Offff. Şu an kutlama yapmalıyız. Çünkü üç gün sonrasına sinema için sözleştik.
Ayağa kalkıp yatakta zıplamaya başladığında oturduğum zeminin hareketleriyle kafam ora bura sallanıyordu.
-Yatağı sallama başım döndü. Git zeminde zıpla.
Beni ikiletmeden yere indi ve aşk şarkısı eşliğinde zıplayarak dans etmeye başladı. Çocuk gibiydi. Bu tepkiler bana çok uzaktı. Uzunca bir süre saçma hareketlerle dans ettikten sonra kendini sırtüstü yatağa attı.
-Çok yoruldum.
-Fark ettim. Ayrıca sen dans eğitimi aldığına emin misin?
-Aynı harekerleri ezberlemekten yoruldum. İçimden geldiği gibi dans etmek en güzeli. Sence hangisi daha güzel?
-Dans etmeyi çok sevmem.
-Bazen seninle konuşmak için seni tehdit ediyormuşum gibi hissediyorum.
Haklı olabilirdi.
-Ruh halim çok değişkendir bazen hızına ben bile yetişemiyorum.
-Bu kesinlikle çok açık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LYRA
FanfictionBir oyun oynadığınızı düşünün. Başlangıcı güzel ama devamı berbat. O oyundan sıkıldığınızı hayal edin. Ölesiye nefret ettiğinizi. Ne yapardınız? Oynamayı mı bırakırdınız? Ya da fırlatıp atar mıydınız? Bunaldığınızda yeter deyip başından kalkardınız...