10. Bölüm: Ateşi Seçmek.

12.3K 1.7K 219
                                    

Herkese merhaba. Nasılsınız sayın okurlarım?

Yepyeni bir bölümle karşınızdayım. Umarım beğenirsiniz.^^

Buraya okuma tarihinizi yazar mısınız? Bende paylaşacağım tarihi yazacağım. 15.01.2021

Keyifli okumalar...

Keyifli okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

10. Bölüm: Ateşi Seçmek.

*Koskocaman bir şehir yıkıldı üzerime. Ve ben o şehrin altında kaldım...*

Hayatta bazen öyle bir an gelir ki insanı keşkelere boğar insan kendini. Keşke yapmasaydım, keşke dinlemeseydim, keşke inanmasaydım ve keşke öyle bakmasaydım. Keşkelerimizi hayatımızda yaptığımız pişmanlıkların sebebinden dolayı söylemiyor muyuz zaten?

Tam bir saattir, durmaksızın keşke öyle bakmasaydım diyordum. Keşke o an gözlerim yerinden çıksaydı da ben Emir'e öyle bakmasaydım dedim. Ama nafileydi. Şu an karakolun bahçesinde oturmuş, kendimi soğuk ile sınıyordum. Göz yaşlarım durmaksızın yanaklarımdan akarken sözlerimle kendimi dövüyordum. O son söylediği kalbime öyle bir battı ki kalbimi o an söküp, atmak istedim. Keşke doğmasaydım dedim o anda. O son bakışı öyle bir acıttı ki canımı ölsem yeridir dedim. Ama artık yapacağı biliyordum. Her şeyi tek tek anlatacaktım. Emir'i oradan kurtaracaktım. Ben düşüncelerimle savaşmaya devam ederken Yağız abim geldi yanıma.

"Açelya senin de ifadeni de alacaklar." dedi Yağız abim. Kafamı olumlu anlamda sallayıp, ayağa kalktım. Elimle gözümde ki yaşları silip, Yağız abimle karakoldan içeriye girecektim ki telefonuma yine mesaj geldi. İnsanın telefonuna mesaj gelince korkar mı ya da biri arayınca korkar mı? Ben korkuyorum, yine o mesajcıdan mesaj gelecek diye korkuyorum. Yine beni köşeye sıkıştıracak diye korkuyorum.

"Abi sen git, ben geliyorum" deyip Yağız abimi yolladım. Telefonu açıp arayana baktığımda bilinmeyen bir numara olduğunu gördüm.

'Merhaba prenses.' dedi telefondaki yabancı. Bu o idi. Geçen sefer ormanda telefonda konuştuğum kişiydi.

'Ne istiyorsun Allah'ın belası!' dedim.

'Sakin ol Prenses. Unutma ki muhtaç olan taraf ben değilim, sensin! 'dedi gülerek. Ne demek istiyordu bu?

'Ne saçmalıyorsun sen!' dedim. Tekrar bir kahkaha attı.

'İçeride hiçbir şey söylemeyeceksin!' dedi, sakin bir şekilde. Bu sefer gülen taraf ben oldum.

'Cidden mi? Neden bunu yapayım peki?' dedim gülerek. Tekrar kahkaha attı.

'Emir için.' dedi basit bir şekilde. Bu da ne demekti?

Geçmişin İzleri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin