5. Bölüm

425 44 13
                                    

-Nasıl yani?

-Selim şu anda kimseyle konuşmak istemiyorum lütfen kusura bakma.

Sessizca kafasını salladığında tebessüm ettim. Kimliği çantama koyup dolabımı açtım. Dolabın yanındaki bavulu elime alıp yatağın üzerine koydum ve açtım.

Dolabıma yöneldim ve kendim beğenerek aldığım kıyafetleri teker teker doldurdum. Annemin zorla aldırdığı kıyafetleri ise yatağın diğer ucuna fırlatıyordum. Dolaptaki bütün eşyaları hallettikten sonra kozmetik ürünlerimi ve takılarımı da aldım.

Son olarak küçükken sürekli sarılığım tek dostum olan küçük panda oyuncağımı da alıp bavula koydum. Bavulun kapatmaya çalıştığımda cok dolu olduğu için başaramamıştım.

Bavulu kapatmak için uğraşırken kenarda kapıya yaslanmış beni izleyen Selim'i görmele gözlerim parladı.

-Selim şunun üzerine otursana kapatacağım.

-Tıkıştırmak yerine katlayarak koysaydın kapanırdı.

Hiç uğraşamazdım. Selim gülerek bavulun üzerine atladığında ben de güldüm. İki saattir uğraştığım şeyi dakika olmadan halletmişti. 

Bavulu kapattığımda alnımda biriken terleri sildim.

-Çok sağol.

-Mina anladığım kadarıyla evden taşınıyorsun. Bavulu taşımamı ister misin?

-Çok sevinirim zahmet olmazsa.

Mahcup bir şekilde yere baktığımda kahkaha attı.

-Güçlü arkadaşlar bu günler içindir.

Gülümsemekle yetindim. Selim bavulu aldığında ben de çantaları aldım ve bir anda aklıma gelen şeyle yüzüme bir sırıtış yayıldı.

Elimdekileri bırakıp hızla evde makas aramaya başladım. Bulmam uzun sürmemişti. Makasla birlikte tekrardan odama döndüğümde annemin aldığı bütün kıyafetleri parça pinçik ettim.

Tatmin olmuş bir şekilde gülümsedim. Bıraktığım çantaları elime aldığımda dehşetle bana bakan Selim'i fark ettim.

Kapıda dikilmişti. Yanından geçerken kollarıyla çarpı yaptı.

-Hatırlatda bir daha senin canını sıkmayım.

-Tamam hatırlatırım.

Gülümseyip çantayı da elimden aldığında onu takip ettim. Evden çıktığımızda hızlı adımlarla arabamın yanına ulaşmıştım.

Çantaları da arabaya koyduğumda Selim'e döndüm.

-Selim çok teşekkür ederim her şey için.

-Lafı bile olmaz ben de kendime aksiyon arıyordum.

Aklıma gelen şeyle kafamı kaşıdım.

-Peki sen? Sen neden gelmiştin?

Elini ensesine attı ama yaptığı hareketi fark edince gülümsedi.

-Ben acıktım birlikte yemek yiyelim ben de o sırada söylerim. Belki senin de anlatacakların vardır.

-Hayır yok ama yemek fikri fena değilmiş.

Gülümsedi.

-O zaman ben önden gidiyorum sen beni takip et.

Onaylarcasına başımı salladım.

Selim arabasına gittiğinde ben de arabama bindim. Evin önünden ayrılırken son kez eve baktım. Kötü de olsa bir çok anım vardı.

Gözlerim tekrar dolarken kendime bir söz verdim. Bir daha asla kim olursa olsun insanların yanında ağlamayacaktım.

LYRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin