2. Kitap 10. Bölüm: Hayat ve Planları.

4.8K 704 29
                                    

Herkese merhaba! Nasılsınız sayın okurlarım?

Yepyeni bir bölümle karşınızdayım, umarım beğenirsiniz^^

Bu bölüm biraz kısa oldu farkındayım, bir sonraki bölüm özel bölüm olacağı için kısa yazmak zorunda kaldım.

Bu bölümü yagmurrkelessve YaseminAyaydina ithaf ediyorum.^^

Buraya okuma tarihinizi yazar mısınız, bende paylaşacağım tarihi yazacağım 16.07.2023

Yorumlarda isimlerini gördüğüm okurlarıma bölüm ithafı yapacağım.^^

Keyifli okumalar...

Keyifli okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

2. Kitap 10. Bölüm: Hayat Ve Planları.

Seni buldum ya, başka ne isterim
Dursun dünya tozu ben temizlerim...

Hayat ne kadar da garip değil miydi? Her gün yeni bir gün diye gözlerimizi açtığımızda, her seferinde yeni olaylar yaşamamız ne kadar da garip, değil mi? Durmadan akan koca bir serüven.

Başıma değen soğuk metalle gözlerim irice açılırken önümde duran yaklaşık ellili yaşlarında olan adam kahkaha atarak bana döndü. Emir sinirli gözlerle arkamdaki kişiye bakmaya devam ederken elimdeki silahı halen bu adama karşı dimdik tutuyordum.

Kesinlikle içimde bir gram korku yoktu!

Eskiden olsa elim titrerdi bu silahı aldığımda. Bakışlarım bile titrerdi. Birine zarar verme düşüncesi beni benden alırdı.

Ta ki sevdiğim insanları kaybedene kadar...

Gözlerimi mavinin en güzel tonuna çevirdiğimde korkuyla bana bakıyordu. Hayır benim birine bir şey yapabilme düşüncesiyle oluşan bir korku değildi bu. Bana bir şey olmasından korkuyordu. Bunu gözlerinden okuyabiliyordum.

Gülümsedim, gülümsedi. Bu gülümsemesini ne kadar da özlediğimi fark ettim. Bana böyle bakmasını ne kadar da özlediğimi fark ettim. Bana aşkla bakmasını özledim.

Bana tekrar öyle bakıyordu. Aşkla, sevgiyle, özlemle.

"Halen onu bana tutmaya devam edecek misin?" diye gülerek sordu adam. Bakışlarımı maviden çekip karşımdaki adama çevirdiğimde iğrenircesine baktım ona. Sırıtmaktan bir saniye bile vazgeçmeden gözlerimin içine bakıyordu. Gözlerinin içindeki kine, nefrete, öfkeye o anda şahit oldum. Neydi bunu ona yaptıran? Neydi bu hayatı zehir etme çabasının içinde olmasının sebebi?

"İndir o silahı Martina!" diye bağırdı Emir. Bunun aksine daha da kafama bastırdı silahı. Asla titremedim, asla korkmadım. Hatta kafamı daha da bastırdım silaha ve güldüm.

"Artık seni dinlemiyorum Emir." dedi Martina. Ben ise hiç vazgeçmeden elimdeki silahı direk karşımdaki adama tutmaya devam ediyordum. Emir o sırada birkaç adım atıp yaklaşmaya çalıştığında Martina elindeki silahı havaya kaldırıp bir el ateş etti ve tekrar kafama dayadığında barut kokusunu fark etmiştim. Bu kokuyu bu denli yakından tanımak yüreğimde bir acı hissettirse de dışıma vurmadım.

Geçmişin İzleri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin