Herkese merhaba, nasılsınız sayın okurlarım?
Yepyeni bir bölümle karşınızdayım umarım beğenirsiniz.
Bölüm şarkımız Dip
Buraya okuma tarihinizi yazar mısınız?
Keyifli okumalar...
6. Bölüm: Aydınlık ve Karanlık.
*Ne çok öldük birazcık yaşamak için...*
Güvenmek ne kadar da basit bir kelime değil mi? Ya da birine inanmak? Kelime olarak basit ama fiilen yapmak olarak zor iki kelime. Hayatım boyunca kimseyi üzmemek için çabaladım ben. Kimse üzülmesin diye hep ben üzüldüm. İlk kendimi düşünmem gerekirken hep başkalarını düşündüm. Hani sürekli söylediğimiz o elalem var ya işte hep onlar ne der dedim? Ve anladım ki bu hayatta kimseyi gözünde çok büyütmememiz gerekmiş. Ve yine anladım ki bu hayatta bencil olursan bu savaşı kazanırmışsın.
İki saattir yatağın içinde dönüp duruyordum. Bu mesajcı kimdi? Benden ne istiyordu? Bizi nasıl takip ediyordu? Aklımda bu kadar soru varken bir de Emir belasını düşünüyordum. Bir insan bu kadar düşüncesiz olabilir mi ya? Demek ki olabilirmiş. Ben o üzülmesin, belki rahatlar diye özel kimsenin bilmediği bir yere götürdüm. Öküzün önde gideni işte. İnşallah yolda giderken kanalizasyona düşersin.
"Sus artık sus!"
Beynimin içi susmak bilmiyordu. Sanki kafamda birden çok kişi vardı. O susunca öbürü konuşmaya başlıyordu. Yatakta oturur pozisyon alıp, şakaklarımı ovalamaya başladım. İki saat olmuştu mesaj geleli. Koskocaman iki saat geçmişti. Ve ben halen uyuyamıyordum. Kafamda bir sürü soru vardı. Dışarı çıkıp hava almaya karar verince ceketim ve telefonumu alıp odadan çıktım. Kimse uyanmasın diye parmak uçlarımda yürüyordum. Merdivenlerden indikten sonra mutfağa doğru yöneldiğimde ışıkların açık olduğunu fark ettim. Anlaşılan birilerini de benim gibi uyku tutmamıştı. Mutfağa girdiğimde masada bir şeyler atıştıran Yağız abiyi gördüm.
"Seni de mi uyku tutmadı?" dedi sandaviçinden bir parça daha ısırırken.
"Evet abi ya. İki saattir yatağın içinde dönüp duruyorum." dedim kapının eşiğinde.
"Gel sende bir şeyler ye." dedi. İştahım varla yok arasındaydı ve şu anda yemek yemek istemiyordum.
"Yok abi, aç değilim." dedim ve masaya gidip yanına oturdum.
"Emir sakinleşti mi biraz?"
"Bilmiyorum. En son iyiydi. Yani kötü ama iyi görünmeye çalışıyordu. Şu an nasıl bilmiyorum." dediğimde kafasını anlamışçasına sallayıp yemeğini yemeye devam etti. O sırada kahve gözleriyle beni inceleyip bir şeyleri çözmeye çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin İzleri
Teen Fiction+18 şiddet ve küfür içerir...🔥 İlk kitabın yazılma tarihi: 12 Mart 2018 💫 İlk kitabın yayınlanma tarihi: 10 Haziran 2020⭐ İlk kitabın bitiş tarihi: 09 Şubat 2022🌟 •Güvendiğin insanlar herkesten fazla acıtırla... Hayat onları çıkmaza götürürken di...