LYRA

43.Bölüm

Arabadan inip kızı kovalamak istesem de bir faydası olmayacağının farkındaydım. Ayrıca bununla uğraşamayacak kadar yorgun hissediyordum. Başımı arabanın koltuğuna vururken ofladım. Bu hiç iyi olmamıştı.

Selim kısa süre sonra gelmişti. Onun neşesinin aksine benim bütün yaşam enerjim çekilmiş gibiydi. Selim'e anlatıp anlatmamak arasında kalsam da böyle durumlarda hızlı karar vermeye alışkındım.

-Mina iyi misin?

-Evde konuşmamız gereken bir konu var Selim.

Ciddiyetim onu da ciddileştirmişti.

-Sorun mu var?

-Gibi gibi.

Bir süre yüzümü inceledikten sonra uzanıp radyoyu açtı. Kanalları sekerken ne yaptığını anlamaya çalışıyordum. Sonunda sinirlenip radyoyu kapattı.

-Herşey korece Mina. Hiç anlamıyorum.

Telefonumu ona uzattım.

-Burdan aç.

Arabayı çalıştırdığımda telefonuma gömülmüştü bile. İki dakika sonra telefonu bana geri uzattı.

-Bu kim?

Gösterdiği şeye kısaca göz attım.

-Selim sana şarkı aç diye verdim neden kurcalıyorsun telefonumu.

-Sorumu geçiştirme bu kim?

Telefonumu gözüme sokmaya çalışıyordu. Kafamı yana kaçırdım.

-Selim çek şunu yolu göremiyorum.

-Cevap alamadım.

Sonunda telefonu çekmişti gözümün önünden.

-Of son zamanlarda dinlediğim bir grubun solisti.

-Ama erkek bu?

Söylediği şeyle kahkahamı salıverirken neşem yerine gelmişti.

-Erkekse ne olmuş?

-Sevmedim.

-Peeeki.

Açtığı şarkıyla gözlerimi devirdim. Selim'in şarkı zevki hiç değişmiyordu. Büyük bir zevkle şarkıya eşlik ediyordu.

-Bir sebepteeeen gel gir dünyamaaaaa.

-Seni dinleyen biri kesinlikle konservatuar mezunu olduğunu anlayamaz. Şarkıyı katletmekten zevk mi alıyorsun?

-Böyle söylemezsem zevki çıkmıyor.

Şarkıya devam ederken biraz olsun kafam dağılmış bir şekilde yola devam ettik.
________________________

Selim kendini yatağa atarken kenardaki sandalyeye oturdum.

-Sabah kalktığında bana mesaj at. Seni almaya gelirim.

-Tamam.

Derin bir nefes alıp lafa girdim.

-Selim otelin orda fotoğraflarımızı çektiler. Nasıl bir şekilde düzenleyecekler bilmiyorum. Yani çıkacak saçma haberlere kendini ve kız arkadaşını hazırlasan iyi edersin.

Yatakta oturur pozisyona gelmişti. Yüzü ciddileşmişti.

-Nasıl haberler bekliyorsun?

-Kendini en kötüsüne hazırla. Kore medyasını biraz biliyorsam yarına evli bile çıkabiliriz. Yüzük falan takıyorsan çıkarmanı öneririm.

Çatık kaşlarla ellerini inceledi bir süre. Yüzü beklediğimden daha ciddiydi.

-Selim iyi misin?