23. Bölüm: Geçmişin Yaraları.

10K 1.4K 427
                                    

Herkese merhaba. Nasılsınız sayın okurlarım?

Yepyeni bir bölümle karşınızdaydım. Umarım beğenirsiniz.^^

Buraya okuma tarihinizi yazar mısınız? Ben de paylaşacağım tarihi yazacağım. 04.06.2021

Bu bölümü ikiye bölmek zorunda kaldım. Yaklaşık altı bin kelimeydi. Bu yüzden part bir, part iki olarak paylaşmaya karar verdim. Diğer bölümü akşama paylaşacağım. ^^

Bu bölümü @iremcakiry'e ithaf ediyorum. İyi ki varsın canım.^^

Birkaç bölüm sonra sezon finali yapacağız. Bu yüzden yorumlarınızı ve genel eleştirilerinizi belirtirseniz sevinir. Bu benim için çok önemli.^^

Keyifli okumalar...

Keyifli okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

23. Bölüm: Geçmişin Yaraları.

"Gerçeklerin çok kötü bir huyu vardır. Er ya da geç bir gün ortaya çıkarlar..."

(Yazar'ın Anlatımıyla)

"Çıldırıcam ya çıldırıcam! Bunlar benim aklımı kaçırtıp hastaneye yatıracaklar!" diye bağırdı Emir. Öfkeliydi, sinirini yerdeki çimenlere vurarak çıkartmaya çalışıyordu. Ama daha çok sinirleniyordu.

"Sakin ol abi, babanı tanımıyor musun? Her zamanki huyu." dedi Alp sessiz konuşmaya özen göstererek.

"Ben artık hiç kimseyi tanıyamıyorum Alp." dedi üzgün bir tonla. Açelya'nın ondan bir şeyler sakladığını düşündükçe deli oluyordu.

Yağmur yağmaya devam ediyordu. O sırada evin kapısı açıldı. İçeriden Zeynep ve Yağız çıktı. Zeynep üzerine hardal sarısı bir kaban giymişti. Yağız da üzerine bir ceket almıştı. İkisi beraber yürüyerek bahçe kapısından çıktılar. Daha sonra hiç konuşmadan Zeynep arabasına bindi ve gitti. Yağız ise bir süre arabanın arkasından baktı. Geri evin bahçe kapısından girdiğinde az ileride Emir ve Alp'i gördü.

"Çocuklar, bir sorun mu var?" dedi yanlarına yürürken. Emir Yağız'ın ne dediğini bile duymamıştı. İki eliyle kulaklarını kapatmış bahçede deli danalar gibi yürüyordu. Sinirli olduğunu anlamıştı Yağız.

"Nesi var bunun?" diye sordu Alp'e.

"Babası." deyip sustu Alp. Tek bir kelime her şeyi anlamaya yetmişti.

"Ben bu adamı öldüreceğim, yemin ederim baba katili olacağım!" diye bağırdı öfkeyle. Ayağıyla bahçe duvarına vuruyordu.

"Sakin ol kardeşim." dedi Yağız. Sakinleştiremeyeceğinin farkındaydı.

"Nasıl sakin olayım Yağız ya! Biri karısını nispet yapar gibi koluna takıp getirir. Öbürü benim arkamdan iş çevirir." dedi öfkeyle. Yağız ilk cümlede neyi kastettiğini anlamıştı. Ama ikincide ne demek istediğini anlamamıştı.

Geçmişin İzleri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin